Logo

1. Hukuk Dairesi2021/5066 E. 2022/7647 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro öncesi nedene dayalı olarak Hazine adına tapu iptali ve tescil davası açılmış olup, davalıların zilyetlik iddiasında bulunması nedeniyle uyuşmazlık çıkmıştır.

Gerekçe ve Sonuç: Davacı Hazinenin dayandığı tapu kaydının geldisi olan önceki tapu kaydının iptaline dair kesinleşmiş bir mahkeme kararı bulunması ihtimali ile Hazine adına tapu kaydı tesisinin mümkün olmadığı, ayrıca mahkemece tüm deliller toplanıp değerlendirilmeden eksik inceleme ile hüküm kurulduğu gözetilerek yerel mahkeme kararı bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, davanın kabulüne ilişkin verilen karar, süresi içinde davalılar tarafından temyiz edilmekle; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı ... temsilcisi dava dilekçesinde, çekişmeli 126 ada 1 ve 2 parsel sayılı taşınmazlar ile 101 ada 116 ve 117 parsel sayılı taşınmazların Hazineye ait 06.06.1972 tarihli ve 15 sıra numaralı tapu kaydı kapsamında kaldığını, bu taşınmazların evvelinde cephanelik olarak kullanıldığını, ancak kadastro çalışmaları sırasında davalılar adına tespit ve tescil edildiğini ileri sürerek, çekişmeli taşınmazların davalılar adına olan tapu kayıtlarının iptali ile Hazine adına tescilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı ... cevap dilekçesinde, dava konusu 126 ada 1 ve 2 parsel sayılı taşınmazlara yönelik evvelinde Hazine ile murisi arasında dava görüldüğünü ve bu davanın kendi lehlerine sonuçlandığını, taşınmazların uzun yıllardır kendi zilyetliklerinde olduğunu belirterek, davanın reddini savunmuştur.

Davalı ... cevap dilekçesinde, çekişmeli 101 ada 116 ve 117 parsel sayılı taşınmazlar ile davacı Hazinenin bir ilgisinin bulunmadığını, bu taşınmazların uzun yıllardır kendi zilyetliklerinde bulunduğunu belirterek, davanın reddini savunmuştur.

III. MAHKEME KARARI

Davaların birleştirilmesi sonucu yapılan yargılama neticesinde Eleşkirt Asliye Hukuk Mahkemesinin 04.01.2016 tarihli ve 2012/55 Esas, 2016/2 Karar sayılı kararıyla, davacıya ait dayanak tapu kaydının dava konusu taşınmazları kapsadığının tespit edildiği, davalının dosyaya sunduğu delile itibar edilemeyeceği gerekçesiyle dava açılmadan önce ölen ... aleyhine açılan davanın reddine, asıl ve birleştirilen davanın kabulüne, çekişmeli 101 ada 116 ve 117 ile 126 ada 1 ve 2 parsel sayılı taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile davacı ... adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.

IV. TEMYİZ

1. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... ile davalı ... ve ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Temyiz Nedenleri

Davalı ... temyiz dilekçesinde özetle, delillerin takdiri ve olaya uygulamasında hataya düşüldüğünü, çekişmeli 126 ada 1 ve 2 parsel sayılı taşınmazlar için evvelinde Eleşkirt Asliye Hukuk Mahkemesi 1972/45 Esas sayılı dosyasında lehlerine karar verilmesine rağmen Mahkemece bu hususun irdelenmediğini, öte yandan çekişmeli taşınmazların uzun yıllardır kendi zilyet ve tasarrufunda olduğunu belirterek, kararın bozulmasını talep etmiştir.

Davalı ... ve ... vekili temyiz dilekçesinde özetle, çekişmeli 101 ada 116 ve 117 parsel sayılı taşınmazlar üzerinde uzun yıllardır davalıların zilyet olduklarını ve Mahkemece verilen kabul kararının hatalı olduğunu belirterek, kararın bozulmasını talep etmiştir.

3. Gerekçe

3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, kadastro öncesi sebeplere ilişkin tapu kaydı ve zilyetliğe dayalı olarak açılan tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir.

3.2. İlgili Hukuk

3.2.1. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 6. maddesi, "Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür."

3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14. maddesinde, "Tapuda kayıtlı olmayan ve aynı çalışma alanı içinde bulunan ve toplam yüzölçümü sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönüme kadar olan (40 ve 100 dönüm dahil) bir veya birden fazla taşınmaz mal, çekişmesiz ve aralıksız en az yirmi yıldan beri malik sıfatıyla zilyetliğini belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanlarıyla ispat eden zilyedi adına tespit edilir."

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 303. maddesinde, “(1) Bir davaya ait şeklî anlamda kesinleşmiş olan hükmün, diğer bir davada maddi anlamda kesin hüküm oluşturabilmesi için, her iki davanın taraflarının, dava sebeplerinin ve ilk davanın hüküm fıkrası ile ikinci davaya ait talep sonucunun aynı olması gerekir. (2) Bir hüküm, davada veya karşılık davada ileri sürülen taleplerden, sadece hükme bağlanmış olanlar hakkında kesin hüküm teşkil eder. (3) Kesin hüküm, tarafların küllî halefleri hakkında da geçerlidir. (4) Bir dava dolayısıyla ortaya çıkan kesin hüküm, o hükmün kesinleşmesinden sonra dava konusu şeyin mülkiyetini tarafların birisinden devralan yahut dava konusu şey üzerinde sınırlı bir ayni hak veya fer’î zilyetlik kazanan kişiler hakkında da geçerlidir. Ancak, Türk Medenî Kanununun iyiniyetle mal edinmeye ait hükümleri saklıdır. (5) Müteselsil borçlulardan biri veya birkaçı ile alacaklı arasında yahut müteselsil alacaklılardan biri veya birkaçı ile borçlu arasında oluşan kesin hüküm, diğerleri hakkında geçerli değildir.” düzenlemeleri yer almaktadır.

3.3. Değerlendirme

3.3.1. Kadastro sonucu Eleşkirt ilçesi, .... köyü çalışma alanında bulunan 101 ada 116 ve 117 parsel sayılı 857,02 ve 2.099,22 metrekare yüz ölçümündeki taşınmazlar kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle ... ve müşterekleri adına; 126 ada 1 ve 2 parsel sayılı 4.792,61 ve 3.202,76 metrekare yüz ölçümündeki taşınmazlar ise satın alma ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle ... adına belgesizden tespit ve tescil edilmiştir.

3.3.2. Mahkemece, davacının dayanak tapu kaydının çekişmeli taşınmazları kapsadığı kabul edilmek suretiyle yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de, yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermek için yeterli bulunmamaktadır.

3.3.3. Bilindiği üzere, harita ve krokisi bulunan tapu kayıtlarına Türk Medeni Kanunu'nun 719., 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 20. maddesi uyarınca kapsam belirleneceği kuşkusuzdur. Ancak böyle bir harita ve kroki yoksa veya uygulanabilir nitelik taşımıyorsa öncelikle tapu kaydının ilk tesisinden itibaren tüm gittileri ile birlikte Tapu Sicil Müdürlüğünden istenilmesi, gitti kayıtlarının yüzölçümlerinde veya sınırlarında bir değişiklik varsa dayandığı belgelerin incelenip, doğru ve yasal bir nedenin bulunup bulunmadığının araştırılması, doğru esasa dayanmıyorsa, ilk tesisindeki sınırlara itibar edilmesi, ayrıca uygulamada yararlanmak üzere varsa komşu taşınmaz kayıtlarının getirtilmesi, böylece yanların dayandığı, usulüne uygun olarak çıkarılmış tüm belgeler toplandıktan, dosya öteki yönlerden de keşfe hazır hale geldikten sonra yöreyi iyi bilen yaşlı ve yansız yerel bilirkişi veya bilirkişiler aracılığı ile uygulama yapılması, kayıtlardaki her sınır yerel bilirkişi veya bilirkişilerden sorulup arazi üzerinde tespit edilmesi; gerektiğinde sınırlar hakkında açıklayıcı doyurucu bilgiler alınması, bilinmeyen sınırlar yönünden taraflara tanık dinletme olanağının sağlanması, komşu taşınmaz kayıtlarının da aynı şekilde uygulanarak yerel bilirkişi ve tanık sözlerinin denetlenmesi gerekir. Öte yandan sınırlar değişebilir nitelikte ise veya tam olarak kapanmayıp açık yönler kalıyorsa, kayda değişmez sınırlarla bağlantı kesilmemek suretiyle miktarına göre kapsam belirlenmesi, ayrıca tapu fen memuru veya mühendisi sıfat ve yeteneğini taşıyan uzman bilirkişi veya bilirkişilerden keşifte saptanan bilgi ve bulgulara uygun ve uygulamayı tam olarak yansıtan, infaza elverişli rapor ve kroki alınması zorunludur.

3.3.4. Somut olayda, davacı Hazinenin 06.06.1972 tarihli 15 sıra numaralı 24.535,00 metrekare yüzölçümlü tapu kaydına dayandığı, tapu kaydının incelenmesinde Ekim 1971 tarihli 5 sıra numaralı kayıttan geldiği, davalı ... tarafından dosyaya sunulan ve doysa kapsamındaki belgelerden ulaşılamadığı anlaşılan davacısı dosyamız davalılarının kök murisi ..., davalısının Hazine ve Milli Savunma Bakanlığı olduğu davada Eleşkirt Asliye Hukuk Mahkemesinin 1972/45 Esas, 1976/143 Karar sayılı kararı ile davacı dayanağı tapu kaydının geldisi olan Ekim 1971 tarihli Cilt 214, Sahife 70 ve 5 sıra numaralı tapu kaydının iptaline karar verildiği, kararda kesinleşme şerhinin bulunmadığı, ancak 25.05.1983 tarihli dilekçe ile 12. Tümen Sıkı Yönetim Komutanlığına hitaben ... tarafından bahsi geçen kararda verilen meni müdahale kararının infazı için başvuruda bulunulduğu, Eleşkirt Kaymakamlığınca 02.01.1984 tarihli cevabi yazı ile konunun Mahkeme kararı doğrultusunda çözümlendiğinin ve yerin ...’ya teslim edildiğinin bildirildiği, Mahkeme tarafından geldi kayıtları tedavülleri ile birlikte getirtilmeden ve bahsi geçen belgeler araştırılmadan karar verildiği anlaşılmaktadır.

3.3.5. Hal böyle olunca, Mahkeme tarafından sağlıklı sonuca varılabilmesi için öncelikle davacı ...’nin dayandığı 06.06.1972 tarihli 15 sıra numaralı 24.535,00 metrekare yüzölçümlü tapu kaydının geldisi olan Ekim 1971 tarihli 5 sıra numaralı kayıt ilk tesisinden itibaren tüm tedavülleri ve varsa haritaları ile birlikte getirtilmeli, Eleşkirt Kaymakamlığından davalı delil listesinde yer alan 25.05.1983 tarihli ...’ya ait dilekçe ile 02.01.1984 tarihli cevabi yazı, Eleşkirt Asliye Hukuk Mahkemesinin 1972/45 Esas, 1976/143 Karar sayılı kararına ait tüm bilgi ve belgelerin gönderilmesi istenmeli, davacı dayanağı tapu kaydının geldisinin Mahkeme kararı ile iptaline karar verildiğinin anlaşılması halinde, bu kayda dayanılamayacağı düşünülmeli, bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir.

V. SONUÇ

Mahkemece, bu hususlar göz ardı edilerek eksik incelemeyle yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, davalıların temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde temyiz eden davalılara iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 21/11/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.