Logo

1. Hukuk Dairesi2021/5099 E. 2022/6941 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro öncesi zilyetliğe dayanarak açılan tapu iptali ve tescil davasında hak düşürücü sürenin uygulanıp uygulanmayacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Kadastro tutanaklarının kesinleşme tarihinden itibaren 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçmiş olması ve bu sürenin kamu düzenine ilişkin olup mahkemece kendiliğinden gözetilmesi gerektiği değerlendirilerek istinaf mahkemesinin davayı reddeden kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : BURSA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 10. HUKUK DAİRESİ

İLK DERECEMAHKEMESİ : GELİBOLU ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince verilen davanın kabulüne yönelik kararın, davalı Hazine vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından yapılan inceleme sonucunda; istinaf başvurusunun kabulüne, kararın kaldırılmasına, davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine yönelik karar davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü;

I. DAVA

Davacılar vekili dava dilekçesinde; dava konusu, ... ilçesi ... beldesi ... Köprü mevkiinde bulunan 1908 parsel sayılı taşınmazın tarla niteliğinde olmasına rağmen mera olarak tespit edildiğini, tespitin bu şekilde kesinleştiğini bu taşınmazın bilahare Mera Komisyonu teknik ekibi tarafından mera olarak tespit ve tahsis edildiğini, karara itiraz ettiklerini ve Gelibolu Asliye Hukuk Mahkemesinin 18/11/2015 tarihli ve 2013/239 Esas ve 2015/346 Karar sayılı kararı ile 1908 parsel sayılı taşınmazın tahsis kararı kapsamı dışına çıkarılmasına karar verilip kararın 01/02/2016 tarihinde kesinleştiğini, dava konusu 28.800,00 m² kültür arazisi niteliğindeki taşınmazın 40 yılı aşkın süre murisleri ve sonrasında da davacılar tarafından kullanıldığını belirterek, çekişmeli taşınmazın davacılar adına 1/2 oranında eşit olarak tapuya tesciline karar verilmesini talep etmişlerdir.

II. CEVAP

Davalı Hazine vekili cevap dilekçesinde; dava konusu taşınmazın özel mülkiyete konu olamayacağını ve davanın hak düşürücü süreye uğradığını belirterek, davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

Gelibolu Asliye Hukuk Mahkemesinin 16/05/2019 tarihli ve 2016/560 E. 2019/323 K. sayılı kararıyla; davanın kabulüne,... ilçesi, ... beldesi, ... Mahallesinde bulunan, 204 ada 82 parsel no.lu taşınmazın tapu kaydının iptali ile 1/2 payının ... adına, 1/2 payının ... adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

1. İstinaf Yoluna Başvuranlar

Gelibolu Asliye Hukuk Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2. İstinaf Nedenleri

Davalı Hazine vekili İstinaf dilekçesinde; davanın 3402 sayılı Yasa'nın 12/3. maddesi gereğince hak düşürücü süreye uğradığını, ayrıca davacı lehine zilyetlik koşullarının oluşmamış olması nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerekirken kabulünün yersiz olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasını davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

3. Gerekçe ve Sonuç

Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesinin 11/03 /2020 tarihli ve 2019/960 E., 2020/485 K. sayılı kararıyla; taşınmaza ilişkin kadastro tutanağının kesinleştiği 16/12/1980 tarihinden davanın açıldığı 09/11/2016 tarihine kadar 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesinde açıklanan 10 yıllık hak düşürücü süre geçtiği anılan maddede belirtilen süre hak düşürücü süre olup, kamu düzenine ilişkin bulunduğundan Mahkemece kendiliğinden gözetilmesi gerektiği belirtilerek, davalı Hazine vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile Gelibolu Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/560 Esas, 2019/323 Karar sayılı ve 16/05/2019 tarihli kararının, HMK'nın 353/1-b.2. maddesi gereğince kaldırılmasına, yeniden hüküm kurulmasına, davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

1. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Temyiz Nedenleri

Davacılar temyiz dilekçesinde; Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, hak düşürücü sürenin uygulanamayacağını belirtilerek, kararın bozulmasını talep etmişlerdir.

3. Gerekçe

3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

3.2. İlgili Hukuk

3.2.1. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 713/1. maddesi, "Tapu kütüğünde kayıtlı olmayan bir taşınmazı davasız ve aralıksız olarak yirmi yıl süreyle ve malik sıfatıyla zilyetliğinde bulunduran kişi, o taşınmazın tamamı, bir parçası veya bir payı üzerindeki mülkiyet hakkının tapu kütüğüne tesciline karar verilmesini isteyebilir."

3.2.2. 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 12/3. maddesi, "Bu tutanaklarda belirtilen haklara, sınırlandırma ve tespitlere ait tutanakların kesinleştiği tarihten itibaren on yıl geçtikten sonra, kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanarak itiraz olunamaz ve dava açılamaz." hükümlerini içermektedir.

3.3. Değerlendirme

Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinin yerinde bulunmasına göre (IV.3) numaralı paragrafta yer verilen Bölge Adliye Mahkemesi kararında isabetsizlik bulunmamaktadır.

VI. SONUÇ

Açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazının reddiyle, usul ve yasaya uygun olan hükmün HMK'nın 370. maddesi gereğince ONANMASINA, aşağıda yazılı 26.30 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacılardan alınmasına, 24/10/2022 tarihinde kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.