"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ERZURUM BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 2. HUKUK DAİRESİ
İLK DERECE MAHKEMESİ : MAZGİRT ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkin açılan davadan dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince verilen davanın reddine ilişkin kararın, davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi tarafından yapılan inceleme sonucunda; davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1 maddesi gereğince esastan reddine dair verilen karar, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü
I. DAVA
Davacı vekili dilekçesinde özetle; .... ilçesi, ..... köyü 103 ada 42 parsel sayılı taşınmazın evvelinde tapuda davacı adına kayıtlı olmasına rağmen yurt dışında olması nedeniyle Hazine adına tespit ve tescil edildiğini ileri sürerek, tapunun iptaliyle davacı adına tescilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı cevap dilekçesinde; dava konusu taşınmazın kadastro tutanaklarının kesinleştiği tarihten itibaren 10 yıllık hak düşürücü sürenin dolduğunu belirterek, davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece; 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesi gereğince 10 yıllık hak düşürücü süre içerisinde dava açılmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
1. İstinaf Yoluna Başvuranlar
Mahkeme kararına karşı yasal süresi içerisinde davacı vekili tarafından istinaf isteminde bulunulmuştur.
2. İstinaf Nedenleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davanın esası ile ilgili delilleri toplanmadan ve değerlendirilmeden karar verildiğini, kadastro öncesi taşınmazın davalı adına tapulu olduğunu, tapu kaydının yolsuz olduğunun ileri sürüldüğünü, davanın kadastro tespitine itiraz olarak değerlendirilmesinin hatalı olduğunu belirterek, hükmün kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
3. Gerekçe ve Sonuç
Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesinin 30.10.2020 tarihli ve 2020/1190 Esas ve 2020/636 Karar sayılı kararıyla, davanın açıldığı tarih itibariyle, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesinde düzenlenen hak düşürücü sürenin geçtiği gerekçesiyle 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/(1)-b/1. maddesi uyarınca davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine dair karar vermiştir.
V. TEMYİZ
1. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesinin yukarıda sözü edilen kararına karşı yasal süresi içerisinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Temyiz Nedenleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde, açılan bu davada hak düşürücü sürenin uygulama olanağının bulunmadığını, davanın tapu kaydının yolsuz tescilinden kaynaklandığını belirterek, Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesinin 2020/1190 Esas ve 2020/636 Karar sayılı kararının bozulmasını talep etmiştir.
3. Gerekçe
3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, dava dilekçesindeki açıklamalar ve iddianın ileri sürülüş biçimine göre, kadastro öncesi sebeplere dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
3.2. İlgili Hukuk
3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 12/3. maddesi,
3.3. Değerlendirme
3.3.1. 3402 sayılı Yasa’nın 12/3. maddesinde, kadastro tutanaklarında belirtilen haklara, sınırlandırma ve tespitlere ait tutanakların kesinleştiği tarihten itibaren on yıl geçtikten sonra, kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanılarak itiraz olunamayacağı ve dava açılamayacağı belirtilerek, mülkiyete ilişkin talepler yönünden hak düşürücü süre öngörülmüş olup, söz konusu Yasa maddesindeki hak düşürücü süre, dava şartı olup, yargılamanın her aşamasında re’sen gözetilecektir.
3.3.2. Somut olayda, çekişmeli taşınmaz 5.346,00 metrekare yüz ölçümü ve ham toprak vasfıyla senetsizden davalı Hazine adına 23/04/1994 tarihinde tespit görerek 01.05.2002 ilâ 30.05.2002 tarihleri arasında ilana çıkarıldığı ve itirazsız şekilde 31.05.2002 tarihinde kesinleşerek, tapu siciline tescil edildiği anlaşılmaktadır.
3.3.3. Çekişmeli taşınmazın kadastro tutanağının kesinleştiği tarih olan 31.05.2002 ile davanın açıldığı 31.10.2017 tarihi arasında 3402 sayılı Yasa'nın 12/3. maddesinde belirlenen 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği kuşkusuzdur.
3.3.4. Dosya içeriğine, toplanan delillere, Bölge Adliye Mahkemesince dayanılan yasal ve hukuksal gerekçeye göre (IV/3.) no.lu paragrafta belirtilen kararın verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
VI. SONUÇ
Açıklanan nedenlerle; davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının HMK’nın 370. maddesi uyarınca ONANMASINA, aşağıda yazılı 26,30 TL bakiye onama harcının temyiz edenden alınmasına, dosyanın Mazgirt Asliye Hukuk Mahkemesine, kararın bir örneğinin kararı veren Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesine gönderilmesine, 14/11/2022 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.