Logo

1. Hukuk Dairesi2021/5183 E. 2022/7112 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasında hak düşürücü sürenin geçip geçmediği hususunda yaşanan uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Kadastro tutanaklarının kesinleşme tarihinden itibaren on yıllık hak düşürücü sürenin geçmiş olması ve davacıların önceki davalarını takip etmeyerek kendi kusurları ile hak kaybına uğramaları gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : SAMSUN BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 2. HUKUK DAİRESİ

İLK DERECE MAHKEMESİ : AYBASTI ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasındaki kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescili istemine ilişkin açılan davadan dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince verilen davanın reddine ilişkin kararın, davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi tarafından yapılan inceleme sonucunda; davacıların istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince esastan reddine dair verilen karar, süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü

I. DAVA

Davacılar, kendileri ile davalıların müşterek murisi ...’ün 06.01.1985 tarihinde vefat ettiğini, Ordu ili .... ilçesi .... mahallesinde bulunan ada ve parsel numaralarını belirttiği taşınmazların sağlığında muris ...’e ait olduğunu, ölünceye kadar kendisi tarafından tasarruf edildiğini, murisin ölümü ile terekesinde bulunan taşınmazların elbirliği mülkiyeti ile mirasçılarına yani davacılar ve davalılara intikal ettiğini, bu taşınmazlar üzerinden 2009 yılında kadastro geçtiğini ve kendi paylarının yok sayıldığını ileri sürerek, tapu kayıtlarının iptali ile murise ait veraset ilamındaki hisseleri oranında adlarına tapuya tesciline karar verilmesini talep etmişlerdir.

II. CEVAP

Davalılar ..., ..., ..., ..., ... ile dahili davalılar ... ve ... cevap dilekçelerinde ve duruşmadaki beyanlarında davanın reddini savunmuşlardır.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesi gereğince 10 senelik hak düşürücü süre içerisinde dava açılmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

1. İstinaf Yoluna Başvuranlar

Yerel Mahkeme kararına karşı yasal süresi içerisinde davacılar vekili tarafından istinaf isteminde bulunulmuştur.

2. İstinaf Nedenleri

Davacı istinaf dilekçesinde, davanın süresinde açıldığını, Mahkemece kadastro tespiti ile ilgili tutanak, ilan ve askılar getirtilmeden sırf tapu kaydındaki kadastro kesinleşme tarihine bakılarak karar verildiğini, kararın eksik araştırma ve inceleme sonucu verildiğini iddia ederek kararı istinaf etmiştir.

3. Gerekçe ve Sonuç

Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi 2019/2202 Esas, 2020/354 Karar sayılı kararında, davanın açıldığı tarih itibariyle, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesinde düzenlenen hak düşürücü sürenin geçtiği gerekçesiyle 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/(1)-b/1. maddesi uyarınca davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine dair karar vermiştir.

V. TEMYİZ

1. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi’nin yukarıda sözü edilen kararına karşı yasal süresi içerisinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Temyiz Nedenleri

Davacılar, temyiz dilekçesinde, açılan bu davada hak düşürücü sürenin uygulama olanağının bulunmadığını, evvelinde aynı parseller hakkında açılan davanın sürüncemede kalması nedeniyle hak düşürücü sürenin geçmiş olabileceğini, bu sürüncemenin Mahkemenin hatasından kaynaklandığını ve bu sebepten TBK. 158. maddesi gereğince kendilerine ek süre verilmesi gerektiğini belirterek, Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi 2019/2202 Esas, 2020/354 Karar sayılı kararının bozulmasını talep etmiştir.

3. Gerekçe

3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, dava dilekçesindeki açıklamalar ve iddianın ileri sürülüş biçimine göre, kadastro öncesi sebeplere dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.

3.2. İlgili Hukuk

3402 sayılı Yasa’nın 12/3. maddesinde, kadastro tutanaklarında belirtilen haklara, sınırlandırma ve tespitlere ait tutanakların kesinleştiği tarihten itibaren on yıl geçtikten sonra, kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanılarak itiraz olunamayacağı ve dava açılamayacağı belirtilerek, mülkiyete ilişkin talepler yönünden hak düşürücü süre öngörülmüştür. Söz konusu yasa maddesindeki hak düşürücü süre, dava şartı olup, yargılamanın her aşamasında re’sen gözetilecektir.

3.3. Değerlendirme

3.3.1. Somut olayda, dava konusu ..... ilçesi..... Mahallesinde bulunan 178 ada 102 parsel, aynı yer 163 ada 19 - 78 - 79 - 81 -121 - 122 - 123 - 124 -140 - 148 - 149 - 150 - 156 - 158 - 159 - 160 - 181 - 209 - 210 - 211 - 212 - 213 - 214 parseller ile aynı yer 162 ada 8 - 9 - 10 - 18 - 24 - 79 - 168 - 169 - 174 - 175 - 176 - 177 parseller ile aynı yer 104 ada 3 parsel ile aynı yer 139 ada 71 - 72 - 79 - 80 - 90 - 95 parseller ile aynı yer 157 ada 3 - 13 - 14 - 16 - 25 - 33 - 34 - 35 - 37 parseller ile aynı yer 150 ada 24 - 25 - 26 - 39 parseller taşınmaz kadastro sırasında tutanaklarda adları geçen davalılar adına tespit görmüş, tespit 28/01/2005 tarihinde kesinleşmiş ve tapu kaydı oluşmuştur.

3.3.2. Çekişmeli taşınmazların kadastro tutanaklarının kesinleştiği tarih olan 28.01.2005 ile davanın açıldığı 20.04.2016 tarihi arasında 3402 sayılı Yasa'nın 12/3. maddesinde belirlenen hak düşürücü sürenin geçtiği kuşkusuzdur.

Dosya içeriği ve toplanan delillere, kararın dayandığı gerektirici nedenlere, delillerin takdirinin yerinde olmasına, davacıların önceki davalarını takip etmeyerek kendi kusurları ile davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesine sebebiyet vermiş olmalarına göre, Bölge Adliye Mahkemesince (IV/3.) nolu paragraftaki gerekçeyle yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik yoktur.

VI. SONUÇ

Açıklanan nedenlerle, davacıların temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının HMK’nın 370. maddesi uyarınca ONANMASINA, aşağıda yazılı 26,30 TL bakiye onama harcının davacılardan alınmasına, 31/10/2022 tarihinde kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.