"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil istemine ilişkin açılan davadan dolayı, Mahkemece bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne ilişkin verilen karar süresi içinde davalı ... vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı dava dilekçesinde; 122 ada 225 parsel sayılı taşınmazın babalarından intikal ettiğini, kadastro tespiti sırasında davalı ... adına tespit ve tescil edildiğini belirterek tapu kaydının iptali ile adına tapuya kayıt ve tescilini karar verilmesini istemiş, aşamalarda tüm mirasçılar adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı ... vekili, davanın reddini savunmuştur.
III. MAHKEME KARARI
Ardahan 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 27/02/2013 tarihli ve 2012/82 E. 2013/58 K. sayılı kararıyla; davacı dava dilekçesinde çekişmeli taşınmazın tapu kaydının iptali ile kendi adına tapuya tesciline karar verilmesini istediği, 27/02/2013 tarihli celsede ise, dava konusu yerin babasından kendisine ve kardeşlerine kaldığını, taşınmazın babasının mirasçıları adına tapuya tesciline karar verilmesini istediği, duruşma esnasında verilen bu son beyanın dava dilekçesindeki netice-i talebi değiştiremeyeceği, tek başına kendi adına tescil istemiyle dava açamayacağından aktif husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. TEMYİZ
1.Temyiz Yoluna Başvuranlar
Ardahan 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Bozma Kararı
Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 16/04/2013 tarih 2013/4019 E. 2013/3801 K. sayılı kararıyla, davacının, babası ...'dan gelen miras hakkına ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak dava açmakta hukuki yararı bulunduğu, ne var ki, davacı tek başına ve kendi adına tescil istemiyle açtığı davanın tahkikat aşamasında, miras bırakanın tüm mirasçıları adına tescili isteminde bulunduğu, başka bir deyişle, dava açarken bulunmayan aktif dava ehliyeti noksanlığının, yargılama sırasında ortaya çıktığı, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 640. maddesine göre; tereke adına açılıp takip edilen davaları, ya tüm mirasçıların birlikte açmaları, ya da tüm mirasçıların açılan davaya muvafakatlerinin sağlanması veya terekeye mümessil tayin edilerek davanın sürdürülmesinin zorunlu olduğu, o halde davacıya, mirasbırakan ...'ın diğer mirasçılarının davaya muvafakatlerinin sağlanması ya da terekesine mümessil atanması suretiyle taraf teşkilinin sağlanması için 114/1-d ve 115/2 maddeleri uyarınca süre tanınmalı, taraf teşkili sağlandıktan sonra davanın esasına girilerek, tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda araştırma ve inceleme yapılarak sonucuna göre karar verilmesi gereğine değinilerek hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
3. Mahkemece Bozma Kararına Uyularak Verilen Karar
Ardahan 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 14/01/2015 tarihli ve 2013/329 E. 2015/3K. sayılı kararıyla; davanın kabulüne, 122 ada 225 parsel sayılı taşınmazın 02/09/2014 tarihli fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen bölümünün tapu kaydının iptali ile ... İncesu mirasçıları adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.
4. Bozma Sonrası Mahkeme Kararına Karşı Temyiz Yoluna Başvuranlar
Ardahan 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
5. Bozma Kararı
Yargıtay (kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 25/09/2017 tarihli 2015/11771 E. 2017/5716 K. sayılı kararıyla, araştırmanın yetersiz olduğu, yöntemince hava fotoğrafı incelemesi yapılması, 3 kişilik ziraat bilirkişi heyetinden rapor alınarak taşınmazın imar ihyaya muhtaç olup olmadığı, muhtaç ise kim tarafından ne zaman imar ihya edildiği ve tamamlandığı, zilyetliğin ne şekilde sürdürüldüğünün tespit edilerek netice hakkında karar verilmesi gereğine değinilerek kararın bozulmasına karar verilmiştir.
6. Mahkemece Bozma Kararına Uyularak Verilen Karar
Ardahan 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 09/12/2019 tarihli ve 2018/50 E. 2019/582 K. sayılı kararıyla; davacı lehine zilyetlik koşullarının oluştuğunun anlaşılması nedeniyle davanın kabulüne, 122 ada 225 parsel sayılı taşınmazın 26/06/2019 tarihli fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 6.624,12 metrekare bölümünün tapu kaydının iptali ile ... İncesu mirasçıları adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.
7. Bozma Sonrası Mahkeme Kararına Karşı Temyiz Yoluna Başvuranlar
Ardahan 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
8. Temyiz Nedenleri
Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde, Mahkemenin eksik inceleme neticesinde karar verdiğini bozma gereklerinin yerine getirilmediğini, bozma kararında hava fotoğrafı incelemesi yapılması istenildiği halde yapılmadığını belirterek, Mahkeme kararının bozulmasını talep etmiştir.
9. Gerekçe
9.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
9.2. İlgili Hukuk
9.2.1. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 713/1. maddesi, "Tapu kütüğünde kayıtlı olmayan bir taşınmazı davasız ve aralıksız olarak yirmi yıl süreyle ve malik sıfatıyla zilyetliğinde bulunduran kişi, o taşınmazın tamamı, bir parçası veya bir payı üzerindeki mülkiyet hakkının tapu kütüğüne tesciline karar verilmesini isteyebilir."
9.2.2. 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14. maddesi, “Tapuda kayıtlı olmayan ve aynı çalışma alanı içinde bulunan ve toplam yüzölçümü sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönüme kadar olan (40 ve 100 dönüm dahil) bir veya birden fazla taşınmaz mal, çekişmesiz ve aralıksız en az yirmi yıldan beri malik sıfatıyla zilyetliğini belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanlarıyla ispat eden zilyedi adına tespit edilir.”
9.2.3. 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 17. maddesi, “Orman sayılmayan Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan ve kamu hizmetine tahsis edilmeyen araziden, masraf ve emek sarfı ile imar ve ihya edilerek tarıma elverişli hale getirilen taşınmaz mallar 14 üncü maddedeki şartlar mevcut ise imar ve ihya edenler veya halefleri adına, aksi takdirde Hazine adına tespit edilir.’’ hükümlerini içermektedir.
9.3. Değerlendirme
9.3.1. Mahkemece Yargıtay bozma kararına uyulduğu halde, bozma gerekleri tam olarak yerine getirilmemiştir. Bozma kararına uyulmakla, taraflar yararına usuli müktesep hak oluşur. Bu hakkın zedelenmemesi için bozma gereklerinin tam ve eksiksiz olarak yerine getirilmesi gerekir. Mahkemece, davacılar lehine iktisap koşullarının oluştuğu gerekçesi ile hükme esas alınan bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen bölümün davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş ise de yapılan araştırma inceleme hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır. Şöyle ki, bozma kararında taşınmaz bölümünün imar ihyaya muhtaç olup olmadığı, muhtaç ise ne zaman yapıldığı ve tamamlandığının araştırılmasının istenildiği ve bir arazinin kullanım süresi ile niteliğini, üzerindeki imar-ihya işlemlerinin tamamlandığı tarihi en iyi belirleme yöntemi hava fotoğrafı incelemesi olduğu belirtildiği halde, hava fotoğrafı incelemesi yapılmamış; ziraat bilirkişisinin taşınmazın imar ihyaya muhtaç olup olmadığı, muhtaç ise ne zaman imar ihya işlemlerinin tamamlandığı hususlarını açıklayan rapor alınması istenildiği halde, taşınmazın keşif günündeki durumunu belirten soyut içerikli raporu ile yetinilmiştir. Bu şekilde eksik araştırma ve incelemeye dayalı olarak karar verilemez.
9.3.2. Hal böyle olunca; Mahkemece, Harita Genel Müdürlüğü web sitesinin harita sorgulama sayfasına girilerek, taşınmaz bölümlerinin bulunduğu köyü/mahalleyi kapsayacak şekilde hangi yıllara ait hava fotoğrafı bulunduğu araştırılıp belirlenmek ve (denetimin sağlanması bakımından) ilgili sayfanın çıktısı dosya arasına alınmak suretiyle, buradan elde edilen verilere göre dava tarihinden 15-20-25 yıl öncesine ilişkin farklı dönemlerde çekilmiş stereoskopik hava fotoğraflarının en az üç tanesi tarihleri açıkça yazılmak suretiyle Harita Genel Müdürlüğünden, bu fotoğraftan yararlanılarak üretilmiş memleket haritaları ile en eski ve yeni tarihli uydu fotoğrafları ilgili kurumlardan getirtilerek dosya arasına alınmalıdır.
9.3.3. Dosya bu şekilde ikmal edildikten sonra mahallinde elverdiğince yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek üç kişilik mahalli bilirkişi kurulu ve taraf tanıkları ile 3 kişilik ziraat mühendisi bilirkişi kurulu, 3 kişilik jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişi kurulu ve fen bilirkişisinin katılımıyla yeniden keşif yapılmalıdır.
9.3.4. Dinlenilecek yerel bilirkişi ve tanıklardan, çekişmeli taşınmaz bölümünün önceki ve şimdiki niteliği, ilk olarak kime ait olduğu, kimden kime ne zaman ve ne şekilde intikal ettiği, kim tarafından hangi tarihten beri ve hangi tasarruflarla zilyet edildiği, çekişmeli taşınmazlar öncesi itibariyle imar-ihyaya muhtaç yerlerden olup olmadığı, muhtaç ise ne şekilde imar-ihya edildiği ve bu çalışmaların hangi tarihte tamamlandığı hususlarında maddi olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı, beyanlar arasında çelişki doğduğu takdirde gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle oluşan çelişkilerin giderilmesine çalışılmalı, bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsellerin tespit tutanakları ve dayanaklarıyla denetlenmelidir.
9.3.5. Ziraat mühendisi bilirkişi kurulundan, önceki tarihli zirai bilirkişi raporları da irdelenmek sureti ile taşınmazın evveliyatını, toprak yapısını, niteliğini ve zilyetlikle mülk edinilebilecek yerlerden olup olmadığını, imar-ihya gerektiren yerlerden olmaları halinde imar-ihyasının hangi tarihte tamamlandığını ve üzerindeki zilyetliğin hangi tasarruflarla sürdürüldüğünü, komşu taşınmazlarla karşılaştırmalı şekilde açıklayan, somut verilere ve bilimsel esaslara dayanan, ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı, taşınmaz bölümleri ile çevresinin yakın plan ve panaromik fotoğrafları çektirilip, üzerine taşınmazların sınırlarının işaretlenilmesi istenilmelidir.
9.3.6. Jeodezi ve fotogrametri bilirkişi kurulundan, çekişmeli taşınmaz bölümlerinin kadastro paftasındaki konumunun bilgisayar programı aracılığıyla uydu ve hava fotoğraflarına aktarılması suretiyle, hava fotoğrafları üzerinde stereoskop aletiyle inceleme yaptırılarak, çekişme konusu taşınmazların önceki ve şimdiki niteliği, imar-ihyaya muhtaç yerlerden olmaları halinde imar-ihyalarının hangi tarihte tamamlandığı, ekonomik amaca uygun olarak tarım arazisi niteliğiyle kullanılıp kullanılmadığı ve kullanımın hangi tarihten itibaren başladığı hususlarında ayrıntılı rapor düzenlemesi istenilmeli; fen bilirkişisine, keşfi takibe, bilirkişi ve tanık sözlerini denetlemeye imkan verir krokili rapor düzenlettirilmeli, bundan sonra toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece bu hususlar gözetilmeksizin yazılı şekilde karar verilmesinde isabet bulunmamaktadır.
V. SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle; davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün 6100 sayılı Yasa'nın geçici 3.maddesi yollaması ile 1086 sayılı HUMK.'un 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 21/11/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.