Logo

1. Hukuk Dairesi2021/5286 E. 2022/4915 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sonucu davalılar adına tescil edilen taşınmazlar üzerinde davacıların da miras payları olduğunu ileri sürerek açtıkları tapu iptali ve tescil davası.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece, dosya kapsamındaki deliller ve hükmüne uyulan Yargıtay bozma ilamı doğrultusunda, davacıların miras paylarının bulunduğuna kanaat getirilerek, taşınmazların tapu kayıtlarının davacıların miras payları oranında iptali ile davacılar adına tescillerine karar verilmesi usul ve yasaya uygun bulunarak onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, Yerel Mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar, süresi içerisinde davalılardan ... ve ... tarafından müşterek temyiz dilekçesi ile temyiz edilmiş olmakla, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar ... ve müşterekleri dava dilekçesinde; dava konusu 170 ada 10 ve 15 parsel sayılı taşınmazların, davalılarla müşterek kök murisleri olan ...’den geldiğini, taşınmazlarda kendilerinin de miras payları olmasına rağmen kadastro çalışmaları sonucunda taşınmazların yalnızca davalılar adına tespit ve tescil edildiğini, taşınmazlara ait eski tapu kayıtlarının da bulunduğunu ileri sürerek, dava konusu taşınmazların tapu kayıtlarının kök muristen gelen miras payları oranında iptali ile adlarına tesciline karar verilmesini istemişlerdir.

II. CEVAP

Davalı ... cevap dilekçesinde; dava konusu taşınmazların 67 yıl boyunca dedeleri ...nin uhdesinde kaldığını, taşınmazların bir bölümünün annesi, babası ve kardeşlerinin emekleri ile çaylık haline getirildiğini, davacıların iddialarının mesnetsiz olduğunu beyan ederek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

III. MAHKEME KARARI

Of Asliye Hukuk Mahkemesinin 30/01/2013 tarihli ve 2011/372 Esas, 2013/25 Karar sayılı kararıyla; tüm dosya kapsamına göre, dava konusu taşınmazların davalıların kök murisi ...den geldiği, ...den de davalıların murisi ...’a, ondan da davalılara kaldığı, taşınmazların 1960’lı yıllarda çaylık haline getirildiği, o zamandan günümüze kadar da eklemeli şekilde davalılar tarafından kullanıldığı, davacının dayandığı tapu kaytlarının taşınmazlara uygulanamadığı ve davacıların davasını kanıtlayamadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.

IV. TEMYİZ

1. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkeme kararına karşı süresi içerisinde davacılar vekili tarafından temyiz başvurusunda bulunulmuştur.

2. Temyiz Nedenleri

Davacılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazlara ait eski tapu kayıtlarının bulunduğunu, yerel bilirkişilerin yeterli bilgisinin olmaması sebebiyle bu kayıtların yöntemince uygulanamadığını, taşınmazların davalılarla müşterek kök murisleri olan ...’den kaldığını ve murisin terekesinin taksim edilmediğini beyan ederek, kararın bozulmasına karar verilmesini istemiştir.

V. YARGITAY İLAMI

Karar, Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 05/06/2013 tarihli ve 2013/5030 Esas, 2013/6221 Karar sayılı ilamıyla; “Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş ise de; usul bakımından taraf teşkili hususu netleştirilmediği gibi, esas yönünden yapılan araştırma ve incelemenin de hükme yeterli olmadığı, davacıların, tarafların kök murisleri olduğunu belirttikleri “...” adına müşterek mülkiyet şeklinde kurulmuş olan tapu kayıtlarına ve ondan irsen intikale dayandığı ancak dava dilekçesinin konu kısmında "tüm mirasçılar adına tescil," açıklamalarda “... kızı ...’nin varisleri olarak 1/3 payın adlarına tescilini”, sonuç kısmında ise “kendi hisseleri oranında tescil” istediklerini beyan ettikleri, öyleyse, öncelikle davacıların taleplerinin açıklığa kavuşturulması, tapu kayıt malikinin veraset ilamının temin edilmesi ve taraf teşkilinin sağlanıp sağlanmadığının üzerinde durulmasının gerektiği, öte yandan dava konusu taşınmazlardan 15 sayılı parselin kadastro tutanağı, dayanak belgeleri ve çap kaydı ile dava konusu 10 ve 15 parsel sayılı taşınmazlara komşu parsellerin kadastro tutanakları ve dayanak belgelerinin temin edilmediği, yine davacıların dayandığı tapu kayıtlarının mahalline uygulanmasının da yöntemine uygun ve yeterli olduğunun söylenemeyeceği belirtilerek, davadaki istek netleştirilerek ve 15 sayılı parselin tapu kaydı getirtilerek, taraf teşkili hususunun açıklığa kavuşturulması, taraf teşkili sağlandıktan sonra anılan tutanak ve dayanak belgeler temin edilerek, iddia ve savunma doğrultusunda 6100 sayılı HMK'nın 31. maddesi kapsamında taraflara açıklama yaptırılıp gösterdikleri tüm delillerin toplanması, bundan sonra dava konusu taşınmazlar üzerinde keşif yapılarak, davacıların dayandıkları tapu kayıtlarının, yöreyi iyi bilen, yansız yerel bilirkişiler aracılığıyla mahalline 3402 sayılı Yasa'nın 20. maddesi gözetilerek yöntemine göre uygulanması, bildirmeleri halinde taraf tanıklarının gerek tapu kayıtları, gerek zilyetlik, gerekse iddia ve savunma olarak ileri sürülen hususlarda taşınmazlar başında dinlenilmesi ve teknik bilirkişi/bilirkişilerden keşfi izlemeye elverişli ve uygulamayı yansıtan kroki ve rapor alınması, bundan sonra toplanan ve toplanacak olan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi” gereğine değinilmek suretiyle bozulmuştur.

VI. MAHKEME KARARI

Of Asliye Hukuk Mahkemesince bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda, 25/11/2015 tarihli ve 2014/39 Esas, 2015/613 Karar sayılı kararla; Mahkemece mahallinde dinlenen yerel bilirkişi ve taraf tanıklarının beyanlarından, dava konusu taşınmazların ... olarak bilinen ... oğlu ...’dan oğlu ...'a intikal ettiği, taşınmazların 60-70 yıl ... tarafından kullanıldığı, yörede kızlara mal verme geleneğinin bulunmadığı, uzun süreli kullanımın taksime karine teşkil ettiği düşünülse de yerel bilirkişi ve tanıkların köyde davacı tarafa ait taşınmaz bulunmadığını beyan etmiş olmaları sebebiyle taksimin mevcut olmadığı kanaatine varıldığı, mirasçılar arasında zamanaşımı yoluyla iktisap mümkün olamayacağından, dava konusu taşınmazların ...'ten intikal ettiği ve dosya arasında bulunan veraset ilamına göre de davacıların taşınmazlarda miras hakkı olduğu gerekçesiyle, davanın kabulüne, dava konusu 170 ada 10 ve 15 parsel sayılı taşınmazların tapu kayıtlarının iptaline, taşınmazların tapu kaydının, Samsun 3. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2014/742 Esas, 2014/638 Karar sayılı veraset ilamında belirtildiği haliyle, kök muris ...'in arazide hissesi 840 pay kabul edilerek, davacıların 56/840'ar payının adlarına ayrı ayrı tapuya tesciline karar verilmiştir.

VII. TEMYİZ

1. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkeme kararına karşı süresi içerisinde davalı ... vekili ile davalılar ... ve müşterekleri tarafından temyiz başvurusunda bulunulmuştur.

2. Temyiz Nedenleri

2.1. Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle; davacı tarafın dayandığı tapu kayıtlarının taşınmazlara uymadığını, taşınmazların ...’den taksim suretiyle ...’e geçtiğini, 60-70 yıldır davalıların murisleri ... tarafından kullanıldığını ve davacı tarafın davasını ispatlayamadığını beyan ederek, kararın bozulmasına karar verilmesini istemiştir.

2.2. Davalılar ... ve müşterekleri temyiz dilekçelerinde özetle; davacı tarafın dayandığı tapu kayıtlarının taşınmazlara uymadığını, taşınmazların ...’den taksim suretiyle ...’e geçtiğini, Mahkemece yalnızca tanık beyanları esas alınmak suretiyle karar verildiğini, taşınmazların 60-70 yıldır murisleri ... tarafından kullanıldığını beyan ederek, kararın bozulmasına karar verilmesini istemiştir.

VIII. YARGITAY İLAMI

Karar, Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 07/11/2019 tarihli ve 2016/16206 Esas, 2019/7111 Karar sayılı ilamıyla; “Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, sair temyiz itirazlarının yerinde olmadığı, ancak dava miras payına yönelik olduğundan, mahkemece taşınmazların tapu kayıtlarının, davacıların miras payları oranında iptali ile bu payların davacılar adına tapuya tesciline karar vermek gerekirken, taşınmazların tapu kayıtlarının tümden iptaline karar verilmesi ve davacılar adına tesciline karar verilen paylar dışındaki paylar yönünden tescil hükmü kurulmamasının isabetsizliğine” değinilmek suretiyle bozulmuştur.

IX. MAHKEME KARARI

Of Asliye Hukuk Mahkemesince bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda, 11/11/2020 tarihli ve 2020/183 Esas, 20120/316 Karar sayılı kararla; hükmüne uyulan bozma ilamı uyarınca davanın kabulüne, dava konusu 170 ada 10 ve 15 parsel sayılı taşınmazların tapu kaydının, davacılar ...,...,...,..,'ın Samsun 3. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2014/742 Esas, 2014/638 Karar sayılı veraset ilamında “arazide” belirtilen miras payı olan 56/840'şar pay oranında ayrı ayrı iptali ile iptal edilen 56/840 'şar payının davacılar adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.

X. TEMYİZ

1. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkeme kararına karşı süresi içerisinde davalılardan ... ve ... tarafından temyiz başvurusunda bulunulmuştur.

2. Temyiz Nedenleri

Davalılardan ... ve ... müşterek temyiz dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazların dedeleri ...den murisleri ...’a geldiğini, taşınmazların yıllardır kendi aileleri tarafından kullanıldığını, taşınmazların davalı tarafça tarıma elverişli hale getirildikten sonra çaylığa dönüştürüldüğünü, davacı tarafın davasını ispatlayamadığını beyan ederek, kararın bozulmasına karar verilmesini istemişlerdir.

3. Gerekçe

3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Kadastro sonucunda Trabzon ili, Of ilçesi, Yazlık köyü çalışma alanında bulunan 170 ada 10 parsel sayılı 3.351,99 metrekare ve 170 ada 15 parsel sayılı 3.301,16 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar, irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle ayrı ayrı ... Yakın adına tespit ve tescil edilmiştir.

Dava; kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

3.2. İlgili Hukuk

3.2.1. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 6. maddesi şöyledir.

“Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür.”

3.2.2. 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14/1. maddesi şöyledir.

“Tapuda kayıtlı olmayan ve aynı çalışma alanı içinde bulunan ve toplam yüzölçümü sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönüme kadar olan (40 ve 100 dönüm dahil) bir veya birden fazla taşınmaz mal, çekişmesiz ve aralıksız en az yirmi yıldan beri malik sıfatıyla zilyetliğini belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanlarıyla ispat eden zilyedi adına tespit edilir.”

3.3. Değerlendirme

Dosya içeriğine, Mahkemece hükmüne uyulan bozma kararında açıklandığı gibi işlem yapılıp sonucuna göre hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, Mahkemece yazılı şekilde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır.

XI. SONUÇ

Açıklanan nedenlerle, davalılardan ... ve ...’ün yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 2.858,52 TL bakiye onama harcının temyiz eden davalılardan alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 16/06/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.