"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tapu iptal ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, davanın kabulüne ilişkin verilen karar, davalı Hazine vekili ile davalı ... Belediyesi vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I.DAVA
Davacı vekili 02.10.2013 havale tarihli dava dilekçesiyle, dava konusu taşınmazın 1959 yılında ... ... (Günalmış) tarafından alındığını ve nizasız ve fasılasız malik sıfatıyla zilyet ve tasarrufunda kaldığını, ... ...'ün taşınmazı tarla olarak kullanmakta iken sonrasında da bağ ve bahçe dikmek ve ev yapmak suretiyle kallandığını, müvekkili ...'ın 1993 tarihinde 495 ada 10 parsel ve dava konusu 34 parseli ... ...'den satın aldığını ve zilyetliğini de devraldığını, Hazine adına oluşturulacak idari tapunun hukuki geçerliliğinin olmayacağını öne sürerek dava konusu 495 ada 34 parsel sayılı taşınmazın tapusunun iptali ile müvekkili ... adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı Hazine vekili cevap dilekçesinde özetle, kadastro tespitinden sonra on yıl geçmesi halinde kadastrodan önceki sebeplere dayanarak tapu iptali ve tescili davası açılamayacağını, mera ve orman niteliğinde ise bu gibi yerlerin zamanaşımı ile zilyetlikle kazanılamayacağını, tarıma elverişsiz yerler ile tepe, kayalık, dağlık gibi yerlerin tescile tabi olmayıp devletin hüküm ve tasarrufu altında olan yerlerden olduğunu öne sürerek davanın reddini savunmuştur.
III. MAHKEME KARARI
... 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 02/06/2016 tarih 2013/536 E. 2016/365 K.sayılı kararıyla; Davanın zilyetlik nedeniyle tapu iptali ve tescili talebine ilişkin olduğu, dava konusu taşınmazın 1979 tarihinde tespit harici bırakıldığı, 2009 tarihinde ise idari yoldan davalı Hazine lehine tapuya kayıt ve tescil edildiği, 2009 tarihli tescilden geriye doğru mahalli bilirkişi ve tanık beyanlarına göre davacının eklemeli zilyetlik yoluyla en az 20 yıldır dava konusu yerin fen bilirkişi raporunda gösterilen kısmında ekim-dikim yapmak suretiyle tarımsal faaliyette bulunduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile, 495 ada 34 parsel sayılı taşınmazın 04.09.2014 tarihli fen bilirkişi raporunda belirtildiği şekilde 7.385,28 metrekarelik kısmının tapusunun iptaliyle davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1.Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Bozma Kararı
Karar; Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 23.09.2019 tarihli ve 2016/12349 E. 2019/5557 K. sayılı kararıyla; “ ...dava konusu taşınmazın davalı Hazine adına idari yoldan tescil edildiği 2008 yılından 15-20-25 yıl öncesine ilişkin farklı dönemlere ait yüksek çözünürlüklü hava fotoğraflarının en az 3 adedi getirtilerek dosya arasına konulmalı, bundan sonra mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek üç kişilik yerel bilirkişi kurulu ve taraf tanıkları ile 3 kişilik ziraat mühendisi bilirkişi kurulu, jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişisi ve fen bilirkişisinin katılımıyla yeniden keşif yapılmalı ve yapılacak bu keşifte yerel bilirkişi ve tanıklardan, taşınmazın geçmişte ne durumda bulunduğu, öncesinin imar-ihyaya muhtaç yerlerden olup olmadığı, imar-ihyaya muhtaç yerlerden ise buna en erken ne zaman başlanıldığı ve imar-ihyanın ne zaman tamamlandığı, taşınmaz üzerindeki zilyetliğin hangi tasarruflarla, kim tarafından ve ne şekilde sürdürüldüğü, taşınmazın sınırlarında geçmişten bugüne kadar herhangi bir değişiklik olup olmadığı hususları etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı,” gerekçesiyle bozulmuştur.
3. Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda belirtilen tarih ve sayılı kararı ile, davacı ve dava dışı ... tarafından dava konusu taşınmazın imar-ihyasının yapıldığı, Kadastro Kanunu'nun 14. maddesi gereğince davacı lehine zilyetlikle kazanım koşullarının oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulü ile, 495 ada 34 parsel sayılı taşınmazın 27/10/2020 tarihli fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile belirtilen 7.385,28 metrekarelik kısmının davalı Hazine adına olan tapu kaydının iptaliyle davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Bozma Sonrası Mahkeme Kararına Karşı Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili ile davalı ... Belediyesi vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Nedenleri
1.Davalı Hazine vekili temyiz dilekçesinde özetle, bilirkişi raporunun hüküm kurmaya elverişli olmadığını, zilyetlikle kazanım koşulları davacı lehine oluşmadığını öne sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.
2. Davalı ... Belediyesi vekili temyiz dilekçesinde özetle, zilyetlik koşulları davacı lehine gerçekleşmediğini öne sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C.Gerekçe
1.Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, yörede yapılan kadastro sırasında tescil harici bırakılmış olup 06/11/2008 tarihinde “hali arazi” vasfıyla ihdasen Hazine adına tapuya kayıt ve tescil edilen taşınmazın, tapu kaydının iptali ile davacı adına tescili isteğinden ibarettir.
2.İlgili Hukuk
a) 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14. maddesi şöyledir: “Tapuda kayıtlı olmayan ve aynı çalışma alanı içinde bulunan ve toplam yüzölçümü sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönüme kadar olan (40 ve 100 dönüm dahil) bir veya birden fazla taşınmaz mal, çekişmesiz ve aralıksız en az yirmi yıldan beri malik sıfatıyla zilyetliğini belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanlarıyla ispat eden zilyedi adına tespit edilir. (Değişik ikinci fıkra: 3/7/2005 - 5403/26 md.) Sulu veya kuru arazi ayrımı, Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu hükümlerine göre yapılır.”
b) 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 17.maddesi şöyledir: “Orman sayılmayan Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan ve kamu hizmetine tahsis edilmeyen araziden, masraf ve emek sarfı ile imar ve ihya edilerek tarıma elverişli hale getirilen taşınmaz mallar 14 üncü maddedeki şartlar mevcut ise imar ve ihya edenler veya halefleri adına, aksi takdirde Hazine adına tespit edilir. İl, ilçe ve kasabaların imar planının kapsadığı alanlarda kalan taşınmaz mallarda bu hüküm uygulanmaz.
c) 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (TMK) olağanüstü zamanaşımı başlıklı 713. maddesinin birinci fıkrasında: “Tapu kütüğünde kayıtlı olmayan bir taşınmazı davasız ve aralıksız olarak yirmi yıl süreyle ve malik sıfatıyla zilyetliğinde bulunduran kişi, o taşınmazın tamamı, bir parçası veya bir payı üzerindeki mülkiyet hakkının tapu kütüğüne tesciline karar verilmesini isteyebilir.
d) 492 sayılı Harçlar Kanunu’nun 13. maddesinin harçtan muafiyeti düzenleyen ilgili kısmı şöyledir: “(Ek: 21/1/1982 - 2588/3 md.) Genel Bütçeye dahil idarelerin bu Kanunun 1 ve 3 sayılı tarifelerine giren bütün işlemleri. (Yukarıdaki işlemlerin hesaplanacak harçlarının, Genel Bütçeye dahil idarelerin haklılığı nispetinde karşı taraftan tahsiline ilgili merciince karar verilir.)” hükümlerine yer verilmiştir.
3. Değerlendirme
a) Çekişmeli taşınmazın yörede 1979 yılında yapılan kadastro çalışmaları sırasında tespit harici bırakıldığı, bilahare dava tarihinden önce 06/11/2008 Hazine adına hali arazi vasfıyla 495 ada 31 parsel olarak ihdasen tapuya tescil edildiği, ifraz sonucunda dava konusu 495 ada 34 parsel sayılı taşınmazın Hazine adına tescil edildiği saptanmıştır.
b) Hükmü temyiz yetkisi, temyizde hukuki yararı bulunmak kaydıyla davanın taraflarına ve aleyhine hüküm kurulan üçüncü kişilere aittir. Somut olayda; davanın; kazanmayı sağlayan zilyetlik, imar ve ihya hukuki sebeplerine dayalı olarak TMK'nın 713/1 ve 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14 ve 17. maddeleri gereğince tapu iptal ve tescil davası olarak açıldığı, hükmü temyiz eden ... Belediye Başkanlığının çekişmeli taşınmazın kayıt maliki olmadığı, ayrıca bağımsız hak talebi ile çekişmeli taşınmazlar hakkında açılmış bir davası ya da yargılama sırasında eldeki davaya katılma talebi de bulunmadığı gibi, temyiz isteğinde bulunanın aleyhine bir hüküm de kurulmadığı kuşkusuzdur. Hal böyle olunca; davanın tarafı olmayan, hükmü temyizde de hukuki yararı bulunmayan ... vekilinin temyiz inceleme isteminin reddi gerekir.
c) Davalı Hazine vekilinin temyiz istemine gelince; dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı Hazine’nin sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak, davanın tapu iptal ve tescil davası olup, Hazine aleyhine açılan davanın kabul edildiği anlaşıldığına göre, yargılama gideri olan harcın Hazinenin harçtan muaf olduğu ve harç hususunun kamu düzeninden olması nedeniyle re’sen incelenmesi hüküm fıkrasının 4. fıkrasında davalı Hazinenin harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına karar verilmesi gerekirken, dava tescil davası gibi değerlendirilip harcın davacıya yükletilmesi doğru olmamış ise de; bu yanılgının giderilmesi yargılamanın tekrarını gerektirmediğinden hüküm fıkrasının 4. bendi hükümden çıkarılarak; yerine "4- Davalı Hazine harçtan muaf olduğundan davalıdan harç alınmasına yer olmadığına, davacı tarafından yatırılmış bulunan 24,30 TL peşin harç ve 6.198,27 TL tamamlama harcı olmak üzere toplam 6.222,57 TL harcın davacıya iadesine," cümlesinin eklenmesi ve 6100 sayılı HMK'nın Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HMUK'nın 438/7. maddesi gereğince kararın düzeltilerek onanması gerekmektedir.
VI. KARAR
Açıklanan nedenlerle;
1.Davalı ... vekilinin açıklanan nedenlerle hükmü temyizde hukuki yararı bulunmadığından, temyiz isteminin REDDİNE,
2-Davalı Hazine vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine,
3- Davalı Hazine vekilinin temyiz itirazlarının açıklanan nedenlerle kabulü ile hüküm fıkrasının 4. bendi hükümden çıkarılarak; yerine "4- Davalı Hazine harçtan muaf olduğundan davalıdan harç alınmasına yer olmadığına, davacı tarafından yatırılmış bulunan 24,30 TL peşin harç ve 6.198,27 TL tamamlama harcı olmak üzere toplam 6.222,57-TL harcın davacıya iadesine," cümlesi yazılarak hükmün bu hali ile DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
İstek halinde peşin alınan temyiz harcının davalı ... Başkanlığına iadesine,
16/01/2023 tarihinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.