"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
HÜKÜM/KARAR : Ret
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesince kararın bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece, bozma kararına uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda davanın reddine karar verilmiştir.
Karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hakimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; kadastro çalışmaları sonucu davacı adına tespit ve tescil edilen 101 ada 31 parsel sayılı taşınmazın takriben 200 m2 kısmının 101 ada 33 parsel sayılı taşınmaza dahil edilmek suretiyle hatalı olarak köy okulu olarak tespit ve tescil edildiğini ileri sürerek, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği iddiasıyla 101 ada 33 parsel sayılı taşınmazın 200 m2 kısmının tapu kaydının iptali ile davacı adına tescilini istemiştir.
Yargılama sırasında ... ... mirasçıları çekişmeli taşınmaz bölümünün ... ...'ın tüm mirasçıları adına tescili istemiyle davaya müdahil olmuşlardır.
II. CEVAP
Davalılar yargılama sırasında, davanın reddini savunmuşlardır.
III. MAHKEME KARARI
İspir Asliye Hukuk Mahkemesinin 13.06.2014 tarihli ve 2012/533 E., 2014/259 K. sayılı kararıyla, çekişmeli 101 ada 33 parsel sayılı taşınmazın teknik bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen bölüm yönünden davanın kabulü ile bu bölümün davacı ve asli müdahiller adına tapuya tesciline karar verilmiştir.
IV. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine temsilcisi ve ihbar olunan ... vekili tarafından temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Bozma Kararı
Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 23.01.2018 tarihli ve 2015/19175 Esas, 2018/118 Karar sayılı kararıyla, “...taşınmaz başında yapılan keşifte dinlenen yerel bilirkişi ve tanık beyanlarından; dava konusu yerin davacıların murisi ... tarafından, sağlığında "harmanına gitmek için" kullanıldığının ifade edildiği, davacıların murisinin "harmana gitmek için" taşınmazı kullanmasının iktisaba elverişli ekonomik amaca uygun zilyetlik sayılamayacağı, nitekim dosya arasında bulunan zirai bilirkişi raporuna ekli fotoğrafların da ekonomik amaca uygun bir zilyetlik bulunmadığı hususunu destekler mahiyette olduğu göz önüne alınarak davanın reddine karar verilmesi gerekirken hatalı değerlendirme ile kabul kararı verilmiş olmasının isabetsiz olduğu" belirtilerek hüküm bozulmuştur.
C. Bozma Sonrası Mahkeme Kararı
İspir Asliye Hukuk Mahkemesinin 12.02.2019 tarihli ve 2018/399 E., 2019/23 K. sayılı kararıyla, davacıların murisinin "harmana gitmek için" taşınmazı kullanmasının iktisaba elverişli ekonomik amaca uygun zilyetlik sayılamayacağı, zirai bilirkişi raporuna ekli taşınmaz fotoğrafların da ekonomik amaca uygun bir zilyetlik bulunmadığı hususunu destekler mahiyette olduğu gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
D. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.
E.Temyiz Sebepleri
Davacı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle, ret kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, keşifte dinlenilen tüm tanık ve yerel bilirkişilerin, çekişmeli taşınmazın davacıya ait olduğunu beyan ettiklerini, taşınmazın özel mülkiyete ait olması halinde taşınmaz sahibinin taşınmazı istediği gibi kullanma hakkına sahip olduğunu, davacının talep ettiği yeri yol olarak kullanmayı tercih ettiğini, ziraat bilirkişi raporunun lehlerine olduğunu belirterek ve resen dikkate alınacak nedenlerle kararın bozulmasını talep etmiştir.
F. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, kadastrodan önceki hukuki nedene dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 190. maddesinde, "İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir.";
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun(TMK) 6. maddesinde, "Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür."
3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. maddesinde; “ Tapuda kayıtlı olmayan ve aynı çalışma alanı içinde bulunan ve toplam yüz ölçümü sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönüme kadar olan (40 ve 100 dönüm dahil) bir veya birden fazla taşınmaz mal, çekişmesiz ve aralıksız en az yirmi yıldan beri malik sıfatıyla zilyetliğini belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanlarıyla ispat eden zilyedi adına tespit edilir.”
3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 17. maddesinde; “Orman sayılmayan Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan ve kamu hizmetine tahsis edilmeyen araziden, masraf ve emek sarfı ile imar ve ihya edilerek tarıma elverişli hale getirilen taşınmaz mallar 14 üncü maddedeki şartlar mevcut ise imar ve ihya edenler veya halefleri adına, aksi takdirde hazine adına tespit edilir.”
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 713/1. maddesinde; "Tapu kütüğünde kayıtlı olmayan bir taşınmazı davasız ve aralıksız olarak yirmi yıl süreyle ve malik sıfatıyla zilyetliğinde bulunduran kişi, o taşınmazın tamamı, bir parçası veya bir payı üzerindeki mülkiyet hakkının tapu kütüğüne tesciline karar verilmesini isteyebilir." düzenlemeleri yer almaktadır.
Bilindiği üzere terk edilmiş dere yatakları, kayalık, taşlık, yol ve yol boşluğu gibi taşınmazlar, ancak imar-ihya yolu ile 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 17. maddesi uyarınca iktisap edilebilirken; ham toprak, hali arazi, köy boşluğu gibi basit ameliye ile zilyet edilebilecek yerler ise aynı Yasa'nın 14. maddesi gereğince iktisap edilebilir.
3. Değerlendirme
Kadastro sonucu Karaseydi Köyü çalışma alanında bulunan 101 ada 33 parsel sayılı 1.847,73 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle tek katlı kargir okul binası ve müştemilatı ve arsası vasfıyla, beyanlar hanesine Milli Eğitim Bakanlığının muvafakati olmadıkça alınmaz, satılamaz ve başka hizmetlere tahsis olunamaz şerhi yazılarak davalı Karaseydi köyü tüzel kişiliği adına tespit ve tescil edilmiştir.
Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı HMK’nın geçici 3/2 maddesinin yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’un uygulanacağı davalar yönünden HUMK’un 428. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.
Temyizen incelenen kararın bozma kararına uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma kararına uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesinin hukuken mümkün olmadığı anlaşılmakla, temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
V. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı vekilinin, yerinde bulunmayan temyiz itirazının reddiyle, usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA,
Aşağıda yazılı 125,50 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına,
Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
24/01/2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.