Logo

1. Hukuk Dairesi2021/5569 E. 2023/606 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sonucu Hazine adına tescil edilen taşınmazların davacı tarafından zilyetliğe dayanılarak tapu iptali ve tescili istemiyle açılan davada, davacının zilyetlik şartlarını sağlayıp sağlamadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davacı mirasçılarının, taşınmazlar üzerindeki zilyetliklerini kanıtlayamadıkları, taşınmazların imar ve ihya edildiğine dair yeterli delil sunulamadığı ve mera vasfındaki taşınmazların zilyetlikle kazanılamayacağı gözetilerek, davanın reddine dair yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

HÜKÜM/KARAR : Ret

Taraflar arasındaki tespit harici bırakılan taşınmazın tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesince karar bozulmuştur.

Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda davanın reddine karar verilmiştir.

Karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hakimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı dava dilekçesinde; kadastro çalışmaları sonucu hatalı olarak davalı adına tescil edilen 101 ada 206, 207 parsel ve 166 ada 15 parsel sayılı taşınmazların bir kısmının irsen intikal ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak tapu kayıtlarının iptali ve muris ... mirasçıları adına tescilini istemiş, bozma kararı sonrası ... mirasçıları davaya muvafakatlarını sunmuşlardır.

II. CEVAP

Davalı Hazine vekili yargılama sırasında davanın reddini savunmuştur.

III. MAHKEME KARARI

Mutki Asliye Hukuk Mahkemesinin 02/12/2013 tarihli ve 2013/11 Esas 2013/164 Karar sayılı kararıyla, davanın kısmen kabulüne; çekişmeli 101 ada 207 parsel sayılı taşımazın 06.06.2013 havale tarihli fen bilirkişi raporunda (H) (13.262,78 m2) harfi ile gösterilen kısım, çekişmeli 166 ada 15 parsel sayılı taşımazın 06.06.2013 havale tarihli fen bilirkişi raporunda (G) (48.347,10 m2) harfi, (F) (6.705,67 m2) harfi ve (E) (7.818,43 m2) harfi ile gösterilen taşınmazın 692,71 metrekarelik kısmının tapu kayıtlarının iptali ile, ... mirasçıları adına payları oranında tapuya kayıt ve tesciline, fen bilirkişilerinin 06.06.2013 havale tarihli raporlarında (A-B-C) ve (D) ile (K-1), (K-2-K-3), (K-4) ve (K-5) harfi ile gösterilen taşınmazlara ilişkin talebin ise reddine karar verilmiştir.

IV. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı ve davalı Hazine temsilcisi temyiz talebinde bulunmuştur.

B. Bozma Kararı

Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 12.06.2014 tarihli ve 2014/4722 Esas 2014/8217 Karar sayılı kararı ile; “Davacının, çekişmeli taşınmazların muris ...'den intikal ettiğini ileri sürerek tereke adına dava açtığını, dava açılmadan önce 30.12.2008 tarihinde vefat eden muris ...'nün terekesinin elbirliği ile mülkiyet şeklinde olup, elbirliği mülkiyetinde terekeye ilişkin tüm tasarruf işlemlerinin, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 640 ve 702. maddeleri uyarınca, tüm mirasçılar tarafından birlikte yapılmasının zorunlu olduğu, tasarrufi işlem niteliğindeki davanın da tüm mirasçılar tarafından birlikte açılması gerektiği göz önüne alındığında diğer mirasçıların da davaya katılımlarının sağlanması, muvafakatlerinin alınması veya terekeye temsilci tayin ettirilmesi gerektiği" belirtilerek hüküm bozulmuştur.

C. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mutki Asliye Hukuk Mahkemesinin 11/08/2015 tarihli ve 2014174 Esas 2015/76 Karar sayılı kararıyla; davanın kısmen kabulüne; çekişmeli 101 ada 207 parsel sayılı taşımazın 06.06.2013 havale tarihli fen bilirkişi raporunda (H) (13.262,78 m2) harfi ile gösterilen kısım, çekişmeli 166 ada 15 parsel sayılı taşımazın 06.06.2013 havale tarihli fen bilirkişi raporunda (G) (48.347,10 m2) harfi, (F) (6.705,67 m2) harfi ve (E) (7.818,43 m2) harfi ile gösterilen taşınmazın 692,71 metrekarelik kısmının tapu kayıtlarının iptali ile, ... mirasçıları adına payları oranında tapuya kayıt ve tesciline, fen bilirkişilerinin 06.06.2013 havale tarihli raporlarında (A-B-C) ve (D) ile (K-1), (K-2-K-3), (K-4) ve (K-5) harfi ile gösterilen taşınmazlara ilişkin talebin ise reddine karar verilmiştir.

D. Bozma Sonrası Mahkeme Kararına Karşı Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine temsilcisi temyiz talebinde bulunmuştur.

E. Bozma Kararı

Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 01.02.2018 tarihli ve 2015/19225 Esas 2018/453 Karar sayılı kararı ile; “Mahkemece yapılan araştırma, inceleme ve uygulamanın hüküm için yeterli olmadığı, varsa mera tahsis kararı, ekleri ve haritaları ile çekişmeli taşınmazlara komşu parsellerin onaylı tutanak suretleriyle dayanağı olan belgeler ve komşu veya civar kadastro parsellerini bir arada gösterir kadastro paftası (birleşik kroki) ile tespit tarihi olan 2005 yılından 15-20-25 yıl öncesi zaman dilimi içerisinde farklı tarihlere ait en az 3 stereoskopik ... fotoğrafı, Harita Genel Komutanlığından tarihleri açıkça yazılmak suretiyle istenilmesi, bu ... fotoğrafları kullanılarak üretilmiş memleket haritaları ile temin edilebilen en eski ve yeni tarihli uydu fotoğrafları getirtilerek dosya arasına konulması, ondan sonra mahallinde, komşu köyden seçilecek yerel bilirkişiler, tanıklar, üniversitelerin toprak kürsüsünde uzman 3 kişilik ziraat mühendisleri, 1 fen elemanı, 1 jeodezi ve fotogrametri uzmanından oluşan bilirkişi heyeti aracılığıyla keşif yapılması, yapılacak keşifte tanık ve mahalli bilirkişilerden 166 ada 15 sayılı mera parseli hakkında varsa mera tahsis kararı ve haritaları uygulanıp kapsamlarının belirlenmesi, mera tahsisi yoksa, taşınmazın öncesinin geleneksel biçimde kullanılan kadim mera olup olmadığı, çekişmeli taşınmaz bölümleri ile mera parseli arasında ayırıcı nitelikte unsur bulunup bulunmadığı, taşınmaz bölümlerinin geçmişte ne durumda bulunduğu, kime ait olduğu, kimden nasıl intikal ettiği, kim tarafından, ne zamandan beri, ne suretle kullanıldığı, öncesinin mera, yaylak veya kışlak olup olmadığı, zaman içinde taşınmazların sınırlarında mera yönünde genişleme olup olmadığı hususları; çekişmeli 101 ada 207 parsel sayılı taşınmaz hakkında taşınmazın öncesinde ne olduğu, ilk olarak kim tarafından ve ne şekilde kullanılmaya başlandığı, kim veya kimler tarafından imar ve ihya edildiği, imar-ihyanın ne zaman tamamlandığı, kullanımın kim veya kimler tarafından ve ne şekilde sürdürüldüğü hususları tek tek ve olaylara dayalı olarak sorulup saptanmaya çalışılması, Jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişiye ... fotoğrafları üzerinde stereoskopik olarak, temin edilebilecek en eski tarihli uydu fotoğrafları üzerinde de inceleme yaptırılarak; çekişme konusu taşınmazların önceki ve şimdiki niteliği, arazinin ekonomik amaca uygun olarak tarım arazisi niteliğiyle kullanılıp kullanılmadığı ve kullanımın hangi tarihten itibaren olduğu, imar-ihyanın tamamlanıp tamamlanmadığı, kullanıma ara verilip verilmediği hususlarında rapor düzenlettirilmesi, zirai bilirkişi kurulundan çekişmeli taşınmazlar üzerinde ekonomik amaca uygun zilyetlik bulunup bulunmadığı, ekonomik amaca uygun zilyetlik varsa hangi tarihten beri ve hangi tasarruflar ile sürdürüldüğü, çekişmeli taşınmaz ile komşu taşınmazların toprak yapısı ve niteliği hususunda fark bulunup bulunmadığı, 166 ada 15 parsel sayılı taşınmaz içindeki çekişmeli bölümleri ile kalan mera parseli arasında doğal ya da yapay ayrıcı unsur olup olmadığı, çekişmeli bölümlerin meradan açma olup olmadığını irdeleyen, çekişmeli taşınmazların niteliğini, kullanım durumunu ve zilyetlik süresini kesin olarak belirleyen rapor hazırlattırılması, çekişmeli 166 ada 15 ve 101 ada 207 parsel sayılı taşınmazlar içindeki çekişmeli her bölümün dört hududunu gösterir şekilde ve taşınmazın hangi bölümüne ait olduğuna dair gerekli açıklamanın yapıldığı fotoğrafların raporlara eklenmesi, fen bilirkişisinden keşfi takibe imkan verir kroki ve rapor düzenlemesi istenmesi, zilyetlikle kazanma şartlarının davacı taraf lehine oluşup oluşmadığının kesin olarak belirlenmesi gerektiği belirtilerek” hüküm bozulmuştur.

F. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mutki Asliye Hukuk Mahkemesinin 11/08/2015 tarihli ve 2014174 Esas 2015/76 Karar sayılı kararıyla; dava konusu E-F-H-G1-G2 harfleri ile gösterilen yerlerin 1947-1955-1984-1994 ve 2001 yıllarında çekilmiş ... fotoğraflarının ekilme ve zirai faaliyetler itibari ile stereoskopik incelemesinde etrafında fiilen kültür arazileri olarak kullanılan taşınmazların olmadığı, dava konusu E-F-H-G1-G2 harfleri ile gösterilen yerlerin tamamının sürülmüş veya ekilmiş tarım arazileri olmadıkları, masraf ve emek sarfı ile kullanıma elverişli hale getirilmiş taşınmazlardan olmadıkları, ziraat bilirkişi raporunun da harita bilirkişi raporunu kısmen destekler mahiyette olup bu yüzden keşifte dinlenen mahalli, tespit ve komşu köy bilirkişi beyanlarına itibar edilmediği, E-F-G1 ve G2 harfleri ile gösterilen yerlerin ise dört tarafının da mera parseli içerisinde kaldığı, bu kısımlar yönünden kişiler lehine tescil hükmü kurulduğunda mera bütünlüğünün bozulacağı ve bu tür yerler zilyetlikle kazanılamayacağı için dava konusu taşınmazlara ilişkin K.K. nun 14 vd. maddeleri uyarınca eklemeli olarak kazandırıcı zamanaşımı yoluyla taşınmaz iktisap etme koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

G. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz talebinde bulunmuştur.

Ğ. Temyiz Nedenleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle, keşifte dinlenilen mahalli, koşu köy mahalli bilirkişiler, tespit bilirkişilerin çekişmeli taşınmazlar üzerindeki bölümlerin davacının dedesinden babasına, babasından da davacı ve diğer mirasçılarına kaldığını, 20 sene öncesine kadar buğday ekimi yaptıklarını, kuraklıktan dolayı 20 yıldır buğday ekilmeyip taşınmaz üzerinde yeşeren otları biçmek sureti ile tasarruf edildiğini, mera parselinin kalan kısmının köylüler tarafından mera olarak kullanıldığının beyan edildiğini, davacı tarafın iddiasını ispatladığı halde mahkemece bilirkişi raporlarına değer verilerek ret kararı verildiğini, bilirkişi raporunun aksine davanın kabulü halinde mera parselinin bütünlüğünü bozulmayacağını, harita bilirkişi raporu ile ziraat bilirkişi raporu arasında kısmi çelişki olduğunu,verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

H. Gerekçe

1.Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, TMK' nın 713/1, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. ve 17. maddelerine dayalı tapu kaydının iptali ile mirasçılar adına miras payları oranında tescili isteğine ilişkindir.

Kadastro sonucu Salman köyü çalışma alanında bulunan 101 ada 207 parsel sayılı 2.139.396,51 metrekare yüz ölçümündeki taşınmaz devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olduğundan bahisle ham toprak vasfıyla Hazine adına tespit ve tescil edilmiş, 166 ada 15 parsel sayılı 2.626.007,15 metrekare yüz ölçümündeki taşınmaz mera vasfıyla sınırlandırılarak özel siciline kaydedilmiştir.

2. İlgili Hukuk

Bilindiği üzere terk edilmiş dere yatakları, kayalık, taşlık, yol ve yol boşluğu gibi taşınmazlar, ancak imar-ihya yolu ile 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 17. maddesi uyarınca iktisap edilebilirken; ham toprak, hali arazi, köy boşluğu gibi basit ameliye ile zilyet edilebilecek yerler ise aynı Yasa'nın 14. maddesi gereğince iktisap edilebilir.

3402 sayılı Kadastro Kanunu 14. maddesi "Tapuda kayıtlı olmayan ve aynı çalışma alanı içinde bulunan ve toplam yüzölçümü sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönüme kadar olan (40 ve 100 dönüm dahil) bir veya birden fazla taşınmaz mal, çekişmesiz ve aralıksız en az yirmi yıldan beri malik sıfatıyla zilyetliğini belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanlarıyla ispat eden zilyedi adına tespit edilir."

3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 17. maddesi; "Orman sayılmayan Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan ve kamu hizmetine tahsis edilmeyen araziden, masraf ve emek sarfı ile imar ve ihya edilerek tarıma elverişli hale getirilen taşınmaz mallar 14 üncü maddedeki şartlar mevcut ise imar ve ihya edenler veya halefleri adına, aksi takdirde Hazine adına tespit edilir."

4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 713/1. maddesi, “Tapu kütüğünde kayıtlı olmayan bir taşınmazı davasız ve aralıksız olarak yirmi yıl süreyle ve malik sıfatıyla zilyetliğinde bulunduran kişi, o taşınmazın tamamı, bir parçası veya bir payı üzerindeki mülkiyet hakkının tapu kütüğüne tesciline karar verilmesini isteyebilir.” hükümlerini düzenlemektedir.

3. Değerlendirme

1.Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı HMK'nın geçici 3/2 maddesinin yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'un uygulanacağı davalar yönünden HUMK'un 428. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukuken imkan bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

V. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacı vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazının reddiyle, usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 179.90 TL onama harcının davacıdan alınmasına,

Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,

07/02/2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.