Logo

1. Hukuk Dairesi2021/5643 E. 2023/501 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sonrasında tapuda davalı adına tescil edilen taşınmazın, kadastro öncesi zilyetlik iddiasına dayanarak davacı adına tesciline karar verilmesi talebiyle açılan tapu iptali ve tescil davasından kaynaklanan uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının, taşınmazı kadastro çalışmaları sonrasında çapa dayalı olarak satın aldığı ve kadastro öncesi zilyetlik hakkını devraldığına dair bir iddia ve ispatının bulunmaması, kadastro ile oluşan tapu kaydına itiraz hakkını ortadan kaldırdığı gözetilerek yerel mahkemenin ret kararı onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

KARAR : Ret

Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesince kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın reddine karar verilmiştir.

Yerel Mahkeme kararı davacı tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı dava dilekçesinde; Niğde ili, Çiftlik ilçesi, ... kasabası kadastro çalışmaları sırasında köyde olmadığı için kendisine ait taşınmazdan 1.273,67 m2'lik kısmın davalıya ait 135 ada 132 parsel sayılı taşınmaz içerisinde tescil edildiğini ileri sürerek, tapunun iptali ile adına tesciline karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP

Davalı, davanın reddini savunmuştur.

III. MAHKEME KARARI

Çiftlik Asliye Hukuk Mahkemesinin 07.06.2016 tarihli ve 2015/36 E. 2016/116 K. sayılı kararıyla davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV.BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı temyiz isteminde bulunmuştur.

Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 27.12.2019 tarihli 2016/14706 E. 2019/9096 K. sayılı kararıyla “...Kadastro tespitinden sonra taşınmazı çapa dayalı olarak satın alan kişinin, kadastro tespitinden önceki nedene dayanarak hak talep etmesi mümkün olmayıp, hakkının satın aldığı çapla sınırlı olduğu tartışmasızdır. Somut olayda davacı, maliki olduğu 135 ada 133 parsel sayılı taşınmazı 2007 yılında yapılan kadastro tespitinden sonra, 04.03.2014 tarihinde çapa dayalı olarak satın almış olduğuna ve çapla birlikte kadastrodan önceki sebeple dava açma hakkını da devraldığı iddia ve ispat edilmediğine göre, kadastroca oluşan tapu kaydının iptaline ve tescile yönelik olarak açılan davanın dinlenme olanağı bulunmamaktadır. Hal böyle olunca, mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, davalının temyiz itirazları açıklanan nedenle yerinde görüldüğünden..." gerekçesiyle bozulmuştur.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacının, maliki olduğu 135 ada 133 parsel sayılı taşınmazı 2007 yılında yapılan kadastro tespitinden sonra, 04.03.2014 tarihinde çapa dayalı olarak satın aldığı ve çapla birlikte kadastrodan önceki sebeple dava açma hakkını da devraldığı iddiasını ispat edemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı, dava konusu 135 ada 132 parsel sayılı taşınmazın daha önce eşinin amcasına ait olduğunu, etrafının taş duvarlar ile çevrili olduğunu, satış suretiyle temlik aldığı taşınmazı temizleyip kullanılır hale getirdiğini, ceviz fidanları diktiğini, davalının ölçüm yaptırıp 1.273,46 m2 lik kısmın kendisine ait olduğunu söylemesi üzerine dava açtığını, ancak yıllardır araziyi kendisinin kullandığını, davalının kötü niyetli olduğunu belirterek, kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. maddesinde; “Tapuda kayıtlı olmayan ve aynı çalışma alanı içinde bulunan ve toplam yüz ölçümü sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönüme kadar olan (40 ve 100 dönüm dahil) bir veya birden fazla taşınmaz mal, çekişmesiz ve aralıksız en az yirmi yıldan beri malik sıfatıyla zilyetliğini belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanlarıyla ispat eden zilyedi adına tespit edilir.”

4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 713/1. maddesinde; "Tapu kütüğünde kayıtlı olmayan bir taşınmazı davasız ve aralıksız olarak yirmi yıl süreyle ve malik sıfatıyla zilyetliğinde bulunduran kişi, o taşınmazın tamamı, bir parçası veya bir payı üzerindeki mülkiyet hakkının tapu kütüğüne tesciline karar verilmesini isteyebilir." düzenlemeleri yer almaktadır.

2. 6100 sayılı HMK’nın 190. maddesi şöyledir:

"İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir."

4721 sayılı TMK'nın 6. maddesi şöyledir:

"Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür."

3. Değerlendirme

1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı HMK'nın geçici 3/2 maddesinin yollamasıyla uygulanması gereken 1086 sayılı HUMK'na tabi davalar yönünden HUMK'un 428. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen Çiftlik Asliye Hukuk Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacının yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 125,50 TL bakiye onama harcının temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,

26.01.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.