Logo

1. Hukuk Dairesi2021/5711 E. 2023/816 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Mirasbırakanın vefatı sonrası mirasçılar arasında yapılan taksim işleminin geçerliliği ve buna bağlı olarak tapu kayıtlarının iptali ve tescili istemine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Mirasçılar arasında yapılan taksim işlemine tüm mirasçıların katılmadığı ve geçerli bir taksim sözleşmesinin kurulmadığı, davacının miras payı oranında tapu iptali ve tescil talebinde haklı olduğu gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

KARAR : Esastan Ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ayancık Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı ... vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından yapılan inceleme sonucunda; başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı ... vekili tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı, babası ... ...’ın 1972 yılında vefat ettiğini, 2006 yılında Ayancık ilçesi, Karapınar köyünde yapılan kadastro çalışmaları sırasında kardeşi ...'ın yerel bilirkişi olması sebebiyle babasına ait taşınmazları kendi kafasına göre kardeşler arasında dağıtarak tescil ettirdiğini, Karapınar köyü 167 ada 15 parsel, 184 ada 7 parsel, 185 ada 4 parsel, 185 ada 6 parsel, 185 ada 22 parsel, 188 ada 2 parsel, 189 ada 24 parsel sayılı taşınmazların davalı ... adına, 181 ada 2 parsel, 185 ada 2 parsel, 193 ada 2 parsel sayılı taşınmazların diğer davalıların mirasbırakanı ... adına, 169 ada 3 parsel, 169 ada 9 parsel, 170 ada 9 parsel, 171 ada 1 parsel, 185 ada 3 parsel, 185 ada 13 parsel ve 189 ada 9 parsel sayılı taşınmazların ise kendi adına tescil edildiğini, davalının değerli olan yerleri adına kaydettirdiğini ileri sürerek, kendi adına tescil edilenler dahil olmak üzere tapu kayıtlarının iptali ile mirasbırakan ... ... adına tesciline karar verilmesini istemiş, Mahkemece 03.03.2016 tarihli 2. celse de davacı adına kayıtlı taşınmazlar yönünden davanın tefrikine karar verilmiştir.

II. CEVAP

1. Davalı ..., 1986 yılında kardeşlerin bir araya gelip ihtiyar heyetinin önünde taşınmazları paylaştıklarını, bu tarihten itibaren herkesin kendi yerini kullandığını, bu da taksimin geçerli olduğunu gösterdiğini, kardeşlerin taksime itirazı olmadığını, davacının ...’in yerine ev yaptığını, ... mirasçılarının da buna itirazı üzerine, onlara yapılan evden bir kat vereceğini söylediğini, taşınmazların değerlerinin aynı olduğunu belirterek, davanın reddini savunmuştur.

2. Davalı ..., 18.04.2016 havale tarihli dilekçesi ile davayı kabul ettiğini, taşınmazların mirasbırakan ... ...’dan kaldığını, mirasçılar arasında bugüne kadar taksim yapılmadığını belirtip, tapu kayıtlarının iptali ile tüm mirasçılar adına miras payları oranında tesciline karar verilmesini istemiştir.

3. Davalı ..., taksimin yerinde olmadığını, dede ...’in ölümünden sonra amcaları ve annesinin bir araya gelerek paylaşım yaptığını, kendisi ve kardeşlerinin paylaşımda olmadığını, paylaşımı kabul etmediğini belirterek, davanın reddini savunmuş, diğer davalılar davaya cevap vermemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

Ayancık Asliye Hukuk Mahkemesinin 08.06.2017 tarihli ve 2015/94E., 2017/112K. sayılı kararıyla; dava konusu taşınmazların mirasbırakan ... ...’dan intikal ettiği, mirasçılar arasında geçerli bir taksimin söz konusu olmadığı gerekçesiyle davanın kabulü ile tapu kayıtlarının iptali ile ... ... mirasçıları adına miras payları oranında tesciline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

Ayancık Asliye Hukuk Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalılar ..., ..., ..., ..., ... ve ... tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. Gönderme Kararı

Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesinin 16.01.2017 tarihli ve 2017/927 E., 2017/941 K. sayılı kararıyla; davalılar ..., ... ..., ..., ... ve ...'ın istinaf istemlerinin 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 345. maddesi gereğince süre yönünden reddine, davalı ... vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1-a-4.maddesi uyarınca kabulü ile davacıya dosya kapsamında bulunan aynı Mahkemenin 2015/356 Esas ve 2015/92 Esas sayılı veraset ilamlarından hangisinin doğru olduğunu belirlemek ve mirasbırakanın mirasçılarını ve paylarını doğru olarak gösterir hasımlı verasetin iptali davası açmak üzere süre verilmesi ve sonucunun beklenmesi, Ayancık Sulh Hukuk Mahkemesinin 06.11.2015 tarihli ve 2015/375-567 E-K. sayılı terekeye temsilci atanması istemli dava sonucunda verdiği kararın kesinleşip kesinleşmediğinin belirlenmesi, kesinleşmemiş ise istinaf veya temyiz edilip edilmediği belirlenerek sonucunun beklenmesi, kesinleşmiş ise bu durumda çoğun içinde az da vardır kuralı gereğince davanın davacının miras payı ile sınırlı olarak görülmesi gerektiğinin gözetilmesi, miras payı ile sınırlı olarak görülmesi gerektiği belirlendiği takdirde davaya konu edilen ve davacı adına tescilli olan taşınmazlara yönelik davalı tarafından dava açılıp açılmadığının belirlenmesi, davalılar tarafından davacı adına tescilli parsellere yönelik ayrı bir dava açıldığı takdirde davaların birleştirilip birleştirilmeyeceğinin düşünülmesi gerektiği gerekçesiyle, İlk Derece Mahkemesince verilen kararın kaldırılmasına, davanın yeniden görülmesi için İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

C. İlk Derece Mahkemesince Gönderme Kararı Sonrasında Verilen Karar

Ayancık Asliye Hukuk Mahkemesinin 16.01.2020 tarihli ve 2017/277 E., 2020/14K. sayılı kararıyla; dava konusu taşınmazların tarafların mirasbırakanlarından intikal ettiğinin sabit olduğu, mahalli bilirkişiler, tespit bilirkişi ve tanıkların taşınmazların taksimine ilişkin toplantı yapılıp yapılmadığı, mirasçı ...'in toplantıda bulunduğuna ilişkin ve kimlerin toplantıda hazır olduğu hususunda çelişkili ve birbirinden farklı beyanlarda bulundukları, mirasbırakanın ölümünden sonra terekenin mirasçıları arasında paylaşım yapılıp yapılmadığına ilişkin paylaşıma dayanan tarafın paylaşımın varlığını, paylaşım tarihini, paylaşıma bütün paydaşların veya yetkili temsilcilerinin katıldıklarını, paylaşımda paydaşlara verilen paylar ile bunların akıbetlerini kanıtlamakla yükümlü olması ve mirasçılar arasında yöntemine uygun bir paylaşmanın varlığından söz edilebilmesi için ortak mirasbırakanın ölüm gününden sonra tüm mirasçılarının bir araya gelerek terekeyi kendi aralarında pay etmeleri, her bir mirasçının kendi miras payına düşeni aldıktan sonra terekedeki diğer miras haklarından vazgeçmesi gerektiği, dava konusu taşınmazlara ilişkin paylaşımın yapıldığı iddia edilen toplantıya tüm mirasçıların eksiksiz katılımının bulunduğunun ispatlanamadığı, ayrıca mirasçılardan Saniye ...'ın toplantıda hazır bulunmadığının tüm bilirkişi ve tanık beyanları ile sabit olduğu, tüm mirasçıların rızasını açıklamadığı taksim sözleşmesinin geçerli olmadığı, dava konusu taşınmazlara ilişkin olarak kök mirasbırakanın mirasçılarının tümünün miras payları oranında hak talep edebilecekleri, mirasçılardan birinin dava konusu taşınmazlardaki zilyetliğini tüm mirasçılar adına sürdürdüğünün kabul edilmesi gerektiği, mirasçılar arasında olağanüstü kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz mülkiyetinin kazanılmasının mümkün olmayacağı, çoğun içinde az da vardır kuralı gereğince tapu kayıtlarının davacının miras payı oranında iptali ile adına tesciline karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle, davanın kabulüne karar verilmiştir.

D. İstinaf Nedenleri

Davalı ... vekili istinaf dilekçesinde; taşınmazların baba ... ...'dan intikal ettiğini, babalarının başka köyden iç güvey olarak geldiğini ve eşi ...'dan önce vefat ettiğini, yani eşine de mirasçı olmadığını, taşınmazların tarafların anneleri ...'dan kaldığını, bu hususun tanık beyanlarıyla da sabit olduğunu, taksim işlemini de ... ...'ın yaptığını, tüm mahalli bilirkişi ve tanıkların köydeki taşınmazların taksime uygun şekilde yaklaşık 40 yıldır kullanıldığını beyan ettiklerini, bugüne kadar hiç kimsenin bir itirazı olmadığını, diğer kardeşleri adına da bu taksime dayalı olarak tescil edilen taşınmazların olduğunu, tarafların ölü kardeşi ... ...'ın eşinin taksim olmadığına ilişkin beyanının sebebinin ise, davacı ... tarafından taksimde ... ...'a düşen parsele yaptığı 2 katlı evin bir katını ... ... mirasçılarına vereceğine dair aldatıcı taahhüt ve beyanı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

E. Gerekçe ve Sonuç

Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi 27.11.2020 tarihli ve 2020/807E., 2020/1413K. sayılı kararıyla; dava konusu taşınmazların tarafların kök mirasbırakanı ... ...'dan kaldığı, bütün mirasçıların katılımıyla bir taksim yapılmadığı, davacının miras payı oranında davanın kabulünde bir isabetsizlik olmadığı gerekçesiyle davalı ... vekilinin istinaf talebinin ...nun 353/1-b.1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A.Temyiz Yoluna Başvuranlar

Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Nedenleri

Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesindeki taleplerini tekrar ile kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun tapuda kayıtlı olmayan taşınmaz malların tespiti başlıklı 14. maddesinde “Tapuda kayıtlı olmayan ve aynı çalışma alanı içinde bulunan ve toplam yüz ölçümü sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönüme kadar olan (40 ve 100 dönüm dahil) bir veya birden fazla taşınmaz mal, çekişmesiz ve aralıksız en az yirmi yıldan beri malik sıfatıyla zilyetliğini belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanlarıyla ispat eden zilyedi adına tespit edilir. (Değişik ikinci fıkra: 3/7/2005 - 5403/26 md.) Sulu veya kuru arazi ayrımı, Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu hükümlerine göre yapılır.”

2. 15. maddesinde, “Tapuda kayıtlı taşınmaz malların malikleri veya bunların mirasçıları arasında, tapuda kayıtlı olmayan taşınmaz malların ise ondördüncü madde gereğince belirlenen zilyetleri arasında taksim edildikleri belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanları ile sabit olduğu takdirde bu mallar taksim gereğince zilyetleri adına tespit olunur.” düzenlemeleri yer almaktadır.

3. 4721 sayılı ... Medeni Kanunu’nun 713/1. maddesinde, "Tapu kütüğünde kayıtlı olmayan bir taşınmazı davasız ve aralıksız olarak yirmi yıl süreyle ve malik sıfatıyla zilyetliğinde bulunduran kişi, o taşınmazın tamamı, bir parçası veya bir payı üzerindeki mülkiyet hakkının tapu kütüğüne tesciline karar verilmesini isteyebilir." düzenlemeleri yer almaktadır.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 ... maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı ...’in temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle,;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 ... maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 3.470,46TL bakiye onama harcının davalı ...’ten alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

14.02.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.