Logo

1. Hukuk Dairesi2021/5726 E. 2023/494 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Hazine, daha önce kesinleşmiş bir mahkeme kararı ile davalıya tescil edilen taşınmazın, toprak tevzi çalışmaları sırasında hazine adına tapuya kaydedildiğini ileri sürerek tapu iptali ve tescili istemiştir.

Gerekçe ve Sonuç: Çekişme konusu taşınmazla ilgili daha önce açılan davada, Hazine adına kayıtlı tapu kaydının iptaline ve davalı adına tesciline karar verildiği ve bu kararın kesinleştiği gözetilerek, kesin hüküm nedeniyle davanın reddine dair Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

HÜKÜM/KARAR : Kaldırma-Ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Sarıkamış Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı Hazine vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince kararın kaldırılması suretiyle yeniden esas hakkında karar verilmek suretiyle davanın reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı Hazine vekili çekişmeli 136 ada 17 parsel taşınmazın toprak tevzi komisyonunun çalışmaları sırasında 1292 parsel numarası ile sınırlandırılarak hazine adına tevzi edildiği ve tapuya kaydedildiği; ancak dava konusu taşınmazın kadastro tespiti sırasında tablendikatif listesi ve tapu kaydı dikkate alınmaksızın şartları oluşmadığı halde iktisaba elverişli zilyetlik nedeniyle davalı adına tespit ve tescil edildiğini belirterek tapu iptali ve Hazine adına tescilini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; çekişmeli taşınmazın toprak tevzi çalışmaları öncesi müvekkili ve bayilerinin tasarrufunda olduğunu savunarak mülk edinmeye muktedir zilyetlik nedeniyle davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararında, Sarıkamış Asliye Hukuk Mahkemesinin 1996/39 Esas 1997/216 Karar sayılı kararı ile Hazine adına tapuda kayıtlı 1292 numaralı tevzi parselinin tapu kaydının iptali ile eldeki dosya davacısı ...'ın murisi ve bayi ... adına tapuya kayıt ve tesciline karar verildiği, hükmün derecattan geçerek kesinleştiği bahsi geçen dava dosyasının eldeki uyuşmazlık yönünden kesin hüküm teşkil ettiği gerekçesiyle davanın kesin hüküm bulunması nedeniyle dava şartı yokluğundan reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı Hazine vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı Hazine vekili istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkeme kararının eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi raporuna dayandığı, soyut ve maddi olaylara dayanmayan yerel bilirkişi beyanlarının hükme esas alındığı, toprak tevzi komisyonunca yapılan çalışmalar sonucu taşınmazın Hazine adına tapuya kaydedildiği, kadastro sırasında tablendikatif listesi ve eski tapu kayıtlarının dikkate alınmadığı, dinlenen yerel bilirkişilerin yaşları nazara alındığında hazine adına oluşan tapu kaydı tarihinden geriye doğru iktisap sağlayan süreye ilişkin zilyetliği bilmelerinin mümkün olmadığı, davalı adına aynı çalışma bölgesinde kayıtsız ve belgesizden taşınmaz edinip edinmediğinin yöntemince araştırılmadığı, öte yandan Hazine aleyhine ve davalı yararına vekalet ücretine hükmedilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürülerek hükmün kaldırılması ve davacı Hazine lehine hüküm kurulmasını istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kesin hüküm nedeniyle davanın reddine dair kararın isabetli olduğu, ancak davanın usulden reddine karar verilmesi nedeniyle davalı yararına maktu vekalet ücreti takdir edilmesi gerekirken, vekalet ücretinin nispi olarak hesaplanmasının hatalı olduğunu belirtilerek davacı Hazinenin istinaf talebinin kabulü ile kararın kaldırılması, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/1-b-2 maddesi uyarınca yeniden davanın esasına ilişkin hüküm kurulması suretiyle; davanın kesin hüküm bulunması nedeniyle dava şartı yokluğundan reddine, davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 2.180,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı Hazine vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı Hazine vekili temyiz dilekçesinde, kararın usul ve yasaya aykırı olduğu, çekişmeli taşınmazın zilyetlikle iktisabı mümkün olmayan, devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğunu belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, toprak tevzi çalışmaları sırasında oluşturulan kayıtlar esas alınarak davacı Hazine adına tesis edilmiş tapu kaydına tutunmak suretiyle açılan kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. ve 46. maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Kadastro sonucunda, Kars ili, Sarıkamış ilçesi, ... köyü çalışma alanında bulunan 136 ada 17 parsel sayılı taşınmaz, Hazine adına kayıtlı Ocak 1964 tarih 755 sıra numaralı tapu kaydı dayanak alınarak ve toprak tevzi çalışması sonucu tapusunun oluştuğu, 1964 yılına kadar zilyet olan ...'ın 1995 yılında ...'a hibe ederek zilyetliği devrettiği, eklemeli zilyetlikle iktisap şartlarının ... adına oluştuğu edinme kısmında açıklanmak suretiyle ... adına adına tespit ve tapuya tescil edildiği, davacı Hazinenin toprak tevzi çalışmaları sırasında oluşturulan tapu kaydına tutunmak suretiyle tapu iptali ve tescil isteğinde bulunduğu anlaşılmaktadır.

3. Dosya kapsamına alınan Sarıkamış Asliye Hukuk Mahkemesinin 1996/39 Esas 1997/216 Karar sayılı kararı ile Hazine adına tapuda kayıtlı 1292 numaralı tevzi parselinin Hazine adına olan tapu kaydının iptali ile eldeki dosya davacısı ...'ın murisi ve bayi ... adına tapuya kayıt ve tesciline karar verildiği, hükmün derecattan geçerek kesinleştiği, 1292 tevzi parselinin eldeki uyuşmazlığın konusu 136 ada 17 parsel sayılı taşınmaza isabet ettiği, hal böyle olunca anılan kararın eldeki dava yönünden kesin hüküm teşkil ettiği kuşkusuzdur.

4. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere, kesin hükmün varlığı nedeniyle davanın usulden reddinin isabetli olmasına göre incelenen karar usul ve kanuna uygun olup davacı Hazine vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

492 sayılı Harçlar Kanunu'nun değişik 13. maddesinin j. bendi gereğince Hazineden harç alınmasına yer olmadığına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

26.01.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.