"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
KARAR : Esastan Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Gerze(Sinop) Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davalılardan ... ... yönünden; istinaf başvurusunun esastan reddine, davalılardan ..., ..., ... ve ... yönünden istinaf başvurusunun kabulü ile davanın usulden reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar vekili; davacıların ve davalılardan ...'ın, 23/10/1978 tarihinde vefat eden ...'ın çocukları olduğunu, diğer davalılar ..., ..., ... ve ...'ın ise davalılardan ...'ın çocukları olduğunu, Sinop ili Gerze ilçesi ... köyünde kain 408 ada 18 parsel, 408 ada 20 parsel, 408 ada 21 parsel, 408 ada 22 parsel, 408 ada 33 parsel, 458 ada 6 parsel, 459 ada 5 parsel, 459 ada 8 parsel, 460 ada 4 parsel sayılı taşınmazların muris ...’a ait olduğunu ve vefatı ile mirasçılarına intikal ettiğini, davacıların köyde bulunmaması nedeniyle kadastro çalışmalarında bu taşınmazların davalılar adına tespit edildiğini, davacıların miras haklarının dikkate alınmadığını ileri sürerek, davaya konu taşınmazların tapu kayıtlarının 2/3 oranında iptali ile 1/3'er hisse oranında davacılar adına tapuya tescilini talep etmiştir.
II. CEVAP
1.Davalılar ..., ... ve ...; davaya konu taşınmazların babaları tarafından yıllarca ekilip biçildiğini, zilyetliğinin babalarında olduğunu belirterek davanın reddini savunmuşlardır.
2.Davalılardan ...; dava konusu yerleri yıllardır zilyet olarak kullandığını, söz konusu yerlerin dededen ve babadan kaldığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Gerze Asliye Hukuk Mahkemesinin 27.01.2020 tarihli ve 2019/101 Esas, 2020/26 Karar sayılı kararıyla; dava kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayalı olarak açıldığından, davacılar açısından zilyetlik süresinin aranamayacağı ve kök murisin mirasçıları arasında geçerli taksim yapılmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne, davalılar adına kayıtlı 2/3 hisse oranında tapu kaydının iptali ile 1/3'er hisse oranında davacılar adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesi kararına karşı süresi içerisinde davalılar vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Nedenleri
Davalılar vekili istinaf dilekçesinde; tutanak bilirkişilerin dinlenmediğini, Mahkemece dinlenen tanıkların doğru söylemediğini ve hesaplanan vekalet ücretinin fazla olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesinin 03.12.2020 tarihli ve 2020/1011 Esas, 2020/1443 Karar sayılı kararıyla; davaya konu taşınmazlardan 460 ada 4 parsel sayılı taşınmazın davalılardan ... ... adına, diğer parsellerin ise davalı ... ...'ın oğulları olan diğer davalılar adına tespit edildiği, tutanakların 01.02.2016 tarihinde kesinleştiği ve davanın hak düşürücü süre içinde açıldığı, nizalı 460 ada 4 parsel sayılı taşınmazın kök muristen kaldığının dosya kapsamından anlaşıldığı, mirasçılar arasında kazandırıcı zamanaşımının işlemediği gerekçesiyle İlk Derece Mahkemesince davalılardan ... ... açısından davanın kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı, ancak; diğer davalıların terekeye karşı üçüncü kişi durumunda olmaları sebebiyle aleyhlerine açılan davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken, adı geçen davalılar açısından da davanın kabulüne karar verilmesinin isabetsiz olduğu gerekçesiyle, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak yeniden esas hakkında karar verilmesine, davalılar vekilinin istinaf başvurusunun davalı ... yönünden esastan reddine, davalılardan ..., ..., ... ve ... yönünden kabulü ile davanın usulden reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A.Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesi kararına karşı süresi içerisinde taraf vekillerince temyiz başvurusunda bulunulmuştur.
B. Temyiz Nedenleri
1.Davacılar vekili temyiz dilekçesinde; muris ...'ın vefatı ile geriye mirasçıları olan davacılar ile davalılardan ...’ın kaldığını, diğer davalıların da ...‘ın çocukları olup, kadastro çalışmaları sırasında davalı ...’ın taşınmazlardan bir tanesini kendi adına, diğer taşınmazları da çocukları olan diğer davalılar adına tescil ettirdiğini, dolayısıyla davacılar ile davalı ... arasında menfaat çatışması bulunduğunu, adı geçen davalının davalı sıfatı ile de davaya katılmış olmasını usul gereği yerine getirdiğini, bu sebeple Bölge Adliye Mahkemesi gerekçesinin yerinde olmadığını, davanın usulden reddedilen kısmı yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.
2.Davalılar vekili temyiz dilekçesinde; davacı tanıklarının beyanlarını kabul etmediğini, tanıkların doğruyu söylemediklerini, dava konusu taşınmazları 20 yılı aşkın süredir davalıların kullandığını, yapılmış olan kadastro tespitinin doğru olduğunu, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava; kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 4721 sayılı ... Medeni Kanunu'nun 6. maddesinde, "Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür.",
2. 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 15. maddesinde; "Tapuda kayıtlı taşınmaz malların malikleri veya bunların mirasçıları arasında, tapuda kayıtlı olmayan taşınmaz malların ise on dördüncü madde gereğince belirlenen zilyetleri arasında taksim edildikleri belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanları ile sabit olduğu takdirde bu mallar taksim gereğince zilyetleri adına tespit olunur."
3. ... Medeni Kanunu'nun “Miras ortaklığı” başlıklı 640. maddesinde “Birden çok mirasçı bulunması halinde, mirasın geçmesiyle birlikte paylaşmaya kadar, mirasçılar arasında terekedeki bütün hak ve borçları kapsayan bir ortaklık meydana gelir.
Mirasçılar terekeye elbirliğiyle sahip olurlar ve sözleşme veya kanundan ... temsil ya da yönetim yetkisi saklı kalmak üzere, terekeye ait bütün haklar üzerinde birlikte tasarruf ederler." hükümleri düzenlenmiştir.
4. Tereke (miras ortaklığı) TMK'nın 701. ve devam eden maddeleri uyarınca elbirliği (iştirak) mülkiyetine tâbidir. Elbirliği mülkiyeti, yasa veya yasada gösterilen sözleşmeler uyarınca, aralarında ortaklık bağı bulunan kişilerin, bu ortaklık nedeniyle bir mala veya hakka birlikte malik olmaları durumudur. TMK'nın 701-703. maddelerinde düzenlenen bu tür mülkiyetin (ortaklığın) tüzel kişiliği olmadığı gibi ortaklardan her birinin doğrudan doğruya bir ... da bulunmamaktadır. Mülkiyet, bir bütün olarak ortakların hepsine aittir. Başka bir deyişle, ortaklık tasfiye ile sona erinceye kadar ortaklardan her birinin ayrı bir mal veya ... olmayıp, hak sahibi ortaklıktır.
5. Elbirliği (iştirak) hâlinde mülkiyet türünde malikler, mülkiyet payları ayrılmadığından paydaş değil, ortaktır. Bu ilke TMK'nın 701. maddesinde; “Kanun ve kanunda öngörülen sözleşmeler uyarınca oluşan topluluk dolayısıyla mallara birlikte malik olanların mülkiyeti, elbirliği mülkiyetidir.’’ şeklinde hüküm altına alınmıştır.
3. Değerlendirme
Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 ... maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerinin temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 ... maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı 120,60 TL bakiye onama harcının davacıdan alınmasına,
Aşağıda yazılı 308,65 TL onama harcının davalıdan alınmasına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
01.03.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.