"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Van Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
HÜKÜM/KARAR : Ret/Esastan Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Yüksekova 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde görülen tapu iptali ve tescil davasının reddine dair verilen karar hakkında Bölge Adliye Mahkemesi tarafından yapılan istinaf incelemesi sonucunda; Bölge Adliye Mahkemesince davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı, Hakkari ili, Yüksekova ilçesi, Yeni Işık köyü çalışma alanında yapılan kadastro çalışması sonucu davalı Hazine adına tespit ve tescil edilen 117 ada 36 parsel sayılı taşınmazda uzun süredir zilyetliğinin bulunduğunu belirterek kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle taşınmazın tapu kaydının iptali ile adına tapuya tesciline karar verilmesini istemiştir.
II. CEVAP
Davalı, Kadastro Kanunu'nun 12/3 maddesinde öngörülen 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiğini, eklemeli zilyetlikte ise kendisine kadar olan geçişleri ispat yükümlülüğü olduğunu belirterek, davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 25.11.2019 tarihli ve 2018/498 Esas, 2019/918 Karar sayılı kararıyla; davacının taşınmaz üzerindeki tasarrufunu zilyetliğe dayandırdığı, ... fotoğraflarının incelenmesi sonucu dava konusu taşınmazda tarımsal amaçlı kullanım olmadığı ve taşınmazın kısmen taşlık kayalık, kısmen ham toprak vasfına sahip olduğunun anlaşıldığı, davacının dava konusu taşınmaz üzerinde zilyetliğini ispata elverişli yazılı bir delil de sunamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Nedenleri
Davacı istinaf dilekçesinde; taşınmazda uzun süredir zilyet olduğunu, mahkemece delillerin hatalı değerlendirildiğini, zilyetlikle kazanım şartlarının lehine gerçekleştiğini ve davalı Hazine lehine vekalet ücretine karar verilmesinin isabetsiz olduğunu ileri sürerek davanın reddine dair İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 24.12.2020 tarihli ve 2020/518 Esas, 2020/597 Karar sayılı kararıyla; dava konusu taşınmazın keşfen belirlenen ve harçlandırılan değeri üzerinden karar tarihindeki AAÜT’ye göre doğru hesaplama ile vekalet ücretine hükmedilmiş olmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, ziraatçı bilirkişi raporu, ... fotoğrafları üzerinden alınan rapor ve keşif esnasında çekilen fotoğraflar birlikte değerlendirildiğinde, davacının çekişmeli taşınmazda kazanımı sağlayacak bir zilyetliğinin bulunmadığı anlaşılmakta olup bilimsel esaslara göre hazırlanan bilirkişi raporları karşısında, yerel bilirkişi ve tanık beyanlarına da itibar edilmesi mümkün olmadığından kazanım şartlarının gerçekleşmediği gerekçesiyle davacının yerinde görülmeyen istinaf isteminin esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesinde bildirdiği sebepleri tekrar ederek, kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kadastro öncesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. maddesi, “Tapuda kayıtlı olmayan ve aynı çalışma alanı içinde bulunan ve toplam yüzölçümü sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönüme kadar olan (40 ve 100 dönüm dahil) bir veya birden fazla taşınmaz mal, çekişmesiz ve aralıksız en az yirmi yıldan beri malik sıfatıyla zilyetliğini belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanlarıyla ispat eden zilyedi adına tespit edilir.”
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 713/1. maddesi, "Tapu kütüğünde kayıtlı olmayan bir taşınmazı davasız ve aralıksız olarak yirmi yıl süreyle ve malik sıfatıyla zilyetliğinde bulunduran kişi, o taşınmazın tamamı, bir parçası veya bir payı üzerindeki mülkiyet hakkının tapu kütüğüne tesciline karar verilmesini isteyebilir."
3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 17. maddesi, “Orman sayılmayan Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan ve kamu hizmetine tahsis edilmeyen araziden, masraf ve emek sarfı ile imar ve ihya edilerek tarıma elverişli hale getirilen taşınmaz mallar 14 üncü maddedeki şartlar mevcut ise imar ve ihya edenler veya halefleri adına, aksi takdirde Hazine adına tespit edilir.” hükümlerini içermektedir.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanunu'nun 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanunu'nun 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı 120,60 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
13.02.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.