"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi
KARAR : Esastan Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Şanlıurfa 4. Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalılar vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine ancak hükmün sadece harç yönünden düzeltilmesi gerektiği belirtilerek, yeniden karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili; Şanlıurfa ... ilçesi Aşağıyazıcı Mahallesinde kain 670,671 numaralı parselleri çevreleyen tapulama harici 57.000 m2'lik arazi ile güneyinde 630,636 numaralı parseller bulunan tapulama harici 40.000 m2'lik arazinin, taşlık vaziyetteyken davacı tarafından imar ihya yoluyla tarım arazisi haline getirildiğini ve bu yerlerin 20 yıldan fazla bir süredir nizasız ve fasılasız zilyedi olduğunu ileri sürerek; tapulama harici toplam 97.000 m2 yerin adına tescilini talep etmiştir.
I. CEVAP
Davalı Hazine vekili; dava konusu yerlerin mera vasfında olduğunu, zilyetlik yoluyla iktisap edilmesinin mümkün olmadığını, imar planı içerisinde yer aldığını savunarak, davanın reddi ile taşınmazlarının adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini istemiştir.
Davalı ... vekili; davanın sadece zilyetliğe dayanılarak açıldığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Şanlıurfa 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 26/03/2019 tarihli ve 2016/423 Esas, 2019/369 Karar sayılı kararıyla; dosyada mevcut fen bilirkişi raporunda A harfi ile gösterilen 27.138,88 m2'lik ve B harfi ile gösterilen 16.709,47 m2'lik taşınmazlarda imar-ihya çalışmalarının tamamlandığı ve zilyetliğin 20 yılı aşkın süredir devam ettiği, C harfi ile gösterilen 52.355,64 m2'lik taşınmazda ise imar-ihya çalışmalarının yapılmadığının dosyaya kazandırılan ... fotoğraflarından ve mahalli bilirkişi beyanlarından anlaşıldığı gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile fen bilirkişi raporunda A ve B ile gösterilen taşınmazların tarla vasfıyla davacı adına tapuya kayıt ve tesciline, C harfi ile gösterilen taşınmazın ise ham toprak vasfıyla Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesi kararına karşı süresi içerisinde davalılar ..., ... Belediyesi ve Şanlıurfa Büyükşehir Belediyesi tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Nedenleri
1.Davalı Hazine vekili istinaf dilekçesinde; eksik araştırma ve inceleme ile hüküm kurulduğu, imar ihya ve zilyetlikle iktisap koşullarının oluşmadığı, bilirkişi raporlarının yetersiz olduğu gerekçesiyle kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
2.Davalı ... Belediyesi istinaf dilekçesinde; dosyaya kazandırılan bilirkişi raporlarının yetersiz olduğu, eksik araştırma ve inceleme ile hüküm kurulduğu, bilirkişi raporlarının yetersiz olduğu, Hazine adına tescil edilen kısma ilişkin olarak tescil şartlarının oluşmadığı gerekçesiyle kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
3.Davalı ... Belediyesi istinaf dilekçesinde; araştırma ve inceleme yapılmaksızın karar verildiği, imar-ihya yoluyla kazanmanın şartlarının oluşmadığı gerekçesiyle kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesinin 21/10/2020 tarihli 2019/632 Esas, 2020/903 Karar sayılı kararıyla; nizalı taşınmazların kadastro çalışmalarının 19/03/1976 tarihinde kesinleştiği, taşınmazların 766 Sayılı Yasa'nın 2. maddesi gereğince tespit harici bırakıldığı, taşınmazların mera ve orman vasfı bulunmadığı ve herhangi bir imar planı kapsamında kalmadığı, fen bilirkişi raporunda (A) harfiyle gösterilen 27.138,88 m2 yüz ölçümündeki taşınmaz ile (B) harfiyle gösterilen 17.582,65 m2' yüz ölçümündeki taşınmazın imar-ihyasının tamamlandığı, imar-ihyanın devamında taşınmazlarda hububat tarımı yapılmak suretiyle 20 yılı aşkın bir süredir, davasız ve aralıksız olarak ve malik sıfatıyla zilyet olarak davacı tarafından tasarruf edildiği, fen bilirkişi raporunda (C) harfiyle gösterilen kısmın da ekonomik yarar sağlanabilecek yerlerden olması nedeniyle davalılardan Hazine adına tesciline karar verilmesinin yerinde olduğu, hakkında kabul kararı verilen (A) ve (B) harfleriyle gösterilen taşınmazların zemin değeri üzerinden hesaplanmak suretiyle bakiye karar harcına hükmedilmesi gerekirken, (C) harfiyle gösterilen taşınmazın da değeri eklenmek suretiyle bakiye karar harcı hesaplanmasının hatalı olduğu gerekçesiyle davalıların istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddi ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün sadece harç yönünden düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
1.Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesi kararına karşı süresi içerisinde davalılar ..., ... Belediyesi ve Şanlıurfa Büyükşehir Belediyesi tarafından temyiz başvurusunda bulunulmuştur.
2. Temyiz Nedenleri
Davalılar ..., ... Belediyesi ve Şanlıurfa Büyükşehir Belediyesi vekilleri ayrı ayrı sundukları temyiz dilekçelerinde; istinaf dilekçelerinde ileri sürdükleri itirazlarını yineleyip verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararın bozulmasını talep etmişlerdir.
3. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava; tespit harici bırakılan taşınmazın tescili istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. maddesinin ilgili kısmı şöyledir.
"Tapuda kayıtlı olmayan ve aynı çalışma alanı içinde bulunan ve toplam yüzölçümü sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönüme kadar olan (40 ve 100 dönüm dahil) bir veya birden fazla taşınmaz mal, çekişmesiz ve aralıksız en az yirmi yıldan beri malik sıfatıyla zilyetliğini belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanlarıyla ispat eden zilyedi adına tespit edilir.
(Değişik ikinci fıkra: 3/7/2005 - 5403/26 md.) Sulu veya kuru arazi ayrımı, Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu hükümlerine göre yapılır."
17. maddesinin ilgili kısımları şöyledir;
"Orman sayılmayan Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan ve kamu hizmetine tahsis edilmeyen araziden, masraf ve emek sarfı ile imar ve ihya edilerek tarıma elverişli hale getirilen taşınmaz mallar 14 üncü maddedeki şartlar mevcut ise imar ve ihya edenler veya halefleri adına, aksi takdirde Hazine adına tespit edilir."
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 713. maddesinin ilgili kısmı şöyledir;
"Tapu kütüğünde kayıtlı olmayan bir taşınmazı davasız ve aralıksız olarak yirmi yıl süreyle ve malik sıfatıyla zilyetliğinde bulunduran kişi, o taşınmazın tamamı, bir parçası veya bir payı üzerindeki mülkiyet hakkının tapu kütüğüne tesciline karar verilmesini isteyebilir."
3. Değerlendirme
1. Mahkemece, dosyaya kazandırılmış olan fen bilirkişi raporunda (A ve B) harfi ile gösterilen taşınmaz bölümü üzerinde davacı lehine zilyetlikle mülk edinme koşullarının gerçekleştiği gerekçesiyle, yazılı şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ise de yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır.
2. Dava konusu nizalı bölümlerin kadastro çalışmalarının 19/03/1976 tarihinde kesinleştiği, taşınmazların 766 Sayılı Yasa'nın 2. maddesi gereğince tespit harici bırakıldığı anlaşılmaktadır.
3. Dava konusu olan ve bilirkişi raporunda A ve B harfi ile gösterilen kısımların imar-ihya edilip edilmediği, edilmiş ise imar-ihyanın tamamlandığı tarihten sonra 20 yıl süre ile ekonomik amaca uygun kullanım olup olmadığı hakkında yeterli araştırma yapılmamıştır.
4. Bir arazinin kullanım süresi ile niteliğini ve üzerindeki imar-ihya işlemlerinin tamamlandığı tarihi belirlemenin en iyi yöntemi ... fotoğraflarının incelenmesi olduğuna göre, çekişmeli taşınmazın niteliğinin belirlenmesi için dava tarihinden 15-20-25 yıl öncesine ait üç ayrı tarihte çekilmiş ... fotoğrafları getirtilerek üzerinde bu konuda uzmanlıkları bulunan uzman jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişi eliyle inceleme yapılması gerekirken, sadece harita mühendisi ve fen bilirkişisi tarafından oluşturulan heyet ile eski tarihli olmayan 1984 ve 2002 tarihli ... fotoğraflarının incelendiği raporun hükme esas alınmış olması doğru görülmemiştir.
5. Yine dosyaya içerisinde mevcut Ziraat mühendisi, orman mühendisi ve jeoloji mühendisinin oluşturduğu heyet tarafından sunulan bilirkişi raporunun incelenmesinde; nizalı taşınmazın (A) ve (B ) harfi ile gösterilmiş olan bölümleri ile ilgili olarak raporun sonuç kısmında bu bölümlerin imar ihya işlemlerinin tamamlandığı ve özel mülkiyete konu olabilecek alanlar olduğu belirtilmiş ise de, raporun gerekçe kısmında (A) harfi ile gösterilen alanın mevcut halde sürülü ve %25 kısmi taşlık, yine ( B ) harfi ile gösterilen alanın mevcut halde sürülü ve %30 kısmi taşlık olduğu belirtilmiş olup raporun gerekçe ve sonuç kısmında oluşan bu çelişki giderilmeden ve orman iddiası bulunmayan yerde orman mühendisinin de içinde yer aldığı bilirkişi heyetinden rapor alınmış olması doğru görülmemiştir.
Hal böyle olunca doğru sonuca varılabilmesi için Mahkemece 15-20-25 yıl öncesi zaman dilimi içerisinde farklı tarihlere ait en az 3 stereoskopik ... fotoğrafının, Harita Genel Komutanlığından tarihleri açıkça yazılmak suretiyle istenilmesi, bu ... fotoğrafları kullanılarak üretilmiş memleket haritaları ile temin edilebilen en eski ve yeni tarihli uydu fotoğrafları getirtilerek dosya arasına konulması, ondan sonra 1 fen elemanı, 3 jeodezi ve fotogrametri uzmanından oluşan bilirkişi heyeti oluşturulmak suretiyle, jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişiye ... fotoğrafları üzerinde stereoskopik olarak, temin edilebilecek en eski tarihli uydu fotoğrafları üzerinde de inceleme yaptırılarak; çekişme konusu yerlerin önceki ve şimdiki niteliği, arazinin ekonomik amaca uygun olarak tarım arazisi niteliğiyle kullanılıp kullanılmadığı ve kullanımın hangi tarihten itibaren olduğu, imar-ihyanın tamamlanıp tamamlanmadığı, kullanıma ara verilip verilmediği hususlarında ayrıntılı rapor düzenlemesi ile birlikte ayrıca Ziraat Fakültesi Toprak Bölümü öğretim üyelerinden seçilecek üç kişilik bilirkişi kurulundan çekişmeli taşınmazların niteliğini, kullanım durumunu ve önceki tarihli ziraatçi bilirkişi raporunu da irdeler şekilde, imar-ihya öncesi ve sonrası nitelikleri ile imar-ihyalarının hangi tarihte başlayıp, hangi tarihte tamamlandığı, zilyetliğin başlangıcı ve sürdürülüş biçimi ve kullanım durumunu kuşkuya yer bırakmayacak biçimde belirleyen raporlar alınması, çelişkilerin giderilmesi; HMK'nın 290/2. maddesi uyarınca birlikte keşfe götürülecek bir fotoğrafçı aracılığıyla taşınmaz ve çevresinin yakın plan ve panoramik fotoğrafları çektirilip mahkemece onaylandıktan sonra dosya arasına konulması suretiyle, toplanan ve toplanacak olan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde yatıran davalılara iadesine,
Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
01.03.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.