Logo

1. Hukuk Dairesi2021/5789 E. 2022/8128 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro öncesi hukuki sebebe dayanarak açılan tapu iptali ve tescil davasında, davalı mirasçılardan birinin davayı kabul etmesinin hukuki sonuç doğurup doğurmadığı ve 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçip geçmediği uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Terekeye elbirliği mülkiyeti ile sahip olan mirasçılardan birinin, diğer mirasçıların rızası olmaksızın davayı kabul etmesinin hukuki sonuç doğurmayacağı ve kadastro tutanaklarının kesinleşme tarihinden itibaren 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : KONYA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 5. HUKUK DAİRESİ

İLK DERECE MAHKEMESİ : EMİRDAĞ 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda İlk Derece Mahkemesince verilen davanın reddine ilişkin kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından yapılan inceleme sonucunda; istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/(1)-b-1 maddesi gereğince esastan reddine dair verilen karar, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosyadaki belgeler incelenerek gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı, 137 ada 7 parsel sayılı taşınmazın evveliyatında Mahmut Kuşçu’nun zilyetliğinde iken ölümü ile mirasçıları tarafından kullanılmaya başlandığını, davalı mirasçılar ile 24.08.1993 tarihli tapusuz gayrimenkul satış senedi düzenlendiğini, bu tarihten itibaren de çekişme konusu yerin kendisi tarafından kullanıldığını, kadastro çalışmaları sırasında ise çekişme konusu yerin davalılar adına tespit ve tescil edildiğini, 24.08.1993 tarihli sözleşme ile davalıların zilyetliklerini devrettiğini, ancak buna rağmen tescil işleminin davalılar adına yapıldığını ileri sürerek, iptal ve tescile karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP

1. Davalı ..., davacı tarafından ileri sürülen sözleşme kapsamında kendisine bir bedel ödenmediğini, iddiaların asılsız olduğunu belirterek, davanın reddini savunmuştur.

2. Davalı ... Kuşçu, 10.01.2020 tarihli dilekçesi ile davayı kabul ettiğini beyan etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesince, dava konusu taşınmazın kadastro tutanaklarının 21.02.2003 tarihinde kesinleştiği, davanın ise 06.08.2019 tarihinde açıldığı, bu durumda 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesi uyarınca 10 yıllık hak düşürücü süresinin geçtiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

1. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2.İstinaf Nedenleri

Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın devrine ilişkin davalılar ile 24.08.1993 tarihli harici satış sözleşmesi düzenlendiğini ve davalıların dava konusu taşınmazdaki zilyetliklerinin sona erdiğini, satış senedinin düzenlendiği tarihten itibaren çekişme konusu taşınmazı kullandığını, üzerine ağaçlar dikerek imar ve ihyanın tamamlandığını, davalılardan ... davayı kabul etmiş olmasına rağmen, bu kişi yönünden davanın reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu, Mahkemece deliller toplanmadan, tarafların beyanda bulunmasına zaman tanınmadan, eksik inceleme karar verildiğini belirterek, İlk Derece Mahkemesine ait kararının kaldırılmasını istemiştir.

3. Gerekçe ve Sonuç

Konya Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesinin 15.09.2020 tarihli ve 2020/620 Esas, 2020/563 Karar sayılı kararıyla; 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesi uyarınca 10 yıllık hak düşürücü süresinin geçtiği gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

1.Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili    temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Temyiz Nedenleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki iddialarını tekrarlayarak kararın bozulmasını istemiştir.

3. Gerekçe

3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.

3.2. İlgili Hukuk

3.2.1. 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 12/3. maddesi “Bu tutanaklarda belirtilen haklara, sınırlandırma ve tespitlere ait tutanakların kesinleştiği tarihten itibaren on yıl geçtikten sonra, kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanarak itiraz olunamaz ve dava açılamaz.”,

3.2.2. 4701 sayılı TMK’nın 701. maddesi “ Kanun veya kanunda öngörülen sözleşmeler uyarınca oluşan topluluk dolayısıyla mallara birlikte malik olanların mülkiyeti, elbirliği mülkiyetidir.

Elbirliği mülkiyetinde ortakların belirlenmiş payları olmayıp her birinin hakkı, ortaklığa giren malların tamamına yaygındır.”

3.2.3. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 308. maddesinde, “Davayı kabul, davacının talep sonucuna, davalının kısmen veya tamamen muvafakat etmesidir. Kabul, ancak tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri davalarda hüküm doğurur.”

3.2.4. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 311. maddesinde, “Feragat ve kabul, kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur. İrade bozukluğu hâllerinde, feragat ve kabulün iptali istenebilir.” hükümlerini içermektedir.

3.3. Değerlendirme

Dosya içeriğine, toplanan delillere, (IV./3.) numaralı paragrafta yer verilen Bölge Adliye Mahkemesi kararının dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve özellikle, mirasçıların terekeye elbirliğiyle sahip oldukları, elbirliği mülkiyetinde malikler arasında paydaşlık değil, ortaklık ilişkisinin bulunduğu, ortakların belirlenmiş payları olmayıp her birinin hakkının ortaklığa giren malların tamamına yaygın olması nedeniyle, davalı ... Kuşçu’nun kabul beyanı sonuç doğurmayacağından yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.

VI. SONUÇ:

Açıklanan nedenlerle davacı vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı HMK'nın 370. maddesi uyarınca ONANMASINA, aşağıda dökümü yapılan 26,30 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 13.12.2022 tarihinde kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.