"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi
KARAR : Esastan Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Eskipazar Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı ... vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı ... vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar, kadastro çalışmaları sırasında ... köyü 134 ada 6, 7, 8 parsel, 135 ada 9, 10, 32, 33, 36, 40 parsel, 148 ada 2, 13, 14, 15, 16 parsel, ... köyü, 135 ada 23 parsel, 163 ada 119, 184, 185, 186, 187, 190 ve 191 parsel sayılı taşınmazların 1/2'sinin ... adına, l/4'ünün ... adına, kalan 1/4'ünün ise, ... ... adına tespit ve tescil edildiğini, ancak yapılan tespit ve tescil işlemlerinin hatalı olduğunu, dava konusu taşınmazlarda ...'nın kardeşi ...'nın da hissesi bulunduğunu, Eskipazar Noterliğinin 30/01/1953 tarihli ve 145 yevmiye numaralı satış senedi ile mirasbırakanları ...'nın ...'nın kardeşi ...'nın taşınmazlardaki payını satın aldığını, ...'nın paylarının mirasbırkanları ...'nın payına ilave edilmek suretiyle ... adına tespit ve tescil edilmesi gerekirken, ...'nın payının ... adına tespit ve tescil edildiğini ileri sürerek, mirasbırakanları ...’nın satın almış olduğu, ancak ... adına tespit gören payların iptali ile bu payların mirasbırakanları ... payına ilave edilmek suretiyle ... adına tesciline karar verilmesini istemişlerdir.
II. CEVAP
1. Davalı ..., dava konusu taşınmazların 2/4 payının mülkiyetinin mirasbırakanı ...'ya ait olduğunu, anılan payın mirasbırakandan kendisi ve diğer mirasçı ...’a intikal ettiğini, ... ile birlikte dava konusu taşınmazlardaki paylarını diğer paydaşlara icara verdiklerini, ayrıca kendisi ve diğer davalının 70 yılı aşkın süredir dava konusu taşınmazların 2/4 payını ekip biçtiklerini, davacı tarafın dayandığı, satış vaadine ait borç senedi ve genel vekaletnameyi kabul etmediklerini, söz konusu senette iştirak halinde mülkiyet hükümlerine tabi olduklarını bu nedenle hissedarların hiçbirinin hissesini satma, üzerinde tasarrufta bulunma, devretme yetkisinin bulunmadığını belirterek, davanın reddini savunmuştur.
2. Davalı ...; davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Eskipazar Asliye Hukuk Mahkemesinin 14.03.2018 tarihli ve 2015/60 Esas, 2018/30 Karar sayılı kararı ile davacıların mirasbırakanının taşınmazlar üzerinde devam eden zilyetliğinin var olduğu, paylı mülkiyet halinde taşınmazlar üzerinde hangi pay üzerinde zilyetliğin sürdürüldüğünün tam olarak ispatının mümkün olmadığı, davaya dayanak zilyetliğin devri vaadinin geçerli olduğu, bu vaade dayalı olarak davacılar mirasbırakanınca, davalılar mirasbırakanına nakden karşılığının ödendiği ve davacılar mirasbırakanının, ...'nın payının mülkiyetini kazandığı, ancak bu payın kadastro tespiti sırasında ölü ... hiç pay sahibi olmamış gibi davalılar mirasbırakanı ... üzerine tespit edildiği gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı ... vekili istinaf dilekçesinde özetle; kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, davacıların ... payı üzerinde hukuken korunabilir hiç bir mülkiyet ... ve zilyetliği bulunmadığını, 1953 tarihli taşınmaz satış vaadi senedinin geçersiz olduğunu, dava konusu taşınmazların senet konusu taşınmazlar olduğuna dair herhangi bir delil ve tanık beyanı bulunmadığını, senette adı geçen tanıkların dinlenmediğini, zilyetliğin de devredilmediğini, dava konusu taşınmazların tarafların mirasbırakanının terekesine dahil olduğuna dair bir delil bulunmadığını, mirasbırakanları ...’nın 20 yılı aşkın süredir dava konusu pay üzerinde asli zilyet ve malik sıfatıyla zilyet olduğunu, bu dönemde davalıların taşınmazı ...’ya taşınmazlardaki 2/4 paylarını kiraya verdiklerini, bu duruma davacıların ve mirasbırakanının itiraz etmediğini, bu durumda dava konusu payların zilyetliğinin davacı tarafa devredilmediğini, eksik araştırma ile hüküm kurulduğunu, Mahkemece kimin, ne kadar, nereyi kullandığının tespitinin yapılmadığını, ...’nın 1960 yılından bu yana taşınmazları kiraladığını, bu nedenle taşınmazların hangi paylarla kimin olduğunu çok iyi bildiğini, bu tanığın beyanlarına itibar edilmemesinin doğru olmadığını, bilirkişilerce taşınmazların değerinin yüksek belirlendiğini, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini belirterek, kararın kaldırılmasını istemiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesinin 05.11.2020 tarihli ve 2018/1602 E., 2020/872 K. sayılı kararıyla; dosya içeriğine, iddia ve savunma ile toplanan delillere, kararın dayandığı hukuka uygun gerektirici nedenlere göre delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmadığı, davacılar murisinin taşınmazlar üzerinde devam eden zilyetliğinin var olduğu, paylı mülkiyet halinde taşınmazlar üzerinde hangi pay üzerinde zilyetliğin sürdürüldüğünün tam olarak ispatının mümkün olmadığı, davaya dayanak zilyetliğin devri vaadinin geçerli olduğu, bu vaade dayalı olarak davacılar murisince davalılar murisinden nakden karşılığının ödendiği ve davacılar murisinin muris ...'nın hissesinin mülkiyetini kazandığı, ancak hissenin kadastro tespiti sırasında sağ olmayan ... hiç hisse sahibi olmamış gibi davalıların murisi adına tespit edildiği belirlenmek suretiyle yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olmasında bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle, davalı vekilinin istinaf başvurusunun, HMK'nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesi ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, istinaf dilekçesindeki taleplerinin tekrarı ile kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 713/1. maddesi, “Tapu kütüğünde kayıtlı olmayan bir taşınmazı davasız ve aralıksız olarak yirmi yıl süreyle ve malik sıfatıyla zilyetliğinde bulunduran kişi, o taşınmazın tamamı, bir parçası veya bir payı üzerindeki mülkiyet hakkının tapu kütüğüne tesciline karar verilmesini isteyebilir. “
2. 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14. maddesi, “ Tapuda kayıtlı olmayan ve aynı çalışma alanı içinde bulunan ve toplam yüzölçümü sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönüme kadar olan (40 ve 100 dönüm dahil) bir veya birden fazla taşınmaz mal, çekişmesiz ve aralıksız en az yirmi yıldan beri malik sıfatıyla zilyetliğini belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanlarıyla ispat eden zilyedi adına tespit edilir.”
3. 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 15. maddesi “Tapuda kayıtlı taşınmaz malların malikleri veya bunların mirasçıları arasında, tapuda kayıtlı olmayan taşınmaz malların ise ondördüncü madde gereğince belirlenen zilyetleri arasında taksim edildikleri belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanları ile sabit olduğu takdirde bu mallar taksim gereğince zilyetleri adına tespit olunur.” hükümlerini düzenlemiştir.
3. Değerlendirme
1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı ... vekilinin aşağıdaki parağrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. Ancak harç kamu düzeni ile ilgili olduğundan temyiz eden tarafın sıfatına bakılmaksızın re'sen gözetilmesi gerekmektedir. Somut olayda, dava konusu taşınmazların tamamının keşfen belirlenen değeri 303.489,68 TL olup, bu taşınmazlarda kabul edilen davalıların mirasbırakanı ...’ye ait 1/2’şer payların toplam değeri olan 151.744,84 TL üzerinden nispi karar-ilam harcına hükmedilmesi gerekirken, eksik karar-ilam harcına hükmedilmiş olması doğru değildir. Ne var ki, değinilen bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerekli kılmadığından hükmün düzeltilerek onanması gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Davalı ... vekilinin işin esasına yönelik yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddine,
2. Davalı ... vekilinin diğer temyiz itirazlarının değinilen yönlerden kabulü ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 373/1. maddesi uyarınca Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi kararının kısmen ORTADAN KALDIRILMASINA, Eskipazar Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/60 Esas, 2018/30 Karar sayılı, 14/03/2018 tarihli hükmünün; 2. bendinin hüküm yerinden çıkarılarak yerine,
"2- Alınması gereken 10.365,69 TL harçtan peşin yatırılan 256,17 TL ile tamamlama harcı olarak yatırılan 1.035,50 TL'nin mahsubu ile bakiye 9.074,02 TL nispi karar ve ilam harcının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile Hazineye gelir kaydına,” cümlesinin yazılmasına, İlk Derece Mahkemesine ait hükmün 6100 sayılı HMK’nın 370/2. maddesi uyarınca bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
İstek hâlinde peşin alınan temyiz harcının temyiz eden ...'ya iadesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
08.03.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.