Logo

1. Hukuk Dairesi2021/5891 E. 2023/1285 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı tarafından, zilyetliği iddia edilen tapusuz taşınmazın tapuya tescili istemine karşılık, davalı idarenin taşınmazın dere yatağı vasfında olduğu ve Hazine adına tescil edilmesi gerektiği iddiasına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu taşınmazın aktif dere yatağının mücavirinde ve olası taşkınlardan etkilenecek alan içerisinde kaldığı, bu nedenle zilyetlik yoluyla iktisabının mümkün olmadığı gözetilerek, ilk derece mahkemesince davanın reddine ve taşınmazın dere yatağı vasfında olduğunun tespitine karar verilmesi ve bölge adliye mahkemesince verilen vekalet ücreti dışında onanması, temyiz aşamasında vekalet ücretine ilişkin yanlışlığın düzeltilmesi suretiyle ilk derece mahkemesi kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Adana Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi

KARAR : Esastan Ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : İskenderun 4. Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde görülen tescil davasının reddine dair verilen karar hakkında bölge adliye mahkemesi tarafından yapılan istinaf incelemesi sonucunda; Bölge Adliye Mahkemesince davacı vekili ve davalı ... vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı, Hatay ili, Arsuz ilçesi, ... köyü sınırları içerisinde bulunan yaklaşık 10122.76 m² yüz ölçümündeki tapusuz taşınmazın zilyeti olduğunu, taşınmazın yaklaşık 50 yıl önce imar ihyasının tamamlanarak kültür arazisi haline getirildiğini, eklemeli zilyetliği ile birlikte o tarihten bu güne kadar malik sıfatıyla kullandığını belirterek taşınmazın adına tapuya tesciline karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP

Davalı ... vekili; TMK'nın 713. maddesinde açıklanan olumlu ve olumsuz tüm koşulların gerçekleşmediğini, çay ve dere yataklarının imar ve ihya ile kazanılanamayacağını, hak düşürücü sürenin geçtiğini belirterek, davanı reddini savunmuştur.

Davalı ... Büyükşelir Belediyesi ve davalı ... Belediyesi; davanın reddini istemişlerdir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 10/09/2018 tarihli ve 2016/880 Esas, 2018/212 Karar sayılı kararıyla; yerleşik Yargıtay uygulamasına göre kural olarak dere yataklarının devletin hüküm ve tasarrufu altında olan yerlerden olup zilyetlik ile kazanılmasının mümkün olmadığını,ancak aktif dere yatağında ve etki alanında kalmayan bir yer koşulları mevcut olduğu takdirde, niteliğine göre zilyetlik ve imar - ihya yolu ile kazanılabileceğini belirtildiğini, dosya kapsamında alınan jeoloji bilirkişi kurulu raporu ve aynı mahiyette İskenderun 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2014/42 Esas sayı dava dosyası kapsamında DSİ'nin 04/06/2018 tarihli cevabi yazısına göre; ... deresinin halen aktif olduğunu,yatak değiştirdiğini, ıslah çalışmalarının tamamlanmadığını ve taşınmazın hali hazırda aktif dere yatağının mücavirinde ve olası yağışlarda oluşacak taşkınlardan etkilenecek alan içerisinde kaldığının sabit olduğunu, taşınmazın bu niteliği gereğince zilyetlik ile kazanılması olanağı bulunmadığı gerekçesiyle davacının davasının reddine, davalı Hazinenin tescil talebinin reddi ile dava konusu Hatay ili, Arsuz ilçesi, ... köyünde bulunan 26/01/2017 tarihli fen bilirkişisine ekli krokide A harfi ile gösterilen 10122,76 m² taşınmazın dereyatağı vasfında olduğu ve tescile tabi olmadığı hususlarının tespitine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı vekili ve davalı ... vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Nedenleri

Davacı vekili istinaf dilekçesinde; İskenderun 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2014/42 Esas sayılı derdest dava dosyasından DSİ yazı cevabının hakim tarafından resen alınarak delil toplanmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, bu yazının dava konusu taşınmazla hiç bir ilgisinin olmadığını, keşif sırasında derenin aktif olduğu veya ... tehlikesi bulunduğu hususunda herhangi bir tespit bulunmadığını, aynı bölgede yer alan pek çok taşınmazın gerçek kişiler lehine tescil edildiğini, ... riski bulunsa dahi sadece bu hususun tescile engel teşkil etmeyeceğini, bilimsel verilere uygun olmayan raporun esas alınarak hüküm kurulmasının isabetsiz olduğunu, komşu parsellere ait tapu kayıtları ve dayanak belgeleri getirtilip uygulanmadığından eksik inceleme ile hüküm kurulduğunu, davanın niteliği gereği davalılar lehine vekalet ücreti verilemeyeceğini belirterek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.

Davalı ... vekili istinaf dilekçesinde; dava konusu taşınmaz Devletin hüküm ve Tasarrufu Altındaki yerlerden olduğunu, dava konusu taşınmazın Hazine adına tescil edilmesi gerektiğini, sarf edilen emek ve mesaiye binaen, idare lehine vekalet ücretinin tamamına hükmedilmesi gerektiği belirterek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 25/12/2020 tarihli ve 2018/2087 Esas, 2020/1251 Karar sayılı kararıyla; dava konusu taşınmazın ... deresinin bitişik olduğunu, sözü edilen çayın halen aktif olup yatak değiştirdiğini, DSİ tarafından ıslah çalışmalarının yapılmadığını, şiddetli yağışlarda ... nedeniyle dava konusu taşınmazın ... alanında kalacağının üç kişilik jeolog bilirkişi heyetince de doğrulandığını belirtilen yasal düzenlemeler ve yargısal uygulamalara göre aktif dere yataklarının zilyetlikle iktisap edilemeyeceği gibi ... nedeniyle etki altında bırakacakları ... sahalarının da zilyetlikle iktisabının mümkün olamayacağını, bu türden taşınmazların tapu kütüğüne tescili mümkün olmadığından davalı ... vekilinin tescile yönelik talebininde reddedilmesinde herhangi bir isabetsizlik bulunmadığını ve davalıların yasal hasım olup davanın ret sebebinin hepsi için aynı olmakla kendileri lehine tek ve maktu vekalet ücreti verilmesinin de usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle davacı ... davalı ... vekillerinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili ile davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili ve davalı ... vekili, kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek, istinaf dilekçesindeki taleplerini tekrar ile hükmün bozulmasını talep etmişlerdir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, ... Medeni Kanunu’nun 713/1, 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14. ve 17. maddelerine dayalı tapusuz taşınmazın tescili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. maddesinde, "Tapuda kayıtlı olmayan ve aynı çalışma alanı içinde bulunan ve toplam yüz ölçümü sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönüme kadar olan (40 ve 100 dönüm dahil) bir veya birden fazla taşınmaz mal, çekişmesiz ve aralıksız en az yirmi yıldan beri malik sıfatıyla zilyetliğini belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanlarıyla ispat eden zilyedi adına tespit edilir."

3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 17. maddesinde, "Orman sayılmayan Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan ve kamu hizmetine tahsis edilmeyen araziden, masraf ve emek sarfı ile imar ve ihya edilerek tarıma elverişli hale getirilen taşınmaz mallar 14. maddedeki şartlar mevcut ise imar ve ihya edenler veya halefleri adına, aksi takdirde Hazine adına tespit edilir."

4721 sayılı ... Medeni Kanunu'nun 713/1. maddesinde, "Tapu kütüğünde kayıtlı olmayan bir taşınmazı davasız ve aralıksız olarak yirmi yıl süreyle ve malik sıfatıyla zilyetliğinde bulunduran kişi, o taşınmazın tamamı, bir parçası veya bir payı üzerindeki mülkiyet hakkının tapu kütüğüne tesciline karar verilmesini isteyebilir."

3. Değerlendirme

1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre, davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki sair temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2.Somut olayda; dava, esastan reddedilmiş olup keşfen belirlenen dava değeri üzerinden nispi vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken davalıların yasal hasım olduğu gerekçesiyle maktu vekalet ücreti verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirir.

Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 370 ... maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ve ilk derece mahkemesi kararının düzeltilerek onanması gerekir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Davacı tarafın tüm, davalı ... vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine,

2. Davalı ... vekilinin vekalet ücreti yönünden temyiz itirazının kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA, İlk Derece Mahkemesi Kararına karşı diğer davalıların temyizi bulunmadığından hüküm fıkrasının 6 numaralı bendinin muhafazası ile hükme yeni bir bent eklenerek “Davalı ... kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 11.550,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,” ibaresinin yazılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Alınan peşin harcın istek halinde davacıya iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

06.03.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.