"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi
HÜKÜM/KARAR : Esastan Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Kalkandere Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hakimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar vekili; davacılara irsen intikal etmiş olan, Rize ili, İkizdere ilçesi, ... köyünde kain 112 ada 6 parsel sayılı taşınmazın kadastro çalışmalarında hataen davalı köy tüzel kişiliği adına tespit ve tescil edildiğini belirterek; dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile miras payları oranında davacılar adına tapuya tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili; aynı konuda davacılar ... ve ... tarafından açılan davanın, Rize 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/506 Esas, 2016/463 Karar sayılı kararıyla murisin diğer mirasçılarının muvafakatının alınamaması sebebiyle reddedildiğini, dava konusu taşınmazın ... oğlu ...'a ait olduğunu ve taşınmazı köy camisine bağışladığını savunarak davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Kalkandere Asliye Hukuk Mahkemesinin 04.03.2020 tarihli 2017/153 Esas, 2020/39 Karar sayılı kararıyla; davacıların dava konusu taşınmazda yirmi yılı aşkın süredir nizasız, fasılasız ve malik sıfatıyla zilyetliklerinin bulunduğu, taşınmazın köye bağışlanmış olmasının da zilyetlikle iktisaba engel oluşturmadığı, taşınmaz üzerinde davacılar lehine zilyetlikle kazanım koşullarının gerçekleştiği gerekçesiyle; davanın kabulüne, dava konusu 112 ada 6 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacılar adına tapuya tesciline karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesi kararına karşı süresi içerisinde davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Nedenleri
Davalı vekili istinaf dilekçesinde; tanık, mahalli bilirkişi ve tespit bilirkişisi beyanlarının iddialarını doğruladığını, davacıların zilyetliklerini malik sıfatıyla değil camiye ait olduğu için yetişen otlar heba olacağı düşüncesiyle faydalandıklarını ve doğal olarak yetişen otu biçtiklerini, köy tüzel kişiliğinin bu kullanıma ses çıkarmadığını, davacıların üretime dönük çaba ve emeklerinin bulunmadığını, taşınmaz üzerindeki ağaçların da kendiliğinden yetişen ağaçlar olduğunu belirtilerek verilen kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 3 Hukuk Dairesinin 31.12.2020 tarihli, 2020/619 Esas, 2020/625 Karar sayılı kararıyla;dava konusu taşınmazın zilyetliğe dayalı olarak belgesizden davalı adına tespit edildiği, kadastro tespitinin kesinleşmesi üzerine taşınmazın tapuya tescil edildiği, davanın hak düşürücü süre içerisinde açıldığı, taşınmazın davacı tarafın ve murislerinin zilyetliğinde olduğunun dosya kapsamıyla sabit bulunduğu, davalı tarafça zilyetliğin feri olduğunun ispatlanamamış bulunmasına, taşınmazın cami yapılmak üzere köye bağışlanmış olmasının tek başına zilyetlikle iktisaba engel oluşturmadığı, taşınmazdaki otun kesilerek kullanılmasının ekonomik amaca uygun zilyetlik olarak değerlendirildiği, Rize 1.Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2015/506 Esas-2016/463 Karar sayılı dosyasında alınmış olan tanık beyanları da dikkate alınarak davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A.Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesi kararına karşı süresi içerisinde davalı vekili tarafından temyiz başvurusunda bulunulmuştur.
B. Temyiz Nedenleri
Davalı vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesindeki beyanlarını tekrar ile kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava; kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 190. maddesinde, "İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir." 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 6. maddesinde, "Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür." hükümlerine yer verilmiştir.
3. Değerlendirme
1. Somut olayda davacılar, çekişmeli taşınmazın kök murislerinden geldiği iddiasıyla, davalı köy tüzel kişiliğine karşı kadastro öncesi nedene dayalı olarak tapu kaydının iptali ile miras payları oranında adlarına tescili talebiyle dava açmışlardır.
2. İddianın içeriği ve niteliğine göre ispat yükünün davacıda olduğunda kuşku yoktur.
3. Dosyadaki bilgi ve belgelere göre, özellikle ziraatçı bilirkişi raporunda ve dava konusu taşınmaz üzerinde tarımsal faaliyette bulunulmadığı yönünde görüş belirtildiği, yine rapora ekli fotoğraflarda imar-ihya işlemine ve ekonomik amacına uygun kullanıma ilişkin herhangi bir görüntünün bulunmadığı anlaşılmaktadır.
4. Keşifte dinlenen bilirkişi ve tanıklar, nizalı taşınmazın dava dışı kişi tarafından köyün camisine verildiği, davacı ve murisleri tarafından sadece burada yetişen otun biçilmesi suretiyle taşınmazın kullanıldığı yönünde beyanda bulunmuş olup, çekişmeli taşınmazda yetişen otların biçilmesinin tek başına ekonomik yarar sağlayan zilyetlik koşulunu sağlamayacağından davacılar lehine zilyetlikle edinme koşullarının gerçekleşmediği sonucuna varılmaktadır.
5. Hal böyle olunca, yukarıda değinilen ilke ve düzenlemeler gözetilmek suretiyle davanın reddine karar verilmesi gerekirken, delillerin takdirinde yanılgıya düşülerek yazılı şekilde karar verilmesi isabetsizdir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1- Temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,
2- İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Dosyanın karar veren İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
22.02.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.