"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi
KARAR : Esastan Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara Batı 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki İhdasen tescil edilen yerin tapu iptali ve tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı Hazine vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Ankara ili, Sincan ilçesi, ... Mahallesinde kadastro işlemlerinin 1954 yılında tamamlandığını, Türkobası mahallesinde, yer alan taşınmazın kuzeyinde 106 ada 8 parsel güneyinde 106 ada 6 parsel doğusunda Ankara Çayı, batısında, tescil harici arazi, kadastro yolu ile sınırlandırılan ve tescil harici bırakılan taşınmazda müvekkilinin emek ve para harcayarak uzun bir zaman aralığında imar ihya ederek kültür arazisi konumuna getirildiğini ve 1984 yılından itibaren malik sıfatıyla, kesintisiz ve nizasız zilyetliğini sürdürdüğünü ve taşınmazı müvekkili adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı Hazine vekili cevap dilekçesinde özetle; TMK 713 gereği tescil şartlarının ilgili dava açısından oluşmadığını, kanunda aranan süre dolmadığı için süre yönünden davanın reddinin gerektiğini, davacı yanın sunduğu delillerin olağanüstü zamanaşımı ispatı taşımadığını, kullanımla ilgili fatura sunmanın 20 yıl sürenin dolduğu anlamına gelmediğini öne sürerek davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, zilyetlikle kazanım şartlarının davacı lehine oluştuğu gerekçesiyle,
1-Davacının davasının kabulü ile;
Dava konusu Ankara ili, Sincan ilçesi, Temelli/Türkobası Mahallesi/Köyü, 106 ada 7 parsel içinde yer alan 12.06.2019 havale tarihli rapor ve krokisinde (A) harfi ile belirtilen kırmızı renk ile çevrili 5.282,25 m2'lik alanın davalı adına tapu kaydının iptali ile, davacı ... adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı Hazine vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki ve imar planı kapsamında kalan yerlerden olması nedeniyle zilyetlikle iktisap edilemeyeceğini ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, dava konusu taşınmazın bulunduğu 106 ada 7 sayılı parselin Başkent Organize Sanayi Bölgesi gelişme alanında kalmakta ise de, Hazine adına tapuda kayıtlı bu yerin Hazine tarafından herhangi bir şahıs ve kuruma tahsis edilmediği bildirildiğinden, Başkent Organize Sanayi Bölgesine tahsis edilmeyen taşınmazın davacı adına tapuya tesciline karar verilmesinde bir isabetsizlik, mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle, istinaf başvurusunun esas yönünden reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı Hazine temyiz dilekçesinde özetle, Ankara Büyükşehir Belediyesinin ... İmar Planı içerisinde yer alan dava konusu taşınmaz imar ve ihya edilerek kazanılamayacağını, Dava konusu taşınmaz hakkında yapılan İdari inceleme neticesinde; davaya konu alanın idari yoldan tescil suretiyle 106 ada 7 parsel numarası ile 29.12.2015 tarihinde Hazine adına tescil edildiği, taşınmaz hakkında tahsis/tescil kararının olmadığı, 15.03.2016 tarihinde taşınmazın mahallinde yapılan tespitte taşınmazın 30.000,00 m²’lik kısmının ... ... tarafından tarla olarak kullanılmak suretiyle işgal edildiği ve geri kalan kısmın boş bulunduğu,tespit tutanaklarında da boş olduğu tespit edilen dava konusu yerin TMK'nın 713. maddesindeki şartları taşımadığı açıkça ortaya konulduğu, davanın reddi gerekirken, istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmesi nedeniyle usul ve yasaya aykırı kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, "ihdasen tescil" edilen yerin tapu iptal ve tescili istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14. maddesi şöyledir; "tapuda kayıtlı olmayan ve aynı çalışma alanı içinde bulunan ve toplam yüzölçümü sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönüme kadar olan (40 ve 100 dönüm dahil) bir veya birden fazla taşınmaz mal, çekişmesiz ve aralıksız en az yirmi yıldan beri malik sıfatıyla zilyetliğini belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanlarıyla ispat eden zilyedi adına tespit edilir.
2. 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 17. maddesi şöyledir; "orman sayılmayan Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan ve kamu hizmetine tahsis edilmeyen araziden, masraf ve emek sarfı ile imar ve ihya edilerek tarıma elverişli hale getirilen taşınmaz mallar 14 üncü maddedeki şartlar mevcut ise imar ve ihya edenler veya halefleri adına tespit edilir. "
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Çekişmeli taşınmaz 1953 yılında yapılan kadastro sırasında ekilemez arazi olarak tescil harici bırakıldıktan sonra, 29.12.2015 tarihinde hali arazi vasfıyla Hazine adına ihdasen 106 ada 7 parsel numarasıyla tescil edilmiştir.
3 Temyizen incelenen karar; tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere, usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
4. Ancak harç kamu düzeni ile ilgili olup, temyiz edenin sıfatına bakılmaksızın re’sen gözetilmesi gereken hususlardandır. Diğer taraftan, kamu düzeniyle ilgili konularda usuli kazanılmış haktan söz edilemeyeceği de kuşkusuzdur. Somut olayda; eldeki dava, tapusuz taşınmazın tescili istemine ilişkin olmayıp, tapu iptali ve tescil istemine ilişkin olduğuna ve mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne karar verildiğine göre, bakiye harcın davacıdan alınarak Hazineye irat kaydına karar verilmesi isabetsiz ve bozma nedeni ise de, bu husus yeniden yargılama yapmayı gerektirmediğinden, hükmün aşağıdaki şekilde düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
VI. KARAR:
Açıklanan sebeple;
Davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine,
Kararın 3. fıkrasının hüküm yerinden çıkarılarak yerine, “ Davalı Hazine harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına, davacı tarafından yatırılan 3608,47- TL peşin harcın davacıya iadesine, kararda alınmasına karar verilen bakiye 10.825,43- TL harç davacıdan tahsil edilmişse davacıya iadesine, henüz tahsil edilmemişse tahsil edilmesine yer olmadığına” cümlesinin yazılmasına, hükmün düzeltilmiş bu şekliyle, DÜZELTİLEREK ONANMASINA
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine,
Kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
06/03/2023 tarihinde kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.