"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : GAZİANTEP BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 16. HUKUK DAİRESİ
İLK DERECE MAHKEMESİ : AFŞİN 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda İlk Derece Mahkemesince verilen davanın reddine ilişkin kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından yapılan inceleme sonucunda; istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/(1)-b-1 maddesi gereğince esastan reddine dair karar, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; dosyadaki belgeler incelenerek gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı, 184 ada 1 parsel sayılı taşınmazın maliki olduğunu, 184 ada 2 parsel sayılı taşınmazın davalı adına, dava dışı 182 ada 9 parsel sayılı taşınmazın ise Hasan Hüseyin Söbe adına kayıtlı olduğunu, evveliyatında kök mirasbırakan Arif Söbe’nin zilyetliğinde bulunan bu taşınmazların kadastro işlemleri sırasında adlarına tespit ve tescil edildiğini, her bir taşınmaz yönünden metrekarelerin eşit olarak tespit ve tescil edilmesi gerekirken davalının ve kadastro tanıklarının gerçek dışı beyanda bulunması nedeniyle 184 ada 2 parsel sayılı taşınmazın yüz ölçümünün fazla yazıldığını ileri sürerek, tespit edilecek miktar fazlalığının adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
II. CEVAP
Davalı, hak düşürücü sürenin geçtiğini belirterek, davanın reddini savunmuştur
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesince, dava konusu taşınmazın 28.08.1993 tarihinde kesinleşen kadastro işlemi ile davalı adına tescil edildiği, davanın ise 16.05.2019 tarihinde açıldığı, bu durumda 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesi uyarınca 10 yıllık hak düşürücü süresinin geçtiği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
1. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2.İstinaf Nedenleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; kadastro tespiti sırasında tanıkların gerçeğe aykırı beyanda bulunduklarını, tespitin bu şekilde tamamlandığını, davacı ve davalıya ait taşınmazların temelde tarafların kök mirasbırakanlarına ait olduğunun köy halkı tarafından bilindiğini, Mahkemece işin esasına girilmeden, deliller toplamadan eksik inceleme ve araştırma ile karar verildiğini belirterek, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.
3. Gerekçe ve Sonuç
Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesinin 25.01.2021 tarihli ve 2020/1697 Esas, 2021/49 Karar sayılı kararıyla; 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesi uyarınca 10 yıllık hak düşürücü süresinin geçtiği gerekçesiyle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
1.Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Temyiz Nedenleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki iddialarını tekrarlayarak kararın bozulmasını istemiştir.
3. Gerekçe
3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
3.2. İlgili Hukuk
3.2.1. 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 12/3. maddesi “Bu tutanaklarda belirtilen haklara, sınırlandırma ve tespitlere ait tutanakların kesinleştiği tarihten itibaren on yıl geçtikten sonra, kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanarak itiraz olunamaz ve dava açılamaz” hükmünü içermektedir.
3.3. Değerlendirme
Dosya içeriğine, toplanan delillere, (IV./3.) numaralı paragrafta yer verilen Bölge Adliye Mahkemesi kararının dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve özellikle delillerin takdirinin yerinde bulunmasına göre; yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
VI. SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle davacı vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı HMK'nın 370. maddesi uyarınca ONANMASINA, aşağıda dökümü yapılan 21,40 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 13.12.2022 tarihinde kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.