Logo

1. Hukuk Dairesi2021/6078 E. 2023/1495 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro öncesi zilyetliğe dayalı tapu iptali ve tescil davasında, davalının taşınmazı kazanma şekli ve davacının zilyetlik iddiasının dayandığı delillerin yeterliliği.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının zilyetliğini ispat için ileri sürdüğü tanık beyanları ve bilirkişi incelemesiyle birlikte, davalının taşınmazı edinirken davacının zilyetliğinden haberdar olabileceği değerlendirilerek istinaf mahkemesinin davayı kabulüne dair kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2020/876 E., 2020/1475 K.

DAVA TARİHİ : 30.04.2018

KARAR : Esastan Ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ünye 1. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2018/239 E., 2019/458 K.

Taraflar arasındaki kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; İkizce ilçesi, ... Mahallesi'nde 2008 yılında yapılan kadastro tespiti sırasında ... Mahallesi 317 ada 1 no.lu parselin müvekkili adına, 317 ada 2 no.lu parselin ise davalı adına tespit gördüğünü, müvekkili adına tespit gören taşınmazın kayınpederinden kaldığını, yaklaşık 30 yıldan bu yana nizasız, fasılasız müvekkilinin kullanımında olduğunu, taşınmazın Akçay Irmağı'na sınır olup bu sınırı itibarı ile müvekkili tarafından kullanıldığını, dava konusu taşınmazın kadastroca belirlenmiş sınırının hiçbir zaman kullanıma dayalı bir sınır olmadığını, müvekkilinin bu taşınmazı Akçay Irmağı'na sınır olacak şekilde kullandığını, kadastronun hatalı tespiti sonucu 317 ada 1 parsel ile Akçay Irmağı arasında kalan tahminen 882,93 m² kısmın davalıya ait 317 ada 2 parsel numaralı taşınmaz içerisinde tespit edildiğini, bu tespitin hatalı olduğunu, bu nedenle davanın kabulü ile hatalı kadastro tespiti sonunda davalıya ait İkizce ilçesi, ... Mahallesi 317 ada 2 parsel sayılı taşınmaz içinde kalmış olan, müvekkiline ait 317 ada 1 parsel ile Akçay Irmağı arasında kalan yaklaşık 882,93 m² miktarlı alanın tapu kaydının iptali ile davacı adına tescilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın usul ve yasaya aykırı olduğunu, müvekkilinin bu taşınmazı 2016 yılında satın aldığını ve kullanmaya başladığını, davacının bir kısım bölümün kendisine ait olduğundan bahisle kazık çaktığını,davacının kendi sınırlarına tecavüz ettiğini öğrendiğini, davacıdan tecavüzüne son vermesini istediğini, ancak davacının müdahelesi devam edince suç duyurusunda bulunduğunu, ayrıca Ünye 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/312 Esas sayılı dosyası ile dava açtığını, davacının gerek Asliye Ceza Mahkemesinde, gerekse 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2017/132 Esas sayılı dosyasında dava konusu iddia edilen 317 ada 2 parsel sayılı taşınmaza yaklaşık 1 yıl önce müdahaleyi bıraktığını beyan ettiğini, bunun bir ikrar olup müvekkilinin mülkiyet hakkının davacı tarafından kabul edildiğini öne sürerek davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dinlenen mahalli bilirkişi ve tanık anlatımlarına göre dava konusu 317 ada 1 parsel sayılı taşınmazın üst kısmından yol geçtiği, alt kısmının ise dere ile sınır olduğu, mahalli bilirkişiler ve tanıkların gösterdikleri sınıra göre davanın kabulü ile Ordu ili, İkizce ilçesi, ... Mahallesi, 317 ada 2 parsel sayılı taşınmazın fen bilirkişilerinin 22/04/2019 tarihli bilirkişi raporlarında ekli krokide "A" harfi ile işaretli ve kırmızı renkle taralı olarak gösterilen 855,61 m² 'lik kısmının davalı adına olan tapu kaydının iptali ile iptal edilen bu kısmın davacı ... adına tapuya kayıtlı olan Ordu ili, İkizce ilçesi, ... mahallesi 317 ada 1 parsel sayılı taşınmaza ilave olunarak tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle: taşınmazı müvekkiline satan ve devreden kişinin ... ... olduğunu, bu şahsın davacının yakın akrabası olduğunu ve tanık olarak dinlendiğini, müvekkilinin açılan davada haksız duruma düşmesi ihtimali karşısında ileride bu şahsa karşı tazminat davası açmak için ... bulunduğunu, sırf bu nedenle dahi bu kişiye davanın ihbarı için taraflara süre verilmesi ve tanık olarak dinlenmesi halinde sorumluluklarının hatırlatılması gerektiğini, müvekkilinin iyi niyetle taşınmazı satın aldığını, ancak davacının kadastro tespitinden 7-8 yıl geçtikten ve taşınmaz el değiştirdikten sonra bu davayı açmasının kötü niyetli olduğunu gösterdiğini ileri sürerek, kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile yapılan keşif sırasında dinlenilen yerel bilirkişi ve tanık beyanı ile duruşmada dinlenilen tanık beyanları bir arada değerlendirildiğinde çekişmeli taşınmaz bölümü üzerinde davacı lehine zilyetlikle edinme koşullarının oluştuğunun anlaşılmasına ve çekişmeli taşınmazı satın alan davalı, önceki malik olan ... ve ... ... ile davacının akraba olması da göz önüne alınarak davalının çekişmeli taşınmazın öncesini ve taraflar arasındaki ilişkiyi bilebilecek durumda olduğu gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf isteminin reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle, davacı aleyhine Ünye 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2017/ 132 Esas sayılı dosyasında müdahalenin önlenmesi konulu dava açmış, bu davanın ön inceleme duruşmasında davacı ... ” Ben dava konusu iddia edilen 317 ada 2 parsel sayılı taşınmaza yaklaşık 1 yıl önce müdahaleyi bıraktım sebebi de kadastroda ... adına çıktı benim şuan dava konusu edilen yere tecavüzüm söz konusu değildir, davanın reddini talep ederim ” diyerek davayı kabul ettiğini, hem yakın akraba hem de komşu olan davacının bu satışı bilmemesinin imkansız olduğunu, tanıkların davacının yakın akrabaları olduğunu, yine keşif sırasında dinlenen mahalli bilirkişilerin bu taşınmazları bilmediklerini, dava dışı ... ...'nın babası ... ...'nın piyasaya olan borçlarını ödeyebilmek için taşınmazı alması konusunda müvekkilden ricacı olduklarını, davalıyı tuzağa düşürüp kandıran davacı ve akrabalarının iddialarının kabul edilmeyeceğini öne sürerek, kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1.3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun; 14. maddesinin ilgili kısımları şöyledir; "Tapuda kayıtlı olmayan ve aynı çalışma alanı içinde bulunan ve toplam yüzölçümü sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönüme kadar olan (40 ve 100 dönüm dahil) bir veya birden fazla taşınmaz mal, çekişmesiz ve aralıksız en az yirmi yıldan beri malik sıfatıyla zilyetliğini belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanlarıyla ispat eden zilyedi adına tespit edilir.

(Değişik ikinci fıkra: 3/7/2005 - 5403/26 md.) Sulu veya kuru arazi ayrımı, Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu hükümlerine göre yapılır."

2. 4721 sayılı ... Medeni Kanunu'nun 6. maddesi şöyledir, "Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür."

3. 4721 sayılı ... Medeni Kanunu'nun 1023. maddesi şöyledir, "Tapu kütüğündeki tescile iyiniyetle dayanarak mülkiyet veya bir başka aynî hak kazanan üçüncü kişinin bu kazanımı korunur" hükümlerine yer verilmiştir.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 ... maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Kadastro sonucu İkizce ilçesi ... Mahallesi 317 ada 2 parsel sayılı taşınmaz senetsizden kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ile ... ... adına tespit görmüş, tespite itiraz olunması üzerine İkizce Kadastro Mahkemesinin 2008/2 Esas ve 2010/52 Karar sayılı kararı ile çekişmeli taşınmazın tespit gibi tesciline dair karar verilmesi üzerine karar 10/02/2011 tarihinde kesinleşmiş ve tapu kaydı oluşmuş, 06/01/2014 tarihinde satış ile taşınmaz önce ... ... adına, akabinde 03/11/2015 tarihinde satış ile davalı ... adına tapuya tescil edilmiştir.

3.Temyizen incelenen karar; tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere, usul ve kanuna uygun olup davalı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan nedenlerle,

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 ... maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 550,95 TL bakiye onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

13/03/2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.