"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
KARAR : Esastan Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Sarız Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tapu iptali - tescil ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili; davacının, köyde yapılan kadastro çalışmalarından önce dava konusu taşınmazı, önceki malikinden, köy ihtiyar heyeti ve şahitler huzurunda, harici satış sözleşmesi ile 25.000 Euro karşılığında satın aldığını, 20.05.2017 tarihinde Sarız Kaymakamlığı tarafından davacı aleyhine 769,38 TL ecrimisil bedeli tahakkuk ettirildiğini,bu ihtarname üzerine yapılan araştırma ile 2007 yılında yapılan kadastro uygulamaları sırasında satış senedi ile alınan taşınmazın sadece 8670 m²' lik kısmının davacı adına tescil edildiği, bir kısmının tescil dışı bırakıldığı, bir kısmının ise 146 ada 9 parsel sayılı taşınmaza dahil edilerek davalı ... adına tescil edildiğinin öğrenildiğini ileri sürerek, dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacı adına tespit ve tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
1.Davalı Hazine vekili; dava konusu taşınmazın Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki taşınmazlardan olduğunu, zilyetlikle iktisap iddiasında bulunulamayacağını belirterek, davanın reddini savunmuştur.
2.Davalı ... vekili; davanın husumetten reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 20.02.2020 tarihli ve 2017/40 Esas, 2020/25 Karar sayılı kararıyla; dava konusu taşınmazların zilyetlikle iktisabı mümkün olmayan yerlerden oldukları gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Nedenleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle, davacı tarafından satın alınan yerin sonradan sit alanı ilan edilmesinin haksız olduğunu, toplanan deliller, dinlenen tanık ve mahalli bilirkişi beyanları ile ... fotoğraflarına göre de, taşınmazın davacının taşınmazıyla bir bütün olarak tarım arazisi olarak kullanılageldiğinin anlaşıldığını, verilen kararın hatalı olduğunu ileri sürerek, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 08.12.2020 tarihli ve 2020/698 Esas, 2020/684 Karar sayılı kararıyla; davanın reddine karar verilmesinde usul ve kanuna aykırılık görülmediği gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.
B. Temyiz Nedenleri
Davacı vekili, temyiz dilekçesinde istinaf dilekçesindeki itiraz nedenlerini tekrar ile kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, höyük tepesi vasfıyla Hazine adına tespit ve tescil edilen 146 ada 9 parsel sayılı taşınmaza yönelik kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali - tescil ve tespit dışı bırakılan taşınmaza yönelik tescil istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1.3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14. maddesi; “ Tapuda kayıtlı olmayan ve aynı çalışma alanı içinde bulunan ve toplam yüzölçümü sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönüme kadar olan (40 ve 100 dönüm dahil) bir veya birden fazla taşınmaz mal, çekişmesiz ve aralıksız en az yirmi yıldan beri malik sıfatıyla zilyetliğini belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanlarıyla ispat eden zilyedi adına tespit edilir.”
2. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 713/1. maddesi, “Tapu kütüğünde kayıtlı olmayan bir taşınmazı davasız ve aralıksız olarak yirmi yıl süreyle ve malik sıfatıyla zilyetliğinde bulunduran kişi, o taşınmazın tamamı, bir parçası veya bir payı üzerindeki mülkiyet hakkının tapu kütüğüne tesciline karar verilmesini isteyebilir. ”
3. 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 17. maddesi; " Orman sayılmayan Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan ve kamu hizmetine tahsis edilmeyen araziden, masraf ve emek sarfı ile imar ve ihya edilerek tarıma elverişli hale getirilen taşınmaz mallar 14 üncü maddedeki şartlar mevcut ise imar ve ihya edenler veya halefleri adına, aksi takdirde hazine adına tespit edilir.’’
4.3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 18. maddesi; "Yukarıdaki maddelerin hükümleri dışında kalan ve tescile tabi bulunan taşınmaz mallar ile tarım alanına dönüştürülmesi veya ekonomik yarar sağlanması mümkün olan yerler Hazine adına tespit olunur.
Orta malları, hizmet malları, ormanlar ve Devletin hüküm ve tasarrufu altında olup da bir kamu hizmetine tahsis edilen yerler ile kanunları uyarınca Devlete kalan taşınmaz mallar, tapuda kayıtlı olsun olmasın kazandırıcı zamanaşımı yolu ile iktisap edilemez" hükümlerini içermektedir.
3. Değerlendirme
1. Davacı vekilinin tespit harici bırakılan taşınmaz bölümüne ilişkin tescil istemine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Miktar veya değeri kesinlik sınırını geçmeyen davalara ilişkin nihai kararlar, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 362. maddesi uyarınca temyiz edilemez. Temyize konu edilen miktarın kesinlik sınırının altında kalması hâlinde anılan Kanun’un 366. maddesi atfıyla aynı Kanun’un 352. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekir.
Dosya içeriğine göre tescil istemine konu tespit harici bırakılan taşınmaz bölümünün değeri toplam 35.486,42 TL olup Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihi itibari ile kesinlik sınırı olan 72.070,00 TL’nin altında kalmaktadır.
2. Davacı vekilinin tapu iptali-tescil istemine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı temsilcisince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR:
Açıklanan nedenlerle;
1.Davacı vekilinin tespit harici bırakılan taşınmaz bölümüne ilişkin tescil istemine yönelik temyiz dilekçesinin değerden REDDİNE,
2.Davacı vekilinin tapu iptali-tescil istemine yönelik yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan Bölge Adliye Mahkemesi kararını 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı 120,60 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına;
Dosyanın İlk Derece Sarız Asliye Hukuk Mahkemesine, kararın bir örneğinin kararı veren Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesine gönderilmesine,
15.03.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.