Logo

1. Hukuk Dairesi2021/6408 E. 2023/2196 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Hazine adına kayıtlı taşınmazın kadastro çalışmaları sonucu davalı adına tescil edilmesi nedeniyle açılan tapu iptali ve tescil davasında, davalının mülkiyet hakkını kazanıp kazanmadığı uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı tarafın, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 46/2. maddesi uyarınca, Hazine adına tapu kaydının oluştuğu tarihten önceki 20 yıldan fazla süreyle taşınmaz üzerinde aralıksız ve nizasız zilyetliğini ispatlaması nedeniyle, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı Hazine vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I .DAVA

Davacı Hazine vekili dava dilekçesinde, Sarıkamış ilçesi Alisofu köyünde yapılan kadastro çalışmaları sonucu 110 ada 122 parsel sayılı taşınmazın davalı adına senetsizden tespit ve tescil edildiğini, oysa taşınmazın yörede yapılan toprak tevzi çalışmalarında Hazine adına kayıtlı 553 nolu parsel ile sınırlandırıldığını, tablendikatif listesi dikkate alınmadığını, kadastro tespiti sırasında zilyetlik ile kazanım şartları oluşmadığını ileri sürerek tapu kaydın iptali ile Hazine adına tapuya tesciline karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP

Dahili davalı ... vekili cevap dilekçesinde, davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEME KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı Hazine vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Nedenleri

Davacı Hazine vekili istinaf dilekçesinde, yerel mahkeme kararının eksik incelemeye, yetersiz bilirkişi raporuna ve soyut, dayanaksız, gerekçesiz yerel bilirkişi beyanlarına dayandığını, toprak tevzi komisyonunca yapılan çalışmalar sonucu taşınmazın Hazine adına kaydedildiğini, kadastro sırasında tablendikatif listesi ve eski tapu kayıtlarının dikkate alınmadığını, dinlenen yerel bilirkişilerin yaşları nazara alındığında Hazine adına oluşan tapu kaydı tarihinden geriye doğru iktisap sağlayan süreye ilişkin zilyetliği bilmelerinin mümkün olmadığını, vefat eden şahıslardan mirasçılarına kaldığı beyan edilmesine rağmen taksimin araştırılmadığını, davalı adına aynı çalışma bölgesinde kayıtsız ve belgesizden taşınmaz edinip edinmediğinin yöntemince araştırılmadığını belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile çekişmeli taşınmazın 1964 yılında yapılan toprak tevzi çalışmalarında 553 parsel numarası ile sınırlandırıldığı, Bekir Soyak’ın zilyetliğinde olduğunun belirtilerek Hazine adına tapuya bağlandığı, kadastro tutanağı edinme sütununda Bekir Soyak’ın taşınmazı Halis ve Muhlis Soyak’a hibe ettiği, bu şahıslarında 2004 yılında bedel karşılığında taşınmazı ...’a satıp zilyetliğin devredildiği hususlarının mahalli bilirkişi beyanları ile teyit edildiği, 3402 sayılı Kanunun 46/2 maddesi uyarınca toprak tevzi suretiyle dağıtılan taşınmazların Hazineye ait tapu kaydının oluşum tarihine kadar aralıksız ve nizasız malik sıfatıyla 20 yıldan fazla süreyle zilyetlik koşullarının davalılar murisi ve bayileri lehine oluştuğu gerekçesiyle davacı Hazine vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı Hazine vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı Hazine vekili temyiz dilekçesinde özetle, İlk Derece Mahkemesi ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek istinaf dilekçelerindeki taleplerini tekrar ile ret kararının hükmen bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, kadastro öncesi nedene dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 190. maddesinde; "İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir."

4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 6. maddesinde; "Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür."

3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. maddesinde; “ Tapuda kayıtlı olmayan ve aynı çalışma alanı içinde bulunan ve toplam yüz ölçümü sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönüme kadar olan (40 ve 100 dönüm dahil) bir veya birden fazla taşınmaz mal, çekişmesiz ve aralıksız en az yirmi yıldan beri malik sıfatıyla zilyetliğini belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanlarıyla ispat eden zilyedi adına tespit edilir.”

3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 46/1. maddesinde; "4753 sayılı Kanun ile ek ve tadilleri uyarınca Hazine adına kaydedilen taşınmaz mallar bu kanun hükümlerine göre doğan iktisap şartlarına istinaden zilyetleri adına tespit ve tescil olunur" hükümleri düzenlenmiştir.

Buna göre, 4753 sayılı Yasa uyarınca kadastro tespitinden önce Hazine adına tapuya tescil edilen taşınmazların, öncesi itibariyle özel mülkiyete konu olabilecek yerlerden bulunması ve Hazine adına 4753 sayılı yasa uyarınca tescil edildiği tarih itibariyle zilyetleri yararına, 3402 sayılı Yasa’nın 14 vd. maddeleri uyarınca kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle mülk edinme koşullarının gerçekleştiğinin anlaşılması halinde zilyetleri adına tespit ve tescil edilmeleri gerekecektir.

3. Değerlendirme

Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı Hazine vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

492 sayılı Harçlar Kanunun değişik 13. maddesinin “j” bendi gereğince Hazineden harç alınmasına yer olmadığına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

11.04.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.,