"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi
KARAR : Esastan Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Mudanya 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı dava dilekçesinde, Bursa ili, Mudanya ilçesi, Evciler Mahallesinde yer alan 108 ada 6 parsel sayılı taşınmazın kadastro tespitinde Hazine adına tescil edildiğini, taşınmazın yarısına tekabül eden alanın 100 yıldır ailesi tarafından kullanıldığını ve vergilerinin ödendiğini, dava konusu yerin yanındaki 108 ada 33 parsel sayılı taşınmazın da kendisinin olduğunu, buranın Topal ...’in yeri olarak bilindiğini ileri sürerek, dava konusu taşınmazın 1/2 payının iptali ile adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
II. CEVAP
Davalı temsilcisi, süresinde cevap dilekçesi vermemiş, aşamada dava konusu yerin çalılık halinde olduğunu, kimsenin kullanımında olmadığını, imar ve ihyanın da söz konusu olmadığını, taşınmazın eğiminin çok yüksek olduğunu belirterek, davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dava konusu taşınmazda tarım yapılmadığı, eğimin çok fazla olduğu, imar-ihya çalışmasının yapılmadığı, ... fotoğraflarına göre de tarımsal faaliyetin olmadığı ve taşınmazın çalılık vasfında olduğu gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazı çekişmesiz aralıksız 100 yıldır ailece zilyetliklerinde bulundurduklarının tanık beyanları ile sabit olduğunu, yerin devletin hüküm ve tasarrufunda bulunan ve ekonomik yarar sağlanması mümkün olan yerlerden olmadığını, taşınmazın yanındaki 108 ada 34, 108 ada 29, 108 ada 36 parsellerin tapulu ve tarla niteliğinde olduğunu, yerin diğer taşınmazının devamı niteliğinde olduğunu, bilirkişi raporunda da ormana 250 m uzaklıkta olduğunun belirtildiğini, orman olmadığını ileri sürerek kararın kaldırılmasını istemiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; bilirkişi raporlarına göre dava konusu taşınmazın imar ve ihyaya muhtaç olduğu ve tespit tarihinden önceki ... fotoğraflarında da tarımsal faaliyet yapıldığına dair bir emare görülmediği gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı temyiz dilekçesinde özetle, 1958 tarihli memleket haritasında taşınmazın tarım alanı niteliğinde olduğunun belli olduğunu, taşınmaz için vergi ödendiğini, yan parsellerde yer alan 108 ada 29, 34 ve 36 parsel sayılı taşınmazların tarla niteliğinde olduğunu, diğer taşınmazların da olduğu gibi burada meyve yetiştiriciliği yapmak istediğini, 100 yıldır taşınmazı dedesinin ve babasının zilyetliğinde olduğunu, eğimin sorun olmadığını, taşınmazın tarım yapmaya müsait olduğunu, dedesinin ekim dikim yaptığını, aksaklık nedeniyle tapulama yapılmadığını, taşınmazı ihya edip kültür arazisine çevireceğini ileri sürerek kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescili istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369. maddesinin birinci fıkrası ile 370. ve 371. maddeleri.
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 713/1. maddesinde; “Tapu kütüğünde kayıtlı olmayan bir taşınmazı davasız ve aralıksız olarak yirmi yıl süreyle ve malik sıfatıyla zilyetliğinde bulunduran kişi, o taşınmazın tamamı, bir parçası veya bir payı üzerindeki mülkiyet hakkının tapu kütüğüne tesciline karar verilmesini isteyebilir.”
3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14/1 maddesinde; “Tapuda kayıtlı olmayan ve aynı çalışma alanı içinde bulunan ve toplam yüzölçümü sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönüme kadar olan (40 ve 100 dönüm dahil) bir veya birden fazla taşınmaz mal, çekişmesiz ve aralıksız en az yirmi yıldan beri malik sıfatıyla zilyetliğini belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanlarıyla ispat eden zilyedi adına tespit edilir.”
3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 16/B maddesinde; “Mera, yaylak, kışlak, otlak, harman ve panayır yerleri gibi paralı veya parasız kamunun yararlanmasına tahsis edildiği veya kamunun kadimden beri yararlandığı belgelerle veya bilirkişi veya tanık beyanı ile ispat edilen orta malı taşınmaz mallar sınırlandırılır, parsel numarası verilerek yüz ölçümü hesaplanır ve bu gibi taşınmaz mallar özel siciline yazılır. Bu sınırlandırma tescil mahiyetinde olmadığı gibi bu suretle belirlenen taşınmaz mallar, özel kanunlarında yazılı hükümler saklı kalmak kaydıyla özel mülkiyete konu teşkil etmezler. Yol, meydan, köprü gibi orta malları ise haritasında gösterilmekle yetinilir.” hükümleri yer almaktadır.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370. maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı 120,60 TL bakiye onama harcının temyiz edenden alınmasına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
15.02.2023 tarihinde kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.