Logo

1. Hukuk Dairesi2021/6533 E. 2023/3900 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro öncesi dönemde gerçekleşen satış ve intikal işlemlerine dayanarak tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine, taşınmaz mülkiyetinin kime ait olduğunun tespiti.

Gerekçe ve Sonuç: Davacıların, 101 ada 59 parsel sayılı taşınmazın bir kısmı hariç, diğer taşınmazlar üzerindeki mülkiyet iddialarını ispatlayamamaları ve 131 ada 69 parsel sayılı taşınmaz için husumetin yöneltilmemesi gözetilerek, yerel mahkemenin tapu iptali ve tescil talebinin kısmen kabulüne, kısmen reddine ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece bozmaya uyularak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar;miras bırakanları ... oğlu...'e ait olan ... ili, ... ilçesi, ... köyü 137 ada 4,101 ada 59 ve 131 ada 69 sayılı taşınmazların 2001 yılında yapılan kadastro çalışmaları sırasında davalı tarafın hakkı olmamasına rağmen mirasbırakanları... ile 1/2 oranında hissedar olarak yazıldığını, mirasbırakanları...’in bu arazilerin kimini satım yoluyla iktisap ettiğini kiminin ise babasından intikal ettiğini ileri sürerek, taşınmazlarda davalının 1/2 oranındaki tapu kaydının iptali ile bu taşınmazların tam olarak mirasbırakanı İbrahim Macit adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini istemişlerdir.

II. CEVAP

Davalı; davayı kabul etmediğini, dava konusu taşınmazların miras bırakandan irsen ve tescilen gelen taşınmazlar olduğunu,kanıtlandığı takdirde 101 ada 59 parsel sayılı taşınmaza ilişkin itirazının olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.

III. MAHKEME KARARI

Dava konusu parsellerden 101 ada 59 ve 137 ada 4 parsel sayılı taşınmazın muris... tarafından ... ... isimli şahıstan satın alındığı ve buna dair senet düzenlendiği, Oluklu mevki 131 ada 69 parselin 1/2 hissesi murisin babası ...'e ait olan 17/08/1985 tarihinde yapılan satış ile davacıların miras bırakanı...'e devrettiği, buna dair senedin ve eski tapu kaydının sunulduğu ve iddiayı destekleyen tarih ve mahalli bilirkişi beyanlarından anlaşıldığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Mahkeme kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 08/12/2017 tarihli 2015/15803 Esas, 2017/8678 Karar sayılı ilamı ile "dava konusu taşınmazların davacı tarafın delil listesinde dayandığı 17/06/1985 tarihli, 6 sıra numaralı tapu kaydı revizyon bilgileri ile getirtilerek uygulanmadığı ayrıca 20/09/1963 tarihli satış senedinin yöntemince uygulanmadığı, dava konusu taşınmazlarda yeniden keşif yapılması tapu kaydı ve satış senedinin dava konusu taşınmazlara uygulanması keşifte dinlenen ...'ün çelişkili beyanlarının giderilmesi gerektiği'' gerekçesi ile bozulmuştur.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemece; dava konusu 101 ada 59 parsel yönünden; 17/06/1985 tarihli, 6 sıra numaralı tapu kaydı ve 20/09/1963 tarihli satış senedi dosya arasına alınarak mahallinde yeniden keşif yapıldığı yapılan keşifte tapu kaydı ve satış senedi mahalli bilirkişi ve fen bilirkişisi vasıtasıyla yöntemince uygulandığı 2 dönüm miktarındaki satış senedinin dava konusu yere kısmen uyduğu ve krokide (B) harfiyle gösterildiği, dinlenen mahalli bilirkişi ve tespit bilirkişilerin ortak beyanlarından taşınmazın öncesinde ... ailesine ait olduğu ve davacıların murisi... tarafından satın alındığı ve kullanılmaya başlandığı bu yerin tarafların ortak murisi ...'ten kalma bir yer olmadığı bu nedenle davalının bu yerde hakkının bulunmadığının beyan edildiği, satış senedinin miktar itibariyle fen bilirkişi raporunda B harfiyle gösterilen 2000 m2 yeri kapsadığı gerekçesiyle 101 ada 59 parsel için davanın kısmen kabulü ile 24/09/2019 tarihli fen bilirkişi raporuna ekli krokide (B) harfiyle gösterilen 2000,00 m2'lik kısmının tapu kaydının iptali ile bu kısmın ana parselden ifrazı ile aynı adanın son parsel numarası verilmek suretiyle davacıların murisi... adına tapuya kayıt ve tesciline, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.

Dava konusu 137 ada 4 parsel sayılı taşınmaz yönünden; yapılan keşif ve dinlenen mahalli tespit bilirkişileri ve tanık beyanlarından dava konusu bu parselin tarafların ortak murisi ...'ten intikal ettiği,davacılar murislerinin bu yerin satım yoluyla devraldığını ispatlayamadığı, dava konusu taşınmazın tarafların kök murisi ...'ten veraseten intikal ettiği, davalı ...'in de ...'in iki mirasçısından biri olduğu, bu nedenle yapılan tespitin doğru olduğu gerekçesiyle 137 ada 4 parsel için davanın reddine karar verilmiştir.

Dava konusu 131 ada 69 parsel sayılı taşınmaz yönünden;dava konusu taşınmazın yargılama esnasında ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2009/18 Esas, 2009/70 Karar sayılı kararı ile dava dışı Halil Macit adına 08/06/2012 tarihinde tescil edildiği, davacı vekiline 20/02/2020 tarihli duruşmada yeni malike karşı husumet yöneltilmesi için kesin süre verildiği kesin süre içerisinde yeni malike karşı husumetin yöneltilmediği gerekçesiyle 131 ada 69 parsel için pasif husumet yokluğundan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuran

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz başvuru dilekçesinde; ilk temyiz aşamasında davalı tarafın dosya kesinleştikten sonra temyiz başvurusunda bulunduğu ve Yargıtayca bu hususun değerlendirilmediğini,101 ada 59 parsel sayılı taşınmazın mahalli bilirkişiler ve tanıkların bu yerin mirasbırakanı tarafından satın alındığı belirtilmesine rağmen Mahkemenin delillerin değerlendirmesinde hataya düştüğünü, Yargıtay bozma kararında da bu parsele ilişkin herhangi bir bozma gerekçesi olmadığını,diğer ada ve parseller yönünden müvekkil mirasbırakanı köy içi mevkinde bulunan taşınmazda bulunan davalı hissesinin bedelini davalıya ödediği halde davalı tarafın bunu inkar yoluna gittiğini, keşif sırasında tanıklar ve mahalli bilirkişilerin beyanları arasında çelişkinin giderilmediğini, 131 ada 69 parsel yönünden dava tarihindeki koşulara göre değerlendirilmesi gerektiğini bu itibarla davanın konusuz kalmasından bahsedilmesi gerektiğini belirterek, Mahkeme kararının bozulması istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 190/1. maddesinde; "İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir."

4721 sayılı ... Medeni Kanunu'nun 6. maddesinde; "Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür."

3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. maddesinde; "Tapuda kayıtlı olmayan ve aynı çalışma alanı içinde bulunan ve toplam yüzölçümü sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönüme kadar olan (40 ve 100 dönüm dahil) bir veya birden fazla taşınmaz mal, çekişmesiz ve aralıksız en az yirmi yıldan beri malik sıfatıyla zilyetliğini belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanlarıyla ispat eden zilyedi adına tespit edilir."

3. Değerlendirme

1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı HMK'nın geçici 3/2. maddesinin yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nın uygulanacağı davalar yönünden HUMK'nın 428. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacılar vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacılar vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 120,60 TL bakiye onama harcının davacılardan alınmasına,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

03.07.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.