"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/284 E., 2021/360 K.
HÜKÜM/KARAR : Ret / Esastan Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Of Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2020/229 E., 2020/370 K.
Taraflar arasındaki tespit harici bırakılan taşınmazın tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın tereke temsilcisi vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı tereke temsilcisi vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar vekili dava dilekçesinde; Trabzon ili, ... ilçesi, ... köyü, ... mevkiinde bulunan taşınmazın 05.06.1970 tarih ve 69 sayılı tapu kaydı uyarınca kendilerine ait olduğunu, ancak kadastro çalışmalarında taşınmazın dere yatağı olduğu gerekçesiyle tescil harici bırakıldığını, mirasçılar arasında yapılan taksim sonucu taşınmazın mirasbırakanları ...’e bırakıldığını, onun ölümüyle de davacılara kaldığını, taşınmazın yıllardır davacılar tarafından malik sıfatıyla kullanıldığını ileri sürerek taşınmazın davacılar adına tesciline karar verilmesini istemiş, yargılama sırasında Kasım Aktürk terekesine ... temsilci olarak atanmış, dava tereke temsilcisi vekili tarafından takip edilmiştir.
II. CEVAP
1. Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; taşınmazın Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğunu, yasal hasım konumunda olup aleyhlerine yargılama giderlerine hükmedilemeyeceğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
2. Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; taşınmazın kadastro tespiti sırasında dere yatağı olması nedeniyle tescil harici bırakıldığını, Belediyeye husumet yöneltilemeyeceğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
3. Davalı Hazine davaya cevap vermemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Of Asliye Hukuk Mahkemesinin 22.01.2020 tarihli ve 2017/259 Esas, 2020/38 Karar sayılı kararı ile; davacının dayandığı tapu kaydının dava konusu taşınmaza ait olmadığı, bilirkişi raporlarına göre taşınmazın aktif dere yatağında olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, kararın tereke temsilcisi vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesinin 14.07.2020 tarihli ve 2020/235 Esas, 2020/233 Karar sayılı kararı ile; davanın Hazine ve ... aleyhine açıldığı, ancak dava tarihinde yürürlükte bulunan 6360 sayılı Kanun'un 1 inci maddesi gereğince, çekişmeli taşınmazın bulunduğu Trabzon Büyükşehir Belediyesinin sınırları il mülki sınırları olarak belirlendiğinden Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanlığının da davada taraf olarak yeralması gerektiği, ne var ki Mahkemece bu husus gözardı edilerek usulünce taraf teşkili sağlanmaksızın işin esası hakkında karar verildiği, taraf teşkilinin dava şartlarından olup yargılamanın her aşamasında resen gözönünde bulundurulmasının zorunlu olduğu, bu nedenlerle öncelikle, Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanlığını yöntemine uygun şekilde davaya dahil etmek üzere davacılar vekiline süre ve imkan tanınması, taraf teşkilinin sağlanması halinde dahili davalının savunma ve delilleri sorulup saptanması, Harçlar Kanunu'nun 30 uncu maddesi uyarınca keşfen belirlenen değer üzerinden harç ikmali sağlanması, davanın kabulü yoluna gidilecekse TMK'nın 713/4-5 inci maddelerinde yazılı gazete ve diğer mutad vasıta ilanlarının yaptırılması, bundan sonra da toplanmış ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği, Mahkemece bu hususlar gözardı edilerek yazılı şekilde karar verilmesinin isabetsiz olduğu gerekçesiyle İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Mahkemece kaldırma kararı sonrasında yeniden yapılan yargılama sonucunda yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının dayandığı tapu kaydının dava konusu taşınmaza ait olmadığı, bilirkişi raporlarına göre taşınmazın aktif dere yatağında kaldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde tereke temsilcisi vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Tereke temsilcisi vekili istinaf dilekçesinde özetle; kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, dava konusu taşınmazın eski tapu kaydı gereğince davacıların dedelerine ait olduğunu, keşif sırasında sorulan kişilerin tapu kayıtlarında belirtilen kişileri bilme ihtimali olmadığını, köyde de tapu kayıtlarındaki kişileri hatırlayabilecek yaşta kişi bulunmadığını, tapu kaydının dava konusu parsele uymadığının belirlenmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, dava konusu taşınmazın davacıların mirasbırakanı ...’ün tapulu mülkü olduğunu, aynı tapuda malik olan diğer hissedarların kadastro tespitinde taşınmazı kendi adlarına tescil ettirdiklerini, Mahkemece sadece tanık beyanları esas alınarak karar verilmesinin doğru olmadığını, tapu kayıtları konusunda yeterli araştırma yapılmadığını, dava konusu taşınmazın mirasbırakanları ...’ten davacılara intikal ettiğini, davacıların dava konusu taşınmazı yıllarca malik sıfatıyla kullandıklarını, halen de kullanmaya devam ettiklerini, taşınmazın 40 yılı aşkın zamandır çay bahçesi olarak kullanıldığını, taşınmazın kullanımının 100 yılı geçtiğini, tanık beyanlarına göre de dava konusu taşınmazın çok uzun süredir davacıların kullanımında olduğunu, taşınmazın dere ıslahı neticesinde tahrif edildiğini, dere yatağında bulunan malzemenin davacıların taşınmazına döküldüğünü, davacıların taşınmazının kullanılmaz hale geldiğini, eski tarihli memleket haritalarında taşınmazda tarım yapıdığının görüleceğini, aynı dere hattı boyunca diğer taşınmazların zilyetleri adına tespit edildiğini, aynı hususta farklı uygulamalara yol açıldığını, eksik inceleme ile hüküm kurulduğunu, davalı ... lehine nispi vekalet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğunu, ... yönünden husumetten ret kararı verilmesi gerektiğini, davalının yasal hasım olması nedeniyle lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesinin 15.04.2021 tarihli ve 2021/284 Esas, 2021/360 Karar sayılı kararıyla; davacı tarafın dayandığı tapu kaydının sınırlarının mahalli bilirkişi ve tanıklar tarafından bilinememesi nedeniyle zemine uygulanma imkanının ve çekişmeli taşınmazı kapsayıp kapsamadığının tespit edilmesinin mümkün olmadığı, teknik bilirkişiler tarafından hava fotoğrafları, renkli haritalar ve uydu görüntüleri ile mahallinde yapılan inceleme sonucu düzenlenen bilirkişi kurulu raporunda çekişmeli taşınmazın 2014 yılına kadar aktif dere yatağı olduğunun ve sonradan imar-ihya edilmeye çalışıldığının belirtildiği, aktif dere yataklarının zilyetlikle iktisaplarının mümkün bulunmadığı, çekişmeli taşınmazın aktif dere yatağı olmaktan çıktığı 2014 yılı ile dava tarihi arasında yirmi yıllık zilyetlik süresi dolmadığı gibi imar-ihya çalışmalarının da tamamlanmadığı, tüm dosya kapsamına göre Yerel Mahkeme kararının usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle tereke temsilcisi vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1-b.1 inci maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde tereke temsilcisi vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Tereke temsilcisi vekili, istinaf talepli dilekçesinde ileri sürdüğü nedenleri tekrarla kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, tapusuz taşınmazın tescili istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. Kadastro Kanunu'nun 14 üncü maddesi,
2. Türk Medeni Kanunu'nun 713 üncü maddesi.
3. Değerlendirme
1. Trabzon ili, ... ilçesi, ... Mahallesinde yapılan kadastro çalışmaları sırasında, dava konusu taşınmaz dere yatağı olduğundan bahisle tescil harici bırakılmıştır.
2. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup tereke temsilcisi vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Tereke temsilcisi vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı 368,30 TL bakiye onama harcının davacı taraftan alınmasına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,27.02.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.