"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verilmiştir.
Kararın bir kısım davalılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından yapılan inceleme sonucunda; başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına yeniden davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı bir kısım davalılar vekili tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı, mirasbırakan ...'dan miras kalan davalılar adına kadastro çalışmaları esnasında haksız olarak tescil edilen ... köyü 106 ada 3, ... köyü 101 ada 45, 104 ada 9 ve 10, 105 ada 30, 38, 46, 48, 56, 57, 59 ve 62, 106 ada 51, 52, 98, 100 ve 115 ada 6 parsel sayılı toplam 17 adet taşınmazda 1/6 paya ilişkin tapu kaydının iptali ile adına tesciline karar verilmesini istemiş, davacı, 05.11.2019 tarihli dilekçe ile davalı ... aleyhine yanlışlıkla dava açıldığını, babasından kalan taşınmazlar olduğunu, hakkındaki davadan vazgeçtiğini ve 115 ada 6 parsel sayılı taşınmazda bulunan evin davalı ...’a ait olduğunun beyanlar hanesine şerh düşülmesini talep etmiş, 28.07.2020 tarihli beyan dilekçesinde, miras payı 220/1200 olduğundan bu paya ilişkin tapu kaydının iptali ile adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
II. CEVAP
1. Davalı ..., cevap vermemiş, yargılama sırasında taşınmazların babası ...’den kaldığını belirterek, davanın reddini savunmuştur.
2. Diğer davalılar ise, dava konusu taşınmazların mirasbırakan ...'a ait olduğunun doğru olduğunu, ölümüyle taşınmazların mirasçılarına intikal ettiğini, mirasbırakanın kız çocuklarının babalarından kalan taşınmazlardaki paylarını bundan yaklaşık 40 yıl önce erkek kardeşleri ... ve...'a devrettiğini, ... ile ... ve mirasçılarının 1977 tarihinden beri dava konusu taşınmazları müstakilen malik sıfatıyla nizasız ve fasılasız kullandıklarını belirterek, davanın reddini savunmuşlardır.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
... Asliye Hukuk Mahkemesinin 11.11.2020 tarihli ve 2016/141 E., 2020/160 K. sayılı kararıyla; davalı ... yönünden feragat nedeniyle davanın reddine, diğer davalılar yönünden davalılar tarafından sunulan satış senedi usulüne uygun düzenlenmediğinden itibar edilemeyeceği, taşınmazların mirasbırakan ...’a ait olduğu, paylaştırıldığı veya hibe edildiğine ilişkin delil bulunmadığı gerekçesiyle, davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
... Asliye Hukuk Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalılar ... vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Nedenleri
Bir kısım davalılar vekili istinaf dilekçesinde; keşifte alınan mahalli bilirkişi ve tanık beyanlarına göre çekişmeli taşınmazların uzun zamandır davalıların zilyetliğinde olduğu ve davacının ve diğer kız kardeşlerin paylarını erkek çocuklara sattıklarının belirlendiğini, Mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğunu, taşınmazların kadastro öncesi tapularının bulunmayıp menkul hükmünde bulunduklarını, zilyetliğin teslim ile alıcıya geçeceğini, 1977 tarihli satış işlemi ile de taşınmazların zilyetliğinin devrinin yapıldığını, köy içinde bulunan yerin mirasbırakana ait olmadığını öncesinde köy ve mera boşluğu olduğu belirtilmesine rağmen bu parselin de mirasbırakandan kaldığı varsayımının doğru olmadığını, davacının payı oranında yargılama giderlerine hükmedilmesi gerekirken, taşınmazların tamamının değeri üzerinden yargılama giderlerine hükmedilmesinin hatalı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
E. Gerekçe ve Sonuç
... Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesinin 28.04.2021 tarihli ve 2021/387 E., 2021/447 K. sayılı kararıyla; davacının mirasbırakandan gelen paylarının satın alındığının ya da terekenin yöntemince taksim edildiğinin davalılarca ispat edilemediği, yargılama giderlerinin iptal edilen pay dikkat edilerek takdir edildiği, ancak çekişmeli 115 ada 6 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki evin davalı ... tarafından yapıldığı, binanın 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 19. maddesi uyarınca muhdesat olarak beyanlar hanesinde gösterilmesi gerektiği gerekçesiyle bir kısım davalılar vekilinin istinaf talebinin kabulü ile HMK’nın 353/1-b.2 maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, yeniden davalı ... yönünden feragat nedeniyle davanın reddine, diğer davalılar yönünden davanın kabulüne karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A.Temyiz Yoluna Başvuranlar
... Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar ... vekili temyiz talebinde bulunmuştur.
B. Temyiz Nedenleri
Bir kısım davalılar vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesindeki taleplerini tekrar ile kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. maddesi "Tapuda kayıtlı olmayan ve aynı çalışma alanı içinde bulunan ve toplam yüzölçümü sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönüme kadar olan (40 ve 100 dönüm dahil) bir veya birden fazla taşınmaz mal, çekişmesiz ve aralıksız en az yirmi yıldan beri malik sıfatıyla zilyetliğini belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanlarıyla ispat eden zilyedi adına tespit edilir."
3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun ve 17. maddesi, "Orman sayılmayan Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan ve kamu hizmetine tahsis edilmeyen araziden, masraf ve emek sarfı ile imar ve ihya edilerek tarıma elverişli hale getirilen taşınmaz mallar 14 üncü maddedeki şartlar mevcut ise imar ve ihya edenler veya halefleri adına, aksi takdirde Hazine adına tespit edilir." hükümlerini içermektedir.
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 713/1. maddesi "Tapu kütüğünde kayıtlı olmayan bir taşınmazı davasız ve aralıksız olarak yirmi yıl süreyle ve malik sıfatıyla zilyetliğinde bulunduran kişi, o taşınmazın tamamı, bir parçası veya bir payı üzerindeki mülkiyet hakkının tapu kütüğüne tesciline karar verilmesini isteyebilir." düzenlemelerini içermektedir.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup bir kısım davalılar vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle,;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı 2.506,45TL bakiye onama harcının davalılar ....’den alınmasına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
25.04.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.