Logo

1. Hukuk Dairesi2021/6823 E. 2023/2368 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı, kadastro öncesi zilyetliğini ileri sürerek, belediye adına tescil edilmiş bir taşınmazın tapu kaydının iptali ve kendi adına tescilini talep etmiştir.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının, taşınmaz üzerinde kadastro öncesinde malik sıfatıyla aralıksız yirmi yıllık zilyetliğini ispatlayamaması ve taşınmazın ekonomik amaca uygun olarak kullanıldığına dair yeterli delil sunulamaması gözetilerek, istinaf mahkemesinin davayı reddeden kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; yapılan kadastro çalışmaları sırasında çekişmeli 116 ada 3 parsel sayılı taşınmazın tarla olarak önce Köy Tüzel Kişiliği adına tespit gördüğü; daha sonra 6360 sayılı Büyükşehir Belediye Yasası ile ... Belediyesi adına tarla olarak idari yoldan tescil edildiği, taşınmazın davacıya önce babasından miras yolu ile; daha sonra mirasçıların kendi aralarında taksimi ile kendisine intikal ettiğini, dava konusu taşınmazın kadastro tarihine kadar davacı ve babası tarafından malik sıfatıyla zilyet olarak kullanılıp üzerinde tasarruf edildiği, davacının taşınmazda mülkiyet hakkının bulunduğunu öne sürerek çekişmeli 116 ada 3 parsel sayılı taşınmazın kadastro tespitinin iptali ile davacı adına tescilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı ... cevap dilekçesinde özetle; öncelikle görevli mahkemenin Kadastro Mahkemesi olduğunu, kadastro tespit işleminin kesinleştiği tarihten itibaren dava tarihine kadar 20 yıllık kazandırıcı zamanaşımı süresinin geçtiğini, kadastrodan önce kazanmayı sağlayan zilyetliğin kadastrodan sonra başlayacak olan zilyetliğe eklenmeyeceğini, kadastro tespitinin yapılması ile kadastrodan önceki zilyetliğin kesintiye uğrayacağını, davacının taşınmazda ne kadar süredir zilyet olduğunu belirtmediğini, davacının zilyetlik süresinin kazanıma yeterli olmadığını, zilyetlik yolu ile kazanma koşullarının araştırılması gerektiğini öne sürerek davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu taşınmazın üzerinde tarımsal faaliyet yapılmadığı, imar ihya çalışması bulunmadığı, hava fotoğraflarına göre de üzerinde tarımsal faaliyet bulunmadığı, boş alan vasfında olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle, kararın hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğunu, davaya konu taşınmazda 1970 yıllından beri davacı ve ailesinin tarımsal faaliyette bulunurak ilgilenip işlediğini, nizalı taşınmazın karşısında bulunan (yolun diğer tarafı) 188 ada 297 parsel taşınmazın 5-6 sene öncesine kadar davacının babasının adına kayıtlı olup aradan geçen yol davaya konu olan taşınmaz ile satılan yerdeki taşınmazların arasını böldüğünü, davaya konu taşınmazın davacı ve ailesi tarafından tarımsal faaliyette bulunurak ilgilenip işlediğinin şüpheden uzak bir gerçeklik kazandığını, dinlenen tanık ve mahalli bilirkişilerinde ifade ettiği üzere davacının söz konusu taşınmazı işlediği, kullandığının samimi ve gerçek olduğunu öne sürerek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tüm hava fotoğrafları ve keşif sırasında yapılan incelemelerinde dava konusu taşınmazın tarımsal faaliyette uzun yıllardır kullanılmadığı, toprak yapısı ve üzerinde bulunan bitkilerin yapısı itibariyle boş alan olduğunun" bildirilmesi ile bilirkişi rapor içeriğinde yer alan fotoğraflar birlikte gözetildiğinde taşınmazın ekonomik amaca uygun zilyetlik sayılabilecek bir şekilde aralıksız olarak kullanıldığının ve böylelikle tespit günü itibariyle taşınmazın davacı adına tescil edilebilmesi, bir başka deyişle taşınmazın mülkiyetini kazanabilmesi için gerekli olan lehine kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ile edinme koşullarının gerçekleştiğinin ispat yükü üzerinde olan davacı tarafça ispat edilememesine ve istinaf edenin sıfatına göre mahkemece yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf isteminin reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle, yolun diğer tarafındaki taşınmazın davacının babasına ait olduğu, yolun taşınmazı ikiye böldüğü, bilirkişi raporu ve keşifte alınan beyanlarda taşınmazın tarım arazisi olduğu, taşınmazın davacı ve ailesi tarafından tarım arazisi olarak kullanıldığı açıklığa kavuştuğunu öne sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1.3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun; 14. maddesinin ilgili kısımları şöyledir;"Tapuda kayıtlı olmayan ve aynı çalışma alanı içinde bulunan ve toplam yüzölçümü sulu toprakta 40,kuru toprakta 100 dönüme kadar olan (40 ve 100 dönüm dahil) bir veya birden fazla taşınmaz mal, çekişmesiz ve aralıksız en az yirmi yıldan beri malik sıfatıyla zilyetliğini belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanlarıyla ispat eden zilyedi adına tespit edilir.

(Değişik ikinci fıkra: 3/7/2005 - 5403/26 md.) Sulu veya kuru arazi ayrımı, Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu hükümlerine göre yapılır."

17. maddesinin ilgili kısımları şöyledir;"Orman sayılmayan Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan ve kamu hizmetine tahsis edilmeyen araziden, masraf ve emek sarfı ile imar ve ihya edilerek tarıma elverişli hale getirilen taşınmaz mallar 14. maddedeki şartlar mevcut ise imar ve ihya edenler veya halefleri adına, aksi takdirde hazine adına tespit edilir."

2.4721 sayılı ... Medeni Kanunu'nun; 713. maddesinin ilgili kısımları şöyledir;"Tapu kütüğünde kayıtlı olmayan bir taşınmazı davasız ve aralıksız olarak yirmi yıl süreyle ve malik sıfatıyla zilyetliğinde bulunduran kişi, o taşınmazın tamamı, bir parçası veya bir payı üzerindeki mülkiyet hakkının tapu kütüğüne tesciline karar verilmesini isteyebilir." hükümlerine yer verilmiştir.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 ... maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Kadastro sonucu 116 ada 3 parsel 283,36 metrekare tarla vasfıyla senetsizden kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ile ... Köy tüzelkişiliği adına tarihinde tespit ve tescil edildikten sonra idari yoldan 15.08.2014 tarihinde ... Belediyesi adına tescil edilmiştir.

3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 ... maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 120,60 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

25.04.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.