Logo

1. Hukuk Dairesi2021/6898 E. 2022/1412 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Mirasbırakanın sağlığında yaptığı taşınmaz satışının muvazaalı olup olmadığı ve mirasçıların tapu iptali ve tescil taleplerinin kabul edilip edilmeyeceği.

Gerekçe ve Sonuç: Davacı mirasçıların, satışın muvazaalı olduğunu ispatlayamamaları ve mirasbırakanın gerçek iradesinin aksi yönde olduğuna dair yeterli delil sunulamaması gözetilerek, yerel mahkemenin davayı reddeden kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil istemli dava sonunda Kırıkhan 2. Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 22/10/2020 tarihli ve 2020/220 Esas ve 2021/46 Karar sayılı ilamı yasal süre içerisinde davacılar tarafından temyiz edilmiş olmakla; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar dava dilekçelerinde, mirasbırakan babaları ... ...'ın maliki olduğu 111 parsel sayılı taşınmazın ½ payını 2003 yılında, kalan ½ payını ise 2010 yılında birlikte yaşadığı davalı ...’a satış suretiyle devrettiğini, temliklerin mirasçılardan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu, murisin mal satmaya ihtiyacının olmadığı gibi davalının da alım gücünün bulunmadığını, mirasbırakanın ölümünden önce dört yılını felçli geçirdiğini, ayrıca mirasbırakanda akıl zayıflığı olduğunu ileri sürerek, tapu kaydının iptali ile davacılar adına tesciline karar verilmesini istemişlerdir.

II. CEVAP

Davalı cevap dilekçesinde, devir tarihleri üzerinden çok uzun süre geçtiğini, davacıların bu temliklerden haberdar olduklarını, temliklerin muvazaalı olmadığını, kendisine ilk eşinden bağlanan maaşı olduğunu ve kızının altınlarını bozdurmak ve bankadan kredi kullanmak suretiyle dava konusu taşınmaz bedelinin ödendiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemece, bir kişinin ömrünün önemli bir süresini beraber yaşadığı kişiye birlikte yaşadığı evini satmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğu, aksine tanık beyanlarına itibar edilemeyeceği, satış işleminin tarafların gerçek iradelerini yansıtmaması hibe işleminin ise şekil şartlarına uyulmaması nedenleriyle geçersiz olduğu, davacılar dışında başka bir mirasçının da bulunduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. TEMYİZ

1.Temyiz Yoluna Başvuranlar

Yukarıda belirtilen karara karşı süresi içinde davalı tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.

2. Bozma Kararı

Dairenin 18/03/2019 tarihli, 2016/7080 Esas ve 2019/1947 Karar sayılı ilamı ile “... Somut olayda; mirasbırakanın kastının duraksamaya yer vermeyecek şekilde tespit edilmesi gerekmektedir. Bilindiği ve TMK'nın 6. maddesi ve HMK'nın 190. maddesinde düzenlendiği üzere herkes iddiasını kanıtlamakla yükümlüdür. Mevcut deliller ile yapılan temliklerin muvazaalı olduğu hususu davacılar tarafından usulünce kanıtlanmış değildir. Hal böyle olunca, davanın reddine karar verilmesi gerekirken, delillerin takdirinde yanılgıya düşülerek yazılı şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olması doğru değildir.” gerekçesiyle karar bozulmuştur.

3. Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin 22/10/2020 tarihli ve 2020/220 Esas ve 2021/46 Karar sayılı ilamıyla; hükmüne uyulan bozma ilamı uyarınca işlem yapılarak davanın reddine karar verilmiştir

4. Bozma Sonrası Mahkeme Kararına Karşı Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.

5. Temyiz Nedenleri

Davacılar temyiz dilekçelerinde özetle, bedeller arasında fahiş fark olduğunu, murisin nikah kıymadığı davalıyı güvence altına almak için bu kişiye bir ev bağışlama arzusunda olduğunu, tanıkların tamamının murisinin taşınmazı satmasını gerektirir herhangi bir ekonomik sıkıntısının olmadığını ve davalının bu taşınmazı alacak ekonomik gücünün olmadığını beyan ettiğini, davalının 20 yıl birlikte yaşadığı imam nikahlı eşi olduğunu, murisin para almadığını, murisin bu evde öldüğünü, murisin gerçek amacının çocuklarına miras bırakmamak ve taşınmazı hibe etmek olduğunu, davalı tanığının dahi ortada bir satış akdinin olmadığını bir bağış olduğunu belirttiğini, gerekçe bölümünde taşınmazın devrinin muvazaalı bir satış olduğu yönünde gerekçelerin belirtildiğini ama hüküm kısmında davanın reddine karar verildiğini ileri sürerek kararın bozulmasını istemişlerdir.

6. Gerekçe

6.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, muris muvazaası hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

6.2. İlgili Hukuk

6.2.1. Muris muvazaasında 01.04.1974 tarihli ve 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında açıklandığı üzere görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de Türk Medeni Kanunu'nun 706. Türk Borçlar Kanunu'nun 237. (Borçlar Kanunun 213.) ve Tapu Kanunu'nun 26. maddelerinde öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçılar dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tespitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebilirler.

6.2.2. 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun (TMK) 6. maddesi “Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür.” hükmünü, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun (HMK) 190. maddesinin birinci fıkrası ise “İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir.” hükmünü düzenlemiştir.

6.3. Değerlendirme

Hükmüne uyulan (IV.2.) paragrafta belirtilen bozma ilamında gösterildiği şekilde işlem yapılarak (IV.3.) paragrafta belirtildiği şekilde karar verilmesinde herhangi bir isabetsizlik bulunmamaktadır.

V. SONUÇ

Açıklanan nedenlerle; davacıların yerinde bulunmayan temyiz itirazının reddiyle, usul ve yasaya ve bozma kararının gerekçelerine uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 21,40 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacılardan alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 22/02/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.