"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 16. HUKUK DAİRESİ
DAHİLİ DAVALILAR: ... V.D.
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil istekli dava sonunda, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesince verilen 2019/1159 Esas 2021/653 Karar sayılı, 01/04/2021 tarihli karar ile 02/06/2021 tarihli ek karar yasal süre içerisinde davacı vekili tarafından duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla; duruşma günü olarak saptanan 08/03/2022 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacı vekili Avukat ... ile temyiz edilen davalılardan ... ve vekili Avukat ... geldiler, duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:
I. DAVA
Davacı, ortak mirasbırakan babaları ... ...’nun 15250 ada 4 parseldeki 3 nolu bağımsız bölümü davalıya satış suretiyle temlik ettiğini, temlikin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek tapu kaydının iptali ile miras payı oranında adına tescilini istemiştir.
II. CEVAP
Davalı, dava konusu taşınmazın satış işleminin tarafların gerçek iradeleri ile yapıldığını, satış bedelini düzenli olarak mirasırakana ödediğini, satış işleminden ve taşınmazın bedelinin taksitlerle ödendiğinden haberi olan davacının aradan uzun süre geçtikten sonra dava açmasının kötü niyetli olduğunu belirterek davanın reddini savunmuş; yargılama sırasında ölümü üzerine mirasçıları davaya dahil edilmişlerdir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Ankara 8. Asliye Hukuk Mahkemesinin 14/03/2019 tarihli ve 2017/713 E., 2019/117 K. sayılı kararıyla, muvazaa iddiasının sabit olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
1. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2. İstinaf Nedenleri
Davalı vekili, savunmalarını tekrarla, ilk derece mahkemesince eksik inceleme ve hatalı gerekçelerle usule ve esasa aykırı şekilde davanın kabulüne karar verildiğini belirterek istinaf başvurusunda bulunmuştur.
3. Gerekçe ve Sonuç
3.1. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesinin 01/04/2021 tarihli 2019/1159 Esas, 2021/653 Karar sayılı kararıyla, taşınmazın davalının ailesine yıllarca yaptığı maddi katkının karşılığı olarak bedeli karşılığında devredildiği, muvazaa iddiasının ispatlanamadığı gerekçesiyle davalının istinaf başvurusunun kabulüyle 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-2. maddesi uyarınca yerel mahkeme kararının kaldırılmasına, davanın reddine karar verilmiştir.
3.2. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesinin 02/06/2021 tarihli 2019/1159 Esas, 2021/653 Karar sayılı ek kararıyla, davalı vekilinin istinaf başvurusu kabul edilmiş olmasına rağmen hükümde davalı tarafça yatırılan nispi istinaf karar harcının iadesine karar verilmediği gerekçesiyle nispi istinaf karar harcının istek halinde ilgilisine iadesine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
1.Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına ve ek kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Temyiz Nedenleri
Davacı vekili, çalıştığı dönemde çok yüksek bir gelire sahip olmayan davalının mirasbırakana düzenli olarak para verdiğini ispatlayamadığını, tanık beyanlarından mirasbırakanın taşınmaz karşılığında bedel almadığının, devrin gerçekte bağış olduğunun anlaşıldığını, mirasbırakanın emekli olduktan sonra da bir beyaz eşya dükkanında çalışmaya devam ettiğini, hatta kendisine ait olan ticari taksi ile taksi şoförlüğü yaptığını, dolayısıyla davalının gelirine hiç bir zaman muhtaç olmadığını, gerek davalının gerekse mirasbırakanın davacıya maddi yardımda bulunmadığını, dosyaya sunulan belgeler değerlendirilmeksizin yalnız davalının istinaf dilekçesinde beyanları doğrultusunda karar verildiğini, satış bedelinin düşük gösterildiğini, tanıkların mirasbırakanın davalı kızının bekar olması nedeniyle ileriki hayatında güvence teşkil etmesi için taşınmazını gerçekte bağışladığı halde satış yaparak ona verdiğini beyan ettiklerini, taşınmazın kirasının ölene dek mirasbırakan tarafından alındığını, temlikin muvazaalı olduğunu, tavzih kararının da hukuka ve oluşa aykırı olduğunu ileri sürerek karar ve hükmün tavzihine ilişkin ek kararın bozulmasını istemiştir.
3. Gerekçe
3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, satış sözleşmesinden kaynaklanan muris muvazaası hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
3.2. İlgili Hukuk
3.2.1. Muris muvazaasında 01.04.1974 tarihli ve 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında açıklandığı üzere; görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de Türk Medeni Kanunu'nun (TMK) 706., Türk Borçlar Kanunu'nun (TBK) 237. ve Tapu Kanunu'nun 26. maddelerinde öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçılar dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tespitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebilirler.
3.2.2. Öte yandan; muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı davalarda mirasbırakanın kastının açık bir şekilde saptanması gerekmektedir. Bu kapsamda, temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığını ispat külfeti 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 190. maddesi ile Türk Medeni Kanunu'nun (TMK) 6. maddesi gereği davacı tarafa aittir.
3.3. Değerlendirme
Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı (V/3.2.) paragraftaki yasal ve hukuksal gerekçeye göre Bölge Adliye Mahkemesince (IV/3.) paragrafta yer verilen gerekçeyle yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik yoktur.
VI. SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan Bölge Adliye Mahkemesinin 01/04/2021 tarihli kararının ve 02/06/2021 tarihli ek kararının 6100 sayılı HMK'nın 370. maddesi uyarınca ONANMASINA, 20/11/2021 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince gelen temyiz edilen davalı vekili için 3.815,00 TL duruşma vekâlet ücretinin ve aşağıda yazılı 21,40 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 08/03/2022 tarihinde kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.