"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : KAYSERİ BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 4. HUKUK DAİRESİ
İLK DERECE MAHKEMESİ : YILDIZELİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil - bedel davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince verilen davanın reddine ilişkin kararın, davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından yapılan inceleme sonucunda; davacı vekilinin başvurusunun esastan reddine dair karar, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı, taşınmazlardaki miras payını almak ve diğer paydaşlarla ortaklığın giderilmesini sağlamak için tapu kayıtlarını incelediğinde müşterek kök mirasbırakan...’ten miras yoluyla intikal eden 18 parça taşınmazın davalı ... tarafından diğer davalı ...’ya satış suretiyle temlik edildiğini öğrendiğini, temlikin muvazaalı ve yolsuz olduğunu, daha önce davalı ... tarafından Mahkemenin 2016/312 Esas sayılı dosyasında açılan tapu iptali ve tescil davasında, ...’nın taşınmazların kök mirasbırakan...’ten intikal ettiğini ikrar ettiğini ileri sürerek, tapu kayıtlarının iptali ile mirasbırakan...’in mirasçıları adına tesciline, mümkün olmazsa tespit edilecek satış bedelinin satış tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle miras payı oranında davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini istemiştir.
II. CEVAP
1.Davalı ..., dava konusu taşınmazların kadastro çalışmaları sırasında isim benzerliğinden dolayı hatalı olarak mirasbırakanları ... ve ... adına tespit gördüğünü, diğer davalı ... tarafından aleyhine, taşınmazların kendisine ve diğer mirasçılara ait olduğu iddiası ile Mahkemenin 2016/312 Esas sayılı dosyasında tapu iptali ve tescil davası açıldığını, dava süreci ile yorulmamak için yargılama sırasında taşınmazların tamamını satış yoluyla davalı (anılan davada davacı) ...'ya devrettiğini, devir yapılırken ...'nın diğer mirasçıların haklarını da kendisinin vereceğini beyan ettiğini, taşınmazların kendi mirasbırakanları ile bir ilgisinin bulunmadığını belirtmiştir.
2. Davalı ..., dava konusu taşınmazları bedelini ödeyerek usulünce satın aldığını belirtip davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEME KARARI
Yıldızeli Asliye Hukuk Mahkemesinin 08.04.2021 tarihli ve 2018/90 Esas, 2020/95 Karar sayılı kararıyla; 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesinde düzenlenen 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
1. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2. İstinaf Nedenleri
Davacı vekili, yolsuz tescile dayalı davada Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesinin uygulanamayacağını, muvazaaya dayalı bir istemde artık hak düşürücü süre/zamanaşımı söz konusu olamayacağını, davalı ...'nın, diğer davalı ...'i de davalı göstererek tapu iptali ve tescil davası açıp daha sonra davayı müracaata bırakarak açılmamış sayılmasını sağlayıp dava konusu ettiği taşınmazları satın almasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, Mahkemenin 2016/312 Esas sayılı dosyasında yargılama devam ederken müvekkilinin, davalı ...'ya davaya katılmak istediğini sözlü olarak ilettiğini, davalı ...'nın da, " Ben nasıl olsa davayı açtım. Sizin adınıza da davayı takip ediyorum. Siz boşuna masraf ve emek harcamayın. Davayı kazandığımda ben herkesin miras payları oranında haklarını devredip tapuya tescil ettireceğim." diyerek müvekkili ile diğer mirasçıları ikna ettiğini, bu hususun diğer davalı ...'in beyanı ile de doğrulandığını, eksik araştırma ile karar verildiğini ileri sürerek, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
3. Gerekçe ve Sonuç
Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesinin 08.04.2021 tarihli ve 2021/306 Esas, 2021/380 Karar sayılı kararıyla; davacının iddiasını ileri sürüş biçimine göre davada kadastro öncesi nedene dayanıldığı, taşınmazların kadastro tespitinin 2006 yılında kesinleştiği, davanın da 10 yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra 2018 yılında açıldığı, davanın reddine karar verilmesinde usul ve kanuna aykırılık görülmediği gerekçesiyle 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/1.b.1. maddesi uyarınca davacı vekilinin istinaf başvurusu esastan reddedilmiştir.
V. TEMYİZ
1. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz talebinde bulunmuştur.
2. Temyiz Nedenleri
Davacı vekili, istinaf dilekçesindeki itiraz nedenlerini yineleyerek kararın bozulmasını talep etmiştir.
3. Gerekçe
3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, kadastrodan önceki nedene dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescil, mümkün olmazsa bedel istemine ilişkindir.
3.2. İlgili Hukuk
3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesi hükmünde, kadastro tutanaklarının kesinleştiği tarihten itibaren on yıl geçtikten sonra bu tutanaklarda belirtilen haklara, sınırlandırma ve tespitlere karşı kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanarak dava açılamayacağı açıklanmıştır. Bu sürenin hak düşürücü niteliğinde olduğu ve taraflarca öne sürülmese bile mahkemece kendiliğinden değerlendirileceği tartışmasızdır.
3.3. Değerlendirme
Dosya içeriğine, toplanan delillere, kararın dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye göre (IV/3.) numaralı paragrafta yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
VI. SONUÇ
Açıklanan nedenlerle; davacı vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı HMK'nın 370 inci maddesi uyarınca ONANMASINA, aşağıda yazılı 21,40 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, kesin olmak üzere 28/12/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.