"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davacı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
I. DAVA
Davacı vekili, Cilt:107, Sahife:7, Sıra:15 no ile tapuda kayıtlı taşınmazın vakıf taşınmazı olduğunu ve davacı idare adına kayıtlı olduğunu, ancak ikinci bir tapu temin edildiğini, bu sebeple dava konusu 291 ada 3 parsel sayılı taşınmaza ilişkin taşınmazın eski maliki dava dışı ... ... aleyhine tapu iptali ve tescil davası açıldığını ve Siirt Asliye Hukuk Mahkemesinin 1991/102 Esas ve 1998/147 Karar sayılı ilamı ile davanın kabul edildiğini, ancak dava dışı ...'in dava konusu taşınmazı davalı ...'e devrettiğini, çifte tapulu bir yerin tapuya güven ve iyiniyetle iktisabının mümkün olmadığını, dava konusu 3 parsel sayılı taşınmazın anılan Vakıf tapusunun kapsamında kaldığını ileri sürerek, tapu kaydının iptali ile vakfı adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
II. CEVAP
Davalı, dava konusu taşınmazı dava dışı ... ...'ten tapu kaydına güvenerek satın aldığını, tapu iptali ve tescil davasından haberi olmadığını, iyiniyetli olduğunu belirterek, davanın reddini savunmuştur.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 23/02/2021 tarihli ve 2020/50 Esas 2021/98 Karar sayılı kararıyla; davalının dava konusu taşınmazın vakıf malı ve davalı olduğunu bilebilecek durumda bulunduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. TEMYİZ
1.Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Onama Kararı
Dairenin 04/10/2005 tarihli ve 2005/9225 E. 2005/10370 K. sayılı kararıyla; dava konusu taşınmazın davalıya temlikinin yolsuz tescil niteliğinde olduğu, davalının TMK'nın 1023 üncü maddesinin koruyuculuğundan yararlanma olanağı bulunmadığı gerekçesiyle mahkeme kararı onanmıştır.
3. Karar Düzeltme Yoluna Başvuranlar
Dairenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
4. Bozma Kararı
Dairenin 18/12/2019 tarihli ve 2019/3343 E. 2019/6628 K sayılı kararıyla; ''... Gerçekten de, noksanın tamamlanması yoluyla getirtilen 1991/103 Esas sayılı (sonradan 2012/14 Es. no'sunu alan) dava dosyasından; çekişmeli 291 ada 3 parsel sayılı taşınmazla aynı adada yer alan bir çok taşınmaz hakkında davacı ... İdaresince aynı tapu kaydına dayanılarak açılan davaların birleştirildiği, yargılaması sonunda, Vakıflar İdaresinin dayandığı tapu kaydının (eldeki davaya konu 3 nolu parseli de gösterir şekilde) dava konusu edilen taşınmazları kapsamadığı gerekçesiyle davanın reddedildiği, kararın temyizi üzerine Yargıtay 16. Hukuk Dairesinin 2015/13176 Esasına kaydedildiği ve duruşmalı temyiz incelemesi sonucunda kararın onandığı, karar düzeltme isteğinin de reddedilip 19.02.2019 tarihinde kesinleştiği görülmektedir. Hal böyle olunca, Yargıtay 16. Hukuk Dairesinin incelemesinden geçerek kesinleşen 1991/103(2012/14) Esas sayılı dava dosyasının sonucu beklenip eldeki dava bakımından değerlendirilmesi ve ondan sonra bir karar verilmesi gerekirken, eksik araştırma ile yetinilip yazılı biçimde hüküm kurulması doğru değildir. Anılan husus, karar düzeltme isteği üzerine bu kez yapılan inceleme sonunda anlaşıldığından, davalının karar düzeltme isteğinin 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun(HUMK) 440. maddesi uyarınca kabulüyle, Dairenin 04.10.2005 tarihli, 2005/9225 Esas, 2005/10370 Karar sayılı ONAMA İLAMININ ORTADAN KALDIRILMASINA; Yerel Mahkemenin 30.12.2004 tarihli, 2001/37 Esas, 2004/601 Karar sayılı kararının yukarıda açıklanan nedenden ötürü (6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun geçici 3. maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'nin 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA,...'' karar verilmiştir.
5. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin 23/02/2021 tarihli ve 2020/50 E. 2021/98 K. sayılı kararıyla; dava konusu 291 ada 3 parsel sayılı taşınmazla aynı adada yer alan bir çok taşınmaz hakkında davacı ... İdaresince aynı tapu kaydına dayanılarak açılan davaların birleştirildiği, Yargıtay bozma ilamı doğrultusunda incelenen ilgili Siirt 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/14 Esas sayılı dosyası hakkında ispatlanamayan davanın reddine karar verildiği, anılan dosyada dava konusu taşınmazlar başında yöreyi iyi bilen mahalli bilirkişi ve teknik bilirkişiler marifetiyle yeniden keşif yapıldığı, davacının dayanmış olduğu tapu kaydının dava konusu taşınmazları kapsamadığının belirtildiği, davacının davasını ispat edemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
6. Bozma Sonrası Mahkeme Kararına Karşı Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
7. Temyiz Nedenleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde; kararın eksik inceleme nedeniyle yasaya ve gerçeğe aykırılık teşkil ettiğini, hükme esas alınan bilirkişi raporunun soyut ve gerçeğe aykırı olarak düzenlendiğini, yeterli incelemeden uzak olduğunu, dava dilekçesinde belirtilen tapunun Cilt:107, Sahife:7, Sıra:15 no'da kayıtlı taşınmazın neresi olduğu ve sınırlarının tespit edilmediğini, bilirkişilerce tam olarak incelenmeksizin tespit yapıldığını, çifte kayıt halinde, geçerli olmayan tapu kaydına dayanarak iktisapta bulunan kişinin iyiniyet iddiasında bulunamayacağı ve Türk Medeni Kanunu'nun 1023. maddesinin koruyuculuğundan yararlanmayacağını, Siirt 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/14 E. 2012/989 K. sayılı kararı beklenmiş ise de her iki dosyada da aynı bilirkişi raporuna dayanıldığını ve bu raporun somut olmayan beyanlarla düzenlendiğini bildirmiş ve iddiasında ileri sürdüğü beyanları tekrarla kararın bozulmasını talep etmiştir.
8. Gerekçe
8.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
8.2. Değerlendirme
Dosya içeriğine, toplanan delillere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, kararın (IV./4.) nolu bendinde yer verilen hükmüne uyulan bozma kararında gösterildiği şekilde işlem yapılmasına, kararın (IV./5.) nolu bendinde yer verilen Mahkeme kararının dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye göre yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
VI. SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle; davacının yerinde bulunmayan temyiz itirazının reddiyle, usul ve yasaya ve bozma kararının gerekçelerine uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 21,40 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 17/01/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.