"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 1. HUKUK DAİRESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasında birleştirilerek görülen tapu iptali ve tescil istekli dava sonunda İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince verilen 21/05/2021 tarihli ve 2020/1232 Esas - 2021/770 Karar sayılı karar, yasal süre içerisinde asıl ve birleştirilen davalarda davacılar vekili tarafından duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla; duruşma günü olarak saptanan 08/03/2022 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacılar vekili Avukat ... ile temyiz edilen davalı vekili Avukat ... geldiler, duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:
I. DAVA
Asıl davada davacılar, davalının maliki bulunduğu 2478 ada 2 parsel sayılı arsa üzerinde bulunan binadan daire satın aldıklarını, davacı ...'in binanın ön yüzünden bakılınca ikinci kat sağ taraftaki daire ile 3. kat sağ taraftaki daireleri 11/01/2005 tarihinde ve 09/10/2009 tarihinde satın aldığını her iki daire için toplam 2/13 pay verildiğini, davacı ...'ın ise yine aynı binanın ön yüzünden bakılınca 1. kat sağ taraftaki daire ile ikinci kat sol taraftaki daireyi satın aldığını, kendisine 11/01/2005 tarihinde 18/234 hisse ve 21/11/2013 tarihinde ise 10/117 hisse verildiğini, davacılar ..., ..., ... ve ...'ın mirasbırakanı ...’nin ise 27/02/2004 tarihinde binanın birinci kat sol taraftaki daireyi satın aldığını ve 18/234 hisse verildiğini, davacı ...'un ise aynı binanın ön taraftan bakılınca 3. kat sol taraftaki daireyi satın aldığını, dava konusu arsa üzerinde bulunan binanın bodrum, zemin kat, normal 1. kat, normal 2. kat, normal 3. kat olarak yapıldığını, bodrum katın tarafların müşterek malı olup, zemin katta 3 adet dükkan bulunduğunu, normal katlarda ise 2'şer adet daire olmak üzere toplam 6 adet daire bulunduğunu, böylece arsanın 234 olan hisse kat sayısı olan 4’e bölündüğü zaman her kat için hisse oranı 58,5 olup, her bir dairenin hissesinin ise 29,25 olması gerektiğini, davalının adına kayıtlı bulunan fazla olan (ve davacılara verilmesi gereken hisselerden) 65,50/234 hissesinin iptali ile davacı ...'in almış olduğu iki adet daire için verilen toplam 36/234 hissenin 22,50/234 hisse artırılarak 58,50/234 hisse olarak, davacı ...'ın almış olduğu iki adet daire için verilen toplam 36/234 hissenin 22,50/234 hisse artırılarak 58,50/234 hisse olarak, davacı ...'un almış olduğu bir adet daire için verilen toplam 18/234 hissenin 11,25/234 hisse artırılarak 29,25/234 hisse olarak, davacılar ..., ..., ... ve ...'ın mirasbırakanı ... ...'ın mirasbırakanı ... ... ise tam bir daire satın almış olup, 18/234 hissenin 11,25/234 hisse artırılarak 29,25/234 hisse olarak tesciline karar verilmesini istemişler, birleştirilen davada davacı, 2478 ada, 2 parsel no.lu arsa üzerinde bulunan binadaki dairelerden 3. Kat 5 No.lu daireyi 14/06/2016 tarihinde satın aldığını, her bir dairenin hissesinin ise 29,25 olması gerektiğini, kendisine 20/234 hisse verilerek 9,25 hissesinin noksan verildiğini belirterek, tapu iptal ve tescil talebinde bulunmuştur.
II. CEVAP
Davalı, davacıların dava konusu taşınmaz üzerinde bulunan kaçak/ruhsatsız yapıdaki ''fiili'' kullanımlarını ileri sürerek arsa paylarının artırılması yönündeki taleplerinin hukuki dayanaktan yoksun ve haksız olduğunu, dava konusu ''arsa '' nitelikli taşınmaz üzerindeki kaçak/ruhsatsız yapıdaki fiili kullanım durumlarının ana taşınmazdaki arsa payı satışlarını ve oranlarını etkilemesinin hukuken mümkün olmadığını belirterek, davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Gaziosmanpaşa 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 28/02/2020 tarihli ve 2017/24 E. - 2020/109 K. sayılı kararıyla; 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu'nun 3.maddesi uyarınca; arsa payı düzenlemesi yapılabilmesi için, taşınmaz üzerinde kat mülkiyeti kurulmuş olmasının zorunlu olduğu, taşınmaz üzerinde kat mülkiyetinin kurulu olmadığı, ayrıca 3194 sayılı Yasa'nın 32. maddesine aykırı olarak yapılan binaların kaçak yapı kapsamında olduğu, bina hakkında yıkım kararı bulunduğu gerekçeleriyle, asıl ve birleştirilen davaların reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
1. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2.İstinaf Nedenleri
Davacılar vekili, davalı vekilinin beyanından da anlaşılacağı üzere davalının davacılara arsa değil birer daire satmış olduğunu, ancak tapuda hisselerini noksan verdiğini, davalının davacılara vermesi gereken hisse oranlarının ise bilirkişi aracılığı ile tespit edildiğini, davacıların daire alırken belediyeden araştırma yapma yetkileri olmadığı gibi davalının bilerek davacılara kaçak ve yıkılması gereken binadan daire satmış olması nedeniyle mahkemece verilen kararla davalının ödüllendirilmiş olduğunu, davalının davacılara fiilen teslim etmiş olduğu dairelerin konum ve büyüklüklerine göre hisse vermesi gerektiğini, aynı zamanda dava konusu taşınmaz için İstanbul Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğünün 03.12.2018 tarihli yazısı ile dava konusu taşınmazla ilgili olarak yapı kayıt belgesi alındığına dair bilgi gelmiş olmasının da binanın kaçak bina olmaktan çıkarıldığının dikkate alınması gerektiğini, bu nedenle bina hukuki olarak korunması ve ekonomik değer kazanmış olması nedeniyle davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken reddine karar verilmiş olmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasını istemiştir.
3. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 21/05/2021 tarihli ve 2020/1232 E.- 2021/770 K. sayılı kararıyla; davacıların talebinin dava tarihinde kat mülkiyeti veya kat irtifakı kurulu olmayan müşterek mülkiyete tabi taşınmazda hisse oranlarının düzeltilmesi olduğu, davacıların taşınmazları resmi akit senedi ile satın aldıkları, akit senetlerinde daire satışının ve satılan dairenin yer almadığı, hisse devrinin yapıldığı, bir kısım davacıların davalıdan hisse satın almadığı, taşınmazlardaki hisse devrine ilişkin resmi akit senedinin aksinin aynı kuvvette bir belge ile ispat edilemediği, bu nedenle İlk Derece Mahkemesince asıl ve birleştirilen davaların reddine karar verilmesinin yerinde olduğu gerekçeleri ile davacılar vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nın 353/(1).b.1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
1.Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Temyiz Nedenleri
Davacılar vekili, istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü itirazlarını tekrarlayarak, davacı müvekkillerinin davalıdan arsa değil daire satın aldıklarını, davalının davacılara fiilen teslim etmiş olduğu dairelerin konum ve büyüklüklerine göre hisse vermesi gerektiğini, binanın hukuki olarak korunması ve ekonomik değer kazanmış olması nedeniyle davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesinin doğru olmadığını belirterek, kararın bozulmasını istemiştir.
3. Gerekçe
3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, dava tarihinde kat mülkiyeti veya kat irtifakı kurulu olmayan müşterek mülkiyete tabi taşınmazda hisse oranlarının düzeltilmesi talebine ilişkindir.
3.2. İlgili Hukuk
3.2.1. 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu’nun 3. maddesinde; “ Kat mülkiyeti, arsa payı ve anagayrimenkuldeki ortak yerlerle bağlantılı özel bir mülkiyettir. (Değişik ikinci fıkra: 14/11/2007-5711/1 md.) Kat mülkiyeti ve kat irtifakı, bu mülkiyete konu olan anagayrimenkulün bağımsız bölümlerinden her birinin konum ve büyüklüklerine göre hesaplanan değerleri ile oranlı olarak projesinde tahsis edilen arsa payının ortak mülkiyet esaslarına göre açıkça gösterilmesi suretiyle kurulur. Arsa paylarının bağımsız bölümlerin payları ile oranlı olarak tahsis edilmediği hallerde, her kat maliki veya kat irtifakı sahibi, arsa paylarının yeniden düzenlenmesi için mahkemeye başvurabilir. Bağımsız bölümlerden her birine bu fıkra uyarınca tahsis edilen arsa payı, o bölümlerin değerinde sonradan meydana gelen çoğalma veya azalma sebebiyle değiştirilemez. 44. madde hükmü saklıdır.” düzenlemesine yer verilmiştir.
3.3. Değerlendirme
Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye göre Bölge Adliye Mahkemesince (IV/3.) numaralı paragrafta yer verilen gerekçeyle yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
VI. SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle; davacılar vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, 20/11/2021 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince gelen temyiz edilen davalı vekili için 3.815,00 TL duruşma vekâlet ücretinin ve aşağıda yazılı 21,40 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacılardan alınmasına, 08/03/2022 tarihinde kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.