Logo

1. Hukuk Dairesi2021/7582 E. 2022/2324 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Vakıf arazisi üzerinde davacının miras yoluyla ve zilyetlikle iktisap iddiasına dayalı tapu iptali ve tescil davasının kabul edilip edilmeyeceği.

Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu taşınmazın vakıf malı olup olmadığı, davacının zilyetlik koşullarını sağlayıp sağlamadığı ve vakıf malları üzerinde zilyetlikle iktisabın mümkün olup olmadığı hususları değerlendirilerek; Bölge Adliye Mahkemesi kararının davacı lehine olan kısmının onanmasına, davalı lehine olan kısmının ise usul ve yasaya uygun bularak onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : KONYA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 1. HUKUK DAİRESİ

DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL

Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, Konya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince, dahili davacıların istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine, davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1-b-2. maddesi uyarınca kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak davanın kısmen kabulü ile kısmen reddine dair verilen karar, süresi içinde davalı vekili tarafından duruşma istekli ve dahili davacılar vekili tarafından temyiz edilmiş olmakla; duruşma günü olarak saptanan 22/03/2022 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalı vekili Avukat ... geldi. Davetiye tebliğine rağmen diğer temyiz eden davacılar ... v.d. vekili gelmedi. Yokluklarında duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekilin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:

I. DAVA

Davacı, 218 ada 139, 218 ada 142, 219 ada 104, 219 ada 120, 219 ada 125, 245 ada 61, 277 ada 31, 277 ada 42 ve 213 ada 35 parsel sayılı taşınmazların kadastro tespiti sırasında davalı ... adına tespit ve tescil edildiğini, atalarından devir olan taşınmazda işgalci olarak kabul edildiğini, dava konusu taşınmazlarda, nizasız, fasılasız ve eklemeli olarak uzun yıllar zilyet olduğundan tespitin hatalı yapıldığını, Ermenek Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/30 Esas sayılı dosyasında da aynı durumun mevcut olduğunu ve davanın kabul edildiğini ileri sürerek, dava konusu taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile adına tesciline karar verilmesini istemiş, aşamada ölümü üzerine mirasçıları davaya dahil edilmişlerdir.

II. CEVAP

Davalı, Ermenek Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/30 Esas sayılı dosyasının emsal olarak kabul edilmesinin mümkün olmadığını, tek bilirkişi raporuna dayalı ve gerekli

inceleme ve değerlendirme yapılmadan 1945, 1952, 1942 yıllarında doğan bilirkişilerin tanıklıkları esas alınarak karar verildiğini, bu kişilerin yaşları dikkate alındığında görgüye dayalı bir bilgilerinin olmadığını, tanıkların kazandırıcı zamanaşımının gerçekleştiğini gösteren beyanlarının dikkate alınamayacağını belirterek, davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

Ermenek Asliye Hukuk Mahkemesinin 25/09/2020 tarihli, 2020/4 E. 2020/343 K. sayılı kararıyla; bir kısım taşınmazların öncesinde davacının dedesi ... ... tarafından kullanıldığı, mahalli bilirkişi beyanlarından ... ... terekesinin mirasçılara eşit şekilde paylaştırıldığı, paylaşım sonucu bu taşınmazların davacı ...'a miras olarak kaldığı anlaşıldığından davacının aktif dava ehliyetinin olduğu, taşınmazların ... ... tarafından ekin ekilmek suretiyle kullanıldığı, ... tarafından da ekim, dikim, toprak işleme gibi faaliyetlerin uzun yıllar yapıldığı, ekonomik amaca uygun zilyetlik koşulunun sağlandığı, 20 yıldan fazla süredir davacı yararına zilyetlik ile iktisap koşulunun oluştuğu; bir kısım taşınmazların ise öncesinde ... ... tarafından ekin ekilmek suretiyle kullanıldığı, ...'ın iki yıl ekin ektiği, sonrasında hiç kullanılmadığı, ekonomik amaca uygun zilyetlik şartının sağlanmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

1. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı mirasçıları vekili ve davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2.İstinaf Nedenleri

Davacı mirasçıları vekili istinaf dilekçesinde özetle; ret kararı verilen taşınmazlarda geçmişte ekim ve dikim yapıldığını, bu durumun tanık beyanları ile sabit olduğunu, söz konusu kararın eşitlik ilkesine uygun olmadığını belirterek, davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.

Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Vakıf taşınmazlarının hayrat olsun veya olmasın zilyetlikle iktisabının mümkün olmadığını, eksik inceleme neticesinde karar verildiğini belirterek, kararın kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

3. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 07/06/2021 tarihli, 2021/693 Esas, 2021/747 Karar sayılı kararıyla; Mahmut Bey Türbesi Vakfı niteliğindeki dava konusu taşınmazların 13/07/1967 tarihi itibari ile olağanüstü zilyetlik koşullarının gerçekleşmesi halinde kazanımının mümkün olduğu, dava konusu 245 ada 61 parsel yönünden davacının aktif dava ehliyetinin bulunduğu ve 13/07/1967 tarihi itibari ile davacı yararına olağanüstü zilyetlik koşullarının oluştuğu, zilyetliğin kadastro tespit tarihine kadar kesintisiz sürdürüldüğü, diğer dava konusu taşınmazlar yönünden ise zilyetlik şartlarının oluştuğunun kanıtlanamadığı gerekçeleri ile dahili davacıların istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine, davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1-b-2. maddesi uyarınca kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak davanın kısmen kabulü ile kısmen reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

1.Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı mirasçıları vekili ve davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Temyiz Nedenleri

2.1. Davacı mirasçıları vekili temyiz dilekçesinde özetle; tanık ve mahalli bilirkişiler tarafından verilen ifadelerde taşınmazların davacıya miras yolu ile kaldığının belirtildiğini, dava dilekçesinde her türlü yasal delile dayanmalarına rağmen yemin delilinin hatırlatılmadığını, zilyetlik koşullarının tüm taşınmazlar için sağlandığını, Ermenek Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/30 Esas ve 2014/479 Karar sayılı ilamının onanarak kesinleştiğini belirterek, ret kararının bozulmasını talep etmiştir.

2.2. Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; zilyetlik şartlarının kabul edilen taşınmaz yönünden oluşmadığını, iddianın kanıtlanamadığını, Vakıf taşınmazlarının zilyetlikle iktisabının mümkün olmadığını, Vakfın niteliğinini hayrat vakıf olup olmadığının neye göre belirlendiği hususunun açıklanmadığını, eksik inceleme ile karar verildiğini, bilirkişi raporunda vakıf hukuku konusunda uzman görüşünün yer almadığını belirterek, kabul kararının bozulmasını talep etmiştir.

3. Gerekçe

3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, kadastro öncesi nedene (miras yoluyla gelen hak, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği) dayalı tapu iptali ve tescil davasıdır.

3.2. İlgili Hukuk

3.2.1.Mülga 2762 Vakıflar Kanunu'nun 1.maddesi : “(Değişik: 3513 - 28.6.1938) 4 birinci teşrin 1926 tarihinden önce vücud bulmuş vakıflardan;

A - Bu kanundan önce zabtedilmiş bulunan vakıflar,

B - Bu kanundan önce idaresi zabtedilmiş olan vakıflar,

C - Mütevelliği bir makama şartedilmiş olan vakıflar,

D - Kanunen veya fiilen hayrî bir hizmeti kalmamış olan vakıflar,

E - Mütevelliliği vakfedenlerin ferilerinden başkalarına şart edilmiş vakıflar,

Vakıflar Umum Müdürlüğünce idare olunur. Bunların hepsine birden (Mazbut vakıflar) denir.

(Değişik: 5404 - 31.05.1949) Mütevelliliği vakfedenlerin fer'ilerine şart edilmiş vakıflara (Mülhak Vakıflar) denir. Bunlar mütevellileri tarafından idare olunur.

Mütevelliler Vakıflar Genel Müdürlüğünün ve Genel Müdürlük de İdare Meclisinin kontrolü altındadır.” şeklinde düzenlenmiştir.

3.2.2. Mülga 2762 Vakıflar Kanunu'nun 8.maddesinde “Vakıfların doğrudan doğruya hayrattan olan gayrimenkulleri rehnedilemezler. Bunlardan mülkiyet ve irtifak hakkı için iktisap müruru zaman işlemez ve bu kanunun gösterdiği haller dışında satılamazlar. Bu gayrimenkuller Vakıflar idaresinin istemesi üzerine vakıflar adına tapuca tescil olunurlar. Bu tescilde hiç bir resim ve harc aranmaz.”

41.maddesinde ise, “Kanunu Medenideki müruruzaman hükümleri vakıf mallar hakkında da tatbik olunur. Ancak vakfın rakabesine ait olup şimdiye kadar tamam olmamış bulunan eski 36 yıllık müruruzaman, bu kanun hükümleri yürümeğe başladıktan itibaren beş yıl geçmedikçe tamam olmuş sayılmaz. Bununla beraber müddetlerin mecmuu 36 yılı geçemez.” hükümlerini amirdir.

3.2.3. 903 sayılı Kanun ile 13.07.1967 tarihinde 743 sayılı Türk Kanunu Medenisine eklenen 81/B maddesi ile “Vakıfların malları üzerine zilyetlik yolu ile iktisap hükümleri tatbik olunmaz.” hükmü kabul edilmiştir.

3.2.4. 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun tapuda kayıtlı olmayan taşınmaz malların tespiti başlıklı 14. maddesinde “Tapuda kayıtlı olmayan ve aynı çalışma alanı içinde bulunan ve toplam yüzölçümü sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönüme kadar olan (40 ve 100 dönüm dahil) bir veya birden fazla taşınmaz mal, çekişmesiz ve aralıksız en az yirmi yıldan beri malik sıfatıyla zilyetliğini belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanlarıyla ispat eden zilyedi adına tespit edilir. (Değişik ikinci fıkra: 3/7/2005 - 5403/26 md.) Sulu veya kuru arazi ayrımı, Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu hükümlerine göre yapılır.” hükmünü amirdir.

3.2.5. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun olağanüstü zamanaşımı başlıklı 713. maddesinin birinci fıkrasında "Tapu kütüğünde kayıtlı olmayan bir taşınmazı davasız ve aralıksız olarak yirmi yıl süreyle ve malik sıfatıyla zilyetliğinde bulunduran kişi, o taşınmazın tamamı, bir parçası veya bir payı üzerindeki mülkiyet hakkının tapu kütüğüne tesciline karar verilmesini isteyebilir." düzenlemesi mevcuttur.

3.3. Değerlendirme

Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve özellikle kararın (IV./3.) no.lu bendinde yer verilen Bölge Adliye Mahkemesi kararının gerekçesine göre yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.

VI. SONUÇ

Açıklanan nedenlerle; davacı mirasçıları vekili ve davalı vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı HMK'nın 370. maddesi uyarınca ONANMASINA, 20.11.2021 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince gelen temyiz edilen davalı vekili için 3.815.00 TL duruşma vekâlet ücretinin ve aşağıda yazılı 21,40 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacı mirasçılarından alınmasına, aşağıda yazılı 559,50 TL bakiye onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 22/03/2022 tarihinde kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.