Logo

1. Hukuk Dairesi2021/7615 E. 2022/8550 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Ehliyetsizlik ve muris muvazaası iddialarına dayalı tapu iptali ve tescil davasında, davalıların iyiniyetli üçüncü kişi olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davalıların taşınmazın gerçek değerinin çok altında bir bedelle ve akrabalık ilişkileri bulunan kişiler arasında kısa süreli satışlar gerçekleştirmesi, taşınmazın gerçek bedelini ödediklerine dair kanıt sunamamaları ve ayni hakkın yolsuz olarak tescil edildiğini bilmeleri veya bilmeleri gerektiği değerlendirilerek Yargıtay’ın bozma kararına uyularak davalıların iyiniyetli olmadığına ve tapu iptali ve tescil isteminin kabulüne karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : GAZİANTEP BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 1. HUKUK DAİRESİ

İLK DERECEMAHKEMESİ : GAZİANTEP 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesince davanın kısmen kabulü ile kısmen reddine ilişkin olarak verilen karar, süresi içinde bir kısım davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmiş olmakla; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü;

I. DAVA

Davacılar, mirasbırakanları ...’ın maliki olduğu 141 ada 6 parsel sayılı taşınmazdaki ½ payını 01.04.2013 tarihinde davalı ...’ye satış suretiyle temlik ettiğini, temlik tarihinde mirasbırakanın hukuki ehliyeti haiz olmadığını, çekişmeli payın davalı ...’den sonra kısa aralıklarla davalılar arasında el değiştirdiğini, en son davalı ...’e geçtiğini, davalılar arasındaki temliklerin muvazaalı olduğunu ileri sürerek, tapu kaydının iptali ile miras payları oranında adlarına tescilini istemişlerdir.

II. CEVAP

Davalılar, tapu kaydına güvenen iyiniyetli 3. kişiler olduklarını belirterek, davanın reddini savunmuşlardır.

III. MAHKEME KARARI

İlk Derece Mahkemesince; mirasbırakan Mahmut’un temlik tarihinde fiil ehliyeti bulunmadığının Adli Tıp Kurumu 4. İhtisas Kurulu raporu ile sabit olduğu, temliklerin kısa aralıklarla ve çok düşük bedellerle yapıldığı, davalıların iyiniyetli olmadığı gerekçeleriyle kayıt maliki davalı ... yönünden iptal ve tescil isteğinin kabulüne, diğer davalılar yönünden pasif husumet yokluğundan davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

1. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesince; istinaf başvurusunun kabulü ile hükmün ortadan kaldırılmasına, ikinci ve sonraki temliklerde davalıların iyiniyetli olmadıklarının kanıtlanamadığı, davalı ...’in 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (TMK) 1023. maddesi koruyuculuğundan yararlanacağı, ilk el ...’nin ise tazminat yönünden sorumlu olduğu gerekçesiyle davalı ...’den 174.508,46 TL’nin tahsiline, diğer davalılar hakkındaki davanın reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

1.Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Bozma Kararı

Dairece; "...dava konusu taşınmazın 04.01.2013 tarihinden 16.04.2013 tarihine kadar beş kez el değiştirdiği, bu devirlerin kısa süreli aralıklarla yapıldığı, ticaret hayatında kısa süreli değişimin tek başına kötüniyetin ispatı olmadığı, ancak ara maliklerin bir çoğunun Gaziantep / .... / .... köyü nüfusuna kayıtlı olduğu, yine ara malik ... ...’nın babası ... ile ara malik ...’nın annesi Asiye Yaşamalı’nın kardeş oldukları, yani ...’den taşınmazı satın alan Salih ile son kayıt maliki Nesrin’e taşınmazı satan ......’nin akraba oldukları, öte yandan dava konusu taşınmazın ...’den itibaren 5.000,00 TL ile 6.000,00 TL arasında değişen bedeller ile satışının yapıldığı, keşfen belirlenen değerinin ise bu değerlerin misliyle üzerinde olduğu, kaldı ki ara maliklerin ve son kayıt maliki Nesrin’in taşınmazın gerçek bedelini ödediklerini kayda dayalı ispat edemedikleri, herhangi bir belge ya da banka kaydı sunmadıkları anlaşılmıştır.

Yukarıda özetlenen olgular ve deliller birlikte değerlendirildiğinde; davalıların, TMK'nın 1024. maddesi anlamında ayni hakkın yolsuz olarak tescil edilmiş olduğunu bilmesi gereken üçüncü kişi konumunda oldukları, bu nedenle TMK'nin 1023. maddesinde sözü edilen iyiniyet kuralından davalıların yararlanamayacakları sonucuna varılmaktadır.

Hal böyle olunca, tapu iptal ve tescil isteğinin kabulüne karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile tazminat isteminin kabulüne karar verilmesi doğru değildir. ’’ gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararı bozulmuştur

3. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Bölge Adliye Mahkemesince; davalıların, TMK'nın 1024. maddesi anlamında ayni hakkın yolsuz olarak tescil edilmiş olduğunu bilmesi gereken üçüncü kişi konumunda oldukları, bu nedenle TMK'nın 1023. maddesinde sözü edilen iyiniyet kuralından yararlanamayacakları, davalı ... dışındaki diğer davalılara, tapu iptal ve tescil davalarının tapu kayıt malikine karşı açılması yeterli olduğundan husumet yöneltilmesinin zorunlu olmadığı gerekçesi ile davalı ... yönünden davanın kabulüne, diğer davalılar yönünden pasif husumet yokluğundan davanın reddine karar verilmiştir.

4. Bozma Sonrası İlk Derece Mahkemesi Kararına Karşı Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar ... ve ... vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.

5. Temyiz Nedenleri

5.1. Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle; davacı tarafın, el değiştirmelerin kötüniyetli olduğuna dair delil sunamadığını, tanık dinletmediğini, 04.05.2015 tarihli tanık listesindeki tanıkların mirasbırakanın ehliyetli olup olmadığı ve taşınmazın değeri konusunda dinlenmeleri içn bildirdiklerini, sadece nüfus kayıtları ile İbrahimli köyü nüfusuna kayıtlı kişiler arasında satış yapılmasının kötüniyeti kanıtlamaya yeterli olmadığını, dava dilekçesinde, davalıların birlikte hareket ederek, davacıyı zarara uğratma kastının ileri sürülmediğini, taşınmazı sonradan satın alan kişilerle davalının akrabalık ilişkisi olmadığını, ilk kez dava sırasında diğer davalılardan haberdar olunduğunu, davalının, tapuda gösterilen değerin çok üstünde bir değer ödeyerek taşınmazı satın aldığını belirterek, kararın bozulmasını talep etmiştir.

5.2. Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle; davalı adına dosya istinaf aşamasında iken vekalet sunduklarını, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 2. maddesine göre, tarifede yazılı avukatlık ücreti kesin hüküm elde edilinceye kadar olan dava, iş ve işlemlerin ücretinin karşılığı olduğunu buna göre davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğini belirterek, kararın düzeltilerek onanmasını talep etmiştir.

6. Gerekçe

6.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık; ehliyetsizlik ve muris muvazaası hukuki nedenlerine dayalı tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir.

6.2. İlgili Hukuk

6.2.1. TMK'nın 15. maddesinde ifade edildiği üzere, ayırtım gücü bulunmayan kimsenin geçerli bir iradesinin bulunmaması nedeniyle, kanunda gösterilen ayrık durumlar saklı kalmak üzere, yapacağı işlemlere sonuç bağlanamayacağından karşı tarafın iyiniyetli olması o işlemi geçerli kılmaz. (Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kurulunun 11.6.1941 tarihli ve 4/21 sayılı kararı)

6.2.2. TMK’nın 1023 üncü maddesinde; “Tapu kütüğündeki tescile iyiniyetle dayanarak mülkiyet veya bir başka aynî hak kazanan üçüncü kişinin bu kazanımı korunur.”, 1024 üncü maddenin birinci fıkrasında; “ Bir ayni hak yolsuz olarak tescil edilmiş ise, bunu bilen veya bilmesi gereken üçüncü kişi bu tescile dayanamaz.” 1024 üncü maddenin ikinci fıkrasında; “Bağlayıcı olmayan bir hukukî işleme dayanan veya hukukî sebepten yoksun bulunan tescil yolsuzdur.” 1024 üncü maddenin üçüncü fıkrasında ise; “ Böyle bir tescil yüzünden ayni hakkı zedelenen kimse, tescilin yolsuz olduğunu iyiniyetli olmayan üçüncü kişilere karşı doğrudan doğruya ileri sürebilir.” düzenlemelerine yer verilmiştir.

6.3. Değerlendirme

6.3.1. Hemen belirtmek gerekir ki, ara malik konumunda bulunan davalı ... kayıt maliki değil ise de, diğer davalı kayıt maliki ile el ve işbirliği içerisinde hareket eden kişi olup, eylemin haksız fiil niteliğinde bulunduğu ve davanın kabulü halinde yargılama gideri ve harç gibi hükmün ferilerinden müteselsilen sorumlu olacağı gözetildiğinde, ara malik davalı ... yönünden husumetten ret kararı verilmesi doğru olmadığı gibi, Yargıtayın bozma kararı vermesi durumunda dosyanın karar verilmek üzere Bölge Adliye Mahkemesine gönderildiği durumlarda, Bölge Adliye Mahkemesinin İlk Derece Mahkemesi ile aynı sıfatla yargılama yaptığı ve hukuki dinlenilme hakkı kapsamında duruşma açmak zorunda olduğu, açılan bu duruşmada istinaf incelemesi yapmadığı ve bu nedenle ayrıca istinaf vekâlet ücretine hükmedemeyeceği açıktır. Ne var ki, yukarıda anılan hususlar davacı ve davalı ... tarafından temyiz edilmediğinden bozma nedeni yapılmamıştır.

6.3.2. Hükmüne uyulan (V/2) no.lu paragrafta belirtilen bozma kararında gösterildiği şekilde işlem yapılarak (V/3) no.lu paragrafında yer verilen şekilde karar verilmesinde ve özellikle davalı ...’nın diğer davalı kayıt maliki ile el ve işbirliği içerisinde hareket eden kişi konumunda olduğu ve hükmün ferilerinden müteselsilen sorumlu olması gerektiği dikkate alındığında lehine vekalet ücreti takdir edilmemesinde de herhangi bir isabetsizlik bulunmamaktadır.

VI. SONUÇ

Açıklanan nedenlerle, davalılar ... ve ... vekillerinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 8.881,20 TL bakiye onama harcının temyiz eden davalılardan alınmasına, 28/12/2022 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.