Logo

1. Hukuk Dairesi2021/7669 E. 2023/1365 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı, hile yoluyla taşınmazının elinden alındığını iddia ederek tapu iptali ve tescil davası açmıştır.

Gerekçe ve Sonuç: Davalıların taşınmazı bedelsiz olarak hile ile elde ettikleri, davalı ...’ın ise diğer davalılarla işbirliği içinde olduğu ve tapuda kayıtlı bilgileri bilmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi

KARAR : Esastan Ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 12. Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil, olmazsa bedel davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili ve davalı ... vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı ... vekili ve katılma yoluyla davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı dava dilekçesinde, 7803 ada 2 parsel sayılı taşınmadaki 31 numaralı bağımsız bölümün maliki olduğunu, oğlunun yanında çalıştığı ...’in işlerinin kötüye gittiğini belirterek, kredi çekip evi teminat göstermek için kendisine yapılan telkinler sonucunda hile ve desiselerle, hataya düşürülmek suretiyle dava konusu taşınmazı teminat göstermek, kredi çekmek ve sonradan iade edileceği şeklinde kandırılarak davalı ...’a devrinin sağlanıldığını, ...’un da taşınmazı davalı ...’a temlik ettiğini bu şekilde dolandırıldığını, ...’un Savcılık dosyasında evi kredi çekmek için aldığını kabul ettiğini, kendisine bedel ödemesi yapılmadığını, davalı ...’ın da evi ...’den alacağı için aldığını, bir miktar ödemeyi de ...’a yaptığı şeklinde çelişkili beyanlarda bulunduğunu, ... ile ...’in çocukluk arkadaşı olduklarını ileri sürerek tapu kaydının iptali ile adına tesciline, olmazsa rayiç bedelin faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP

1.Davalı ... cevap dilekçesinde, davanın husumet yönünden reddi gerektiğini, davalı ...’den 40.000,00 TL’ye yakın alacağı olduğunu, ...’in yanında gördüğü onunla samimi olan davacının evini alacağına karşılık almayı ve farkı da ödemeyi kabul ettiğini, kredi için bankaya başvuruda bulunduğunu ve taşınmaza 80.000,00 TL değer biçildiğini, 45.000,00 TL’yi mahsup edip kalanı ...’e vermeyi teklif ettiğini, davacının ve ...’in evin bedeli daha yüksek diye anlaşmayı bozduklarını, ...’in taşınmazı daha yüksek bedelle alacak birini bulduğunu bildirdiğini ve tanımadığı davalı ...’a devrettiğini, tapuda ...’in kendisine 45.000,00 TL verdiğini, kalan 45.000,00 TL’yi de ... Ünlü’ye verdiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.

2.Davalı ... cevap dilekçesinde, galerici olduğunu, davalı ...’e birden fazla araç sattığını ve senet aldığını, ...’in borçlarını ödeyemediğini, borcuna karşılık dava konusu taşınmazı teklif ettiğini, evin kendisinin olduğunu söylediğini, taşınmazın bedelinin 95.000,00 TL olarak anlaşıldığını, 50.000,00 TL’nin alacağına karşılık mahsup edildiğini, kalanı da ...’in isteği üzerine ilk defa tapuda gördüğü ...’a verdiğini, ...’in evde bir yakınının kiracı olarak oturduğunu söylediğini, kendisine biri elden diğeri PTT aracılığıyla olmak üzere iki ay kira bedeli ödediğini, davacıdan kira alacağı talep edilince eldeki davanın açıldığını, 1 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiğini, taşınmazı satın aldıktan sonra davacının iş yerine geldiğini, devirden hemen sonra işlemleri öğrendiğini, iyi niyetli olduğunu, davacı ile ... arasında duygusal birliktelik olduğunu, devrin davacının bilgisi ve rızası dahilinde gerçekleştiğini, davacının kendisi hakkında şikayette bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.

3.Davalı ... süresinde davaya cevap vermemiş, aşamada davacının evi gerçekte ...’a satmadığını, kendi işlerinde kullanılmak üzere kredi çekilmesi için satış gösterildiğini, ...’un davacıya bedel ödemediğini, ... ve ...’ın galerici olduğunu, tanışıklıklarının bu vesile ile olduğunu, ... ile çocukluk arkadaşı ve komşu olduklarını, ifadesindeki ...’ın kendisi olduğunu, ...’a kira ödemediğini, borç istediği için para gönderdiğini davayı ve iddiaları kabul ettiğini bildirmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile her üç davalının kötüniyetli olarak davacıya ait taşınmazı herhangi bir para alışverişi olmadan elde etmeye çalıştıkları, taşınmazın davacı tarafından satılma iradesi bulunmadığını bildikleri ve kötüniyetli oldukları, ...'in taşınmazı devrederken, ... ve ...'ın tapuları alırken taşınmazın karşılığını ödemedikleri, devir sebebinin satış değil ...'in kendi amacı doğrultusunda diğer davalılarla anlaşması karşılığında taşınmazın üçüncü kişi olan davalılara devredilmesi olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili ve davalı ... vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı istinaf dilekçesinde özetle, lehine eksik vekalet ücretine hükmedildiğini ileri sürerek istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2.Davalı ..., kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, dava konusu taşınmaz satın alınırken davalı ...'e ödeme yapıldığının ispatlandığını, eksik inceleme ile davanın kabulüne karar verildiğini, davacının diğer davalı ...'i adına kayıtlı taşınmazın satışını ve mülkiyet naklini sağlayan usulüne uygun vekaletname ile yetkili kılmasında, ...'in de taşınmaz üzerinde tasarrufta bulunmasında hukuki bir engel bulunmadığını, iyi niyetli olduğunu, TMK'nın 1023 üncü maddesi uyarınca tapu sicilindeki kayda iyi niyetle itimat ederek davaya konu taşınmazı iktisap ettiğini, mağdur olduğunu ileri sürerek, kararın kaldırılmasını istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacının kayden maliki olduğu dava konusu bağımsız bölümün davalı ...'e, ...'un da taşınmazı davalı ...'e devrettiği, temliklere davalı ... ...'ün aracılık ettiği, davacının oğlunun satışlara aracılık eden ... ...'ün yanında çalıştığı, davacının oğlunu da oto galeriye ortak edeceği vaadi, tesis ettiği yakınlık ve ... ile iş yerine kredi temini için taşınmazın ilk el ...'e, yaklaşık bir ay sonra da diğer davalı ...'e devrini sağladığı, kredi temin edilmediği gibi taşınmazın ...'in borcuna karşılık ...'a devredildiği, ... hakkında Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulduğu, 2014/75054 sayılı hazırlık dosyasında; ilk el konumundaki ...'un temlik karşılığında bedel ödemediğini, ... ...'ün de kaçak olduğunu ifade ettiği, ... ...'ün de davalılar ile çocukluk arkadaşı oldukları, onların da galerici oldukları, davalı ...'a kredi temin edebilmek için devredildiği ancak kredi çekilmediğinin kayıtlarla sabit olduğu, temlikin bedelsiz yapıldığının ... tarafından da ikrar edildiği, ... ...'ün davaya konu eylem nedeniyle Ankara 31. Asliye Ceza Mahkemesinin 2014/1251 Esas sayılı ilamı ile TCK'nin 157/1 maddesi uyarınca cezalandırılmasına karar verildiği, son kayıt maliki ...'in satış bedelini ödediğinin somut bir delille kanıtlanamadığı, ...'in taşınmazı satın alırken ...'ün gerçek malik olmadığını bildiğinin beyanı ile sabit olduğu, temlikin ... ...'ün hileli davranışları sonucu gerçekleştirildiği, vekil ... ... ile ilk el ve son kayıt maliki konumunda olan davalılar arasında el ve işbirliği bulunduğu, ayrıca harcı tamamlanan değer üzerinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan tarife uyarınca davacı yararına vekâlet ücretine hükmedildiği gerekçesiyle istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili ve katılma yoluyla davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davalı ... temyiz dilekçesinde özetle, taşınmazın usulüne uygun şekilde satın alındığını, taşınmazı ...'den alacağına karşılık aldığını, kalan 45.000,00 TL'yi de ...'in isteği ile ...'a verdiğini, bedelin ödenmediği yönündeki tespitin doğru olmadığını, iyi niyetli olduğunu, davanın kabulünü sağlayacak delil bulunmadığını, eksik inceleme yapıldığını, akit sırasında olmayan sonrasında olan şeylerin akdin geçerliliğini etkilemeyeceğini, usulüne uygun bir vekaletname ile ...'in tasarrufta bulunması, kendisinin de hem alacağına karşılık hem de kalan kısmı ödemesi suretiyle taşınmazı edinmesinin akdin geçerliliğine etki etmeyeceğini, aradan geçen 1,5 yıl sonra davanın kabul edildiğini, ... yönünden bedele hükmedilmesi gerektiğini, kendisine 2 aylık kira ödendiğini, tahliye davası açtığını, davacının kendisinden şikayetçi olmadığını, tapuda şerh olmadığını, olayları bilecek durumda olmadığını ileri sürerek, kararın bozulmasını istemiştir.

2.Davacı temyiz dilekçesinde özetle, lehine eksik vekalet ücretine hükmedildiğini ileri sürerek, kararın bozulmasını ya da düzeltilerek onanmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, hile hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescili, olmazsa bedel istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

Bilindiği üzere, hile (aldatma), genel olarak bir kimseyi irade beyanında bulunmaya, özellikle sözleşme yapmaya sevk etmek için onda kasten hatalı bir kanı uyandırmak veya esasen var olan hatalı bir kanıyı koruma yahut devamını sağlamak şeklinde tanımlanır. Hatada yanılma, hilede ise yanıltma söz konusudur. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (TBK) 36 ncı maddesinin 1 inci fıkrasında açıklandığı üzere taraflardan biri diğer tarafın kasıtlı aldatmasıyla sözleşme yapmaya yöneltilmişse yanılma (hata) esaslı olmasa bile aldatılan taraf için sözleşme bağlayıcı sayılamaz. Değinilen koşulların varlığı halinde aldatılan taraf hakkını kullanmak suretiyle hukuki ilişkiyi geçmişe etkili (makable şamil) olarak ortadan kaldırabilir ve verdiği şeyi geri isteyebilir.

Öte yandan, hile her türlü delille ispat edilebileceği gibi iptal hakkının kullanılması hiç bir şekle bağlı değildir. Aldatmanın öğrenildiği tarihten itibaren bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde karşı tarafa yöneltilecek bir irade açıklaması, defi yahut dava yoluyla da kullanılabilir.

TMK’nın 1023 üncü maddesinde; “Tapu kütüğündeki tescile iyiniyetle dayanarak mülkiyet veya bir başka aynî hak kazanan üçüncü kişinin bu kazanımı korunur.”, 1024 üncü maddenin birinci fıkrasında; “Bir ayni hak yolsuz olarak tescil edilmiş ise, bunu bilen veya bilmesi gereken üçüncü kişi bu tescile dayanamaz.” 1024 üncü maddenin ikinci fıkrasında; “Bağlayıcı olmayan bir hukukî işleme dayanan veya hukukî sebepten yoksun bulunan tescil yolsuzdur.” 1024 üncü maddenin üçüncü fıkrasında; ise “Böyle bir tescil yüzünden ayni ... zedelenen kimse, tescilin yolsuz olduğunu iyiniyetli olmayan üçüncü kişilere karşı doğrudan doğruya ileri sürebilir.” düzenlemelerine yer verilmiştir.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı ... vekilince ve davacı vekilince temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sbeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 120,60 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan, 580,00 TL bakiye onama harcının da temyiz eden davalı ...'dan alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine

08.03.2023 tarihinde kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.