Logo

1. Hukuk Dairesi2021/7721 E. 2023/3901 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro öncesi zilyetliğe dayanarak Hazine adına kayıtlı taşınmazlar üzerinde tapu iptal ve tescil davası açılması üzerine, davalı Hazinenin istinaf başvurusunun kabulü ile verilen kararın temyiz edilmesi.

Gerekçe ve Sonuç: Davacıların murisi ve davacıların, kadastro tespitinden önce 20 yılı aşkın süredir ekip biçme yoluyla taşınmazları zilyetliklerinde bulundurdukları, bu zilyetliğin malik sıfatıyla olduğu ve kazandırıcı zaman aşımı ile mülkiyet hakkı elde ettikleri gerekçesiyle, mahkeme kararında usul ve yasaya aykırı bir durum olmadığı değerlendirilerek, davalı Hazinenin temyiz isteminin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptal ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü :

I. DAVA

Davacı; ... merkez, ... köyünde bulunan 123 ada 72, 125 ada 206 ve 144 ada 32parsel sayılı taşınmazların kadastro tespitinde davalı Hazine adına yazıldığını, söz konusu taşınmazların murisi ...'den kaldığını, muris ...'in taşınmazları çok uzun zamandan beri malik sıfatıyla nizasız fasılasız zilyet sıfatıyla kullandığını, vefatıyla kendisine ve kardeşlerine kaldığını ileri sürerek 123 ada 72 parselin tamamı ile 125 ada 206 ve 144 ada 32 parsel sayılı taşınmazların zeminde gösterilecek miktarının tapu kaydının iptaliyle muris ... mirasçıları adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini istemiş, 05/07/2011 tarihli dilekçe ile144 ada 32 parsel sayılı taşınmazın dava konusu edildiğini, tapudan gelen yazı cevabında söz konusu bölgede böyle bir taşınmazın bulunmadığının bilgisi verildiğini, sehven yanlış açılan davaya 106 ada 144 parsel sayılı taşınmaz olarak devam edilmesine karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP

Davalı; davaya cevap dilekçesi vermemiş, beyanlarında davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 21.12.2017 tarihli ve 2011/162 Esas, 2017/2000 Karar sayılı kararıyla; keşif sırasında mahalli bilirkişilerden edinilen dava konusu taşınmazların uzun süredir davacı murisi ve davacı tarafından kullanıldığına ilişkin beyanlar ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde dava konusu taşınmazların nizasız ve fasılasız malik sıfatıyla zilyet olarak davacı murisi ve davacı tarafından kullanıldığı gerekçesiyle davanın kabulü ile 125 ada 206 no.lu parsel içerisinde kalan ve ekli krokide (A) harfi ile gösterilen 13367,63 m²'lik kısmın ifrazı ile 125 ada son parsel numarası verilmesine, 106 ada 144 no'lu parsel içerisinde kalan ve ekli krokide (B) harfi ile gösterilen 7026,65 m²'lik kısmın ifrazı ile 106 ada son parsel numarası verilmesine, 123 ada 72 no.lu parselin tamamının aynı ada ve parsel numarası ile ... mirasçıları adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı Hazine vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Nedenleri

Davalı Hazine vekili; eski tarihli hava fotoğraflarının 3 boyutlu ve stereoskopik olarak incelenmediğini, davacılar ve murisleri adına belgesiz araştırması yapılmadığını, ziraat bilirkişi raporunun yeterli olmadığını, eksik araştırma ve inceleme ile karar verildiğini, kabulü göre de kısmen iptal kararı verilmediğini, Hazine harçtan muaf olduğu halde harç alınmasının doğru bulunmadığını belirterek Mahkeme kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

B. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 09.12.2020 tarihli ve 2020/1111 Esas, 2020/1371 Karar sayılı kararıyla; dava konusu edilen taşınmaz ve taşınmaz bölümlerinin 2005 yılında yapılan tesis kadastrosu sırasında hali arazi vasfıyla Hazine adına tespit ve tescil edildiği, mahallinde yapılan keşif, uygulama, yerel bilirkişi ve tanık beyanları, harita mühendisi bilirkişisinin 1973 ve 2005 yıllarına ait hava fotoğrafları üzerinde yöntemine uygun olarak yapılan çakıştırma sonucu düzenlediği rapor ve harita, ziraat mühendisi bilirkişi tarafından düzenlenen rapor ve toplanan tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; dava konusu edilen 125 ada 206 no.lu parselin krokide (A) harfi ile gösterilen 13367,63 m²'lik, 106 ada 144 nolu parselin (B) harfi ile gösterilen 7026,65 m²'lik kısmının ve 123 ada 72 no.lu parselin tamamının kadastro tespitinden geriye 20 yılı aşkın davacı murisi ve ölümü ile davacıların ekip biçmek suretiyle zilyetliklerinde bulunduğu, dava konusu yerlerin etrafının şahıslar adına tarla vasfıyla tespit ve tescil edilen yerlerle çevrili bulunduğu, Halil mirasçıları adına kazandırıcı zaman aşımı zilyetliği ile mülk edinme şartlarının gerçekleştiği ve davanın sübut bulduğunun anlaşıldığı ve davanın kabulüne dair verilen kararda bir isabetsizlik bulunmadığı; ancak, dava konusu 125 ada 206 sayılı ve 106 ada 144 sayılı parselin bir kısmı hakkında tescil kararı verilirken tescil edilen bölümün Hazine adına olan tapu kaydının kısmen iptaline karar verilmemesi, tescil hükmü kurulurken" ... mirasçıları adına" şeklinde tescil kararı verilmesi, Halil mirasçılarının ve paylarının belli olmaması, mirasçılar ve paylarını gösterir dosya içinde bulunan veraset ilamına göre karar verilmemesi ve tapuda "hali arazi" olarak kayıtlı bulunan taşınmaz ve taşınmaz bölümlerinin tapu kaydı iptal edildiğinden vasfını tarla olarak belirtilmemesinin doğru olmadığı, davalı Hazinenin harçtan muaf bulunduğu halde Hazineye harç yükletilmesinin doğru olmadığı gerekçesiyle davalı Hazinenin istinaf başvuru talebinin kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak davanın kabulü ile 125 ada 206 sayılı parsel içerisinde kalan ve ekli krokide (A) harfi ile gösterilen 13367,63 m²'lik kısmın Hazine adına olan tapu kaydının iptali ile tarla vasfıyla 125 ada son parsel numarası verilerek dosya içinde bulunan ... 1.Sulh Hukuk Mahkemesinin 22.01.2013 tarihli ve 2013/77-2013/81 E-K sayılı ...'in veraset ilamına göre payları oranında mirasçıları adına tapuya kayıt ve tesciline, 106 ada 144 sayılı parsel içerisinde kalan ve ekli krokide (B) harfi ile gösterilen 7026,65 m²'lik kısmın Hazine adına olan tapu kaydının iptali ile tarla vasfıyla 106 ada son parsel numarası verilerek dosya içinde bulunan ... 1.Sulh Hukuk Mahkemesinin 22.01.2013 tarihli ve 2013/77-2013/81 E-K sayılı ...'in veraset ilamına göre payları oranında mirasçıları adına tapuya kayıt ve tesciline, 123 ada 72 sayılı 1026,22 m2 yüz ölçümündeki parselin Hazine adına olan tapu kaydının iptali ile tarla vasfıyla, aynı ada ve parsel numarası ile dosya içinde bulunan ... 1.Sulh Hukuk Mahkemesinin 22.01.2013 tarihli ve 2013/77-2013/81 E-K sayılı ...'in veraset ilamına göre payları oranında mirasçıları adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili temyiz dilekçesinde, taşınmaz mal edinme koşullarının gerçekleşmediğini, hava fotoğrafı incelemesinde en eski tarihli hava fotoğraflarının 5 yıllık periyotlar halinde incelemesinin yapılması gerekirken sadece 1973 yılı ve 2005 yılına ait hava fotoğrafı uygulaması yapıldığını, imar ve ihyaya esas olmak üzere ne şekilde inceleme yapıldığı konusunda değerlendirme yapılmadığını, 125 ada 206 parsel sayılı taşınmazın eğiminin % 10 -12 gibi yüksek bir eğime sahip olması karşısında özel mülkiyete konu edilmeyeceğinin açık olduğunu, davacının 123 ada 72 parsel numaralı taşınmaz açısından itiraz olmaksızın Maliyeye ecrimisil ödendiğini, malik sıfatıyla sürdürülen bir zilyetlik olmadığını belirterek kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, kadastro öncesi hukuki nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı ... Medeni Kanunu'nun 713. maddesinin ilk fıkrasında; "Tapu kütüğünde kayıtlı olmayan bir taşınmazı davasız ve aralıksız olarak yirmi yıl süreyle ve malik sıfatıyla zilyetliğinde bulunduran kişi, o taşınmazın tamamı, bir parçası veya bir payı üzerindeki mülkiyet hakkının tapu kütüğüne tesciline karar verilmesini isteyebilir."

3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. maddesinde, "Tapuda kayıtlı olmayan ve aynı çalışma alanı içinde bulunan ve toplam yüz ölçümü sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönüme kadar olan (40 ve 100 dönüm dahil) bir veya birden fazla taşınmaz mal, çekişmesiz ve aralıksız en az yirmi yıldan beri malik sıfatıyla zilyetliğini belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanlarıyla ispat eden zilyedi adına tespit edilir.” düzenlemeleri mevcuttur.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanunu'nun 371 ... maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup, davalı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanunu'nun 370 ... maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

492 sayılı Harçlar Kanunu'nun değişik 13. maddesinin j. bendi gereğince davalı Hazineden harç alınmasına yer olmadığına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

03.07.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.