"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
HÜKÜM/KARAR : Kabul / Esastan Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Antalya 3. Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı, ortaklığın giderilmesi davası ve sonrasında satış dosyasında, kendisi ile aynı isimde başka bir ... adına tebligat yapılarak, ortaklığın satış suretiyle giderilmesi kararının ve devamında satışın kesinleştirilmesi sonucu paydaşı olduğu 27406 ada 2 parsel sayılı taşınmazın ihale yoluyla davalıya satışının gerçekleştirildiğini, davalı adına oluşan kaydın yolsuz olduğunu ileri sürerek tapu iptali ve tescile karar verilmesini istemiştir.
II. CEVAP
Davalı, ortaklığın giderilmesi davasında ve satış dosyasında yapılan tebligatlarda usulsüzlük var ise bundan kendisinin sorumlu tutulamayacağını belirtip davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin16.07.2020 tarihli ve 2016/236 Esas, 2020/405 Karar sayılı kararıyla; yolsuz tescil iddiasının sabit olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili, davalının ortaklığın giderilmesi davasında hiçbir duruşmaya katılmadığını, yanlış ...'e tebligat yapılmasında davalının hiçbir dahli ve bilgisinin olmadığını, davacının da bu yönde bir iddiasının bulunmadığını, bu nedenlerle yolsuz tescilden söz edilemeyeceğini, davalının taşınmazı ihaleden satın alma sebebinin ölen anne ve babasının adının verileceği bir park yaptırarak tüm halkın hizmetine sunmak olduğunu, bu durumun davacının da bilgisinde olduğunu, davanın reddine karar verilmesi gerekirken kabulünün usul ve kanuna aykırılık teşkil ettiğini ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması ile davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 01.06.2021 tarihli ve 2020/1226 Esas, 2021/864 Karar sayılı kararıyla; eldeki davaya konu taşınmazla ilgili olarak ihalenin feshi istemi, Sulh Hukuk Mahkemesince, taşınmazın aynına ilişkin uyuşmazlık irdelenmeksizin sadece süre yönünden değerlendirme yapılıp karara bağlanması karşısında kesin hükümden söz edilemeyeceği ve yolsuz tescil iddiasına dayalı davaların mülkiyet hakkına dayalı olarak her zaman açılabileceği, davalının, ihaleye katılan sıfatını taşıması nedeniyle olayı bilen, hatta daha ötesi olayı yaratan ve yürüten kişi olması sebebiyle iktisapta üçüncü kişi sayılmasına olanak bulunmadığı, dava konusu taşınmazın satışına dayanak yapılan ortaklığın giderilmesi davasında, yargılamanın görülebilirlik koşullarından olan taraf teşkilinin usulünce sağlanmadığı ve aynı durumun satış dosyasında da sürdürüldüğü, ortaklığın giderilmesi ve satış dosyalarındaki karar ve işlemler ile tescil işlemi arasında uygun bir illiyet bağının sağlandığından söz edilemeyeceği, anılan karar ve işlemlerin geçerli bir hukuki sonuç doğurmayacağı ve bunlara dayanılarak oluşturulan tescillerin de yolsuz nitelik taşıyacağı, İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1.b.1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili, istinaf dilekçesindeki itirazlarını yineleyerek kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, yolsuz tescil hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 705. maddesinde; “Taşınmaz mülkiyetinin kazanılması, tescille olur. Miras, mahkeme kararı, cebrî icra, işgal, kamulaştırma hâlleri ile kanunda öngörülen diğer hâllerde, mülkiyet tescilden önce kazanılır. Ancak, bu hâllerde malikin tasarruf işlemleri yapabilmesi, mülkiyetin tapu kütüğüne tescil edilmiş olmasına bağlıdır.” 1022/1. maddesinde; “Aynî haklar, kütüğe tescil ile doğar; sıralarını ve tarihlerini tescile göre alır.”, 1023. maddesinde; “Tapu kütüğündeki tescile iyiniyetle dayanarak mülkiyet veya bir başka aynî hak kazanan üçüncü kişinin bu kazanımı korunur.", 1024/2. maddesinde; “Bağlayıcı olmayan bir hukukî işleme dayanan veya hukukî sebepten yoksun bulunan tescil yolsuzdur.”, 1025/1-2. maddesinde "Bir aynî hak yolsuz olarak tescil edilmiş veya bir tescil yolsuz olarak terkin olunmuş ya da değiştirilmiş ise, bu yüzden aynî ... zedelenen kimse tapu sicilinin düzeltilmesini dava edebilir. İyiniyetli üçüncü kişilerin bu tescile dayanarak kazandıkları aynî haklar ve her türlü tazminat istemi saklıdır." düzenlemelerine yer verilmiştir.
Yukarıda yer verilen yasal düzenlemeler uyarınca, ayni haklar tapu siciline tescil ile doğar ve tescilin hukuki netice doğurabilmesi için de geçerli bir hukuki sebebinin bulunması zorunludur. Bu hususun tapunun illilik prensibinden kaynaklandığı açıktır. Oysa, oluşan sicilin hukuken geçerli bir sebebi bulunmadığı takdirde, tescilin yolsuz tescil niteliğini taşıyacağı ve sicilin iptali gerekeceğinde kuşku yoktur.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davalı tarafın yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan Bölge Adliye Mahkemesi kararının HMK’nın 370. maddesi uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı 19.673,25 TL bakiye onama harcının temyiz edenden alınmasına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
15.03.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.