Logo

1. Hukuk Dairesi2021/7794 E. 2021/7124 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Mirasbırakanın sağlığında yaptığı satış işleminin muvazaalı olup olmadığı ve mirasçılar tarafından açılan tapu iptal ve tescil davasının miras şirketini temsilen tereke temsilcisi tarafından takip edilip edilmeyeceği.

Gerekçe ve Sonuç: Mirasçılar tarafından ileri sürülen muvazaa iddiasının HMK 190. ve TMK 6. maddeleri uyarınca usulüne uygun olarak kanıtlanamadığı ve tereke temsilcisinin atanması ile mirasçıların terekeyi temsil ve davayı takip yetkisinin sona ererek bu yetkinin tereke temsilcisine geçtiği gözetilerek, yerel mahkemenin davanın reddine ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL - TENKİS

Taraflar arasında görülen davada;

Davacılar, mirasbırakanları ...'nın maliki olduğu 1630 parsel sayılı taşınmazını satış göstermek suretiyle davalı gelinine temlik ettiğini, yapılan işlemin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek, dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptaliyle mirasçılar adına tesciline; olmadığı takdirde tenkise karar verilmesini istemişlerdir.

Davalı, satışın gerçek olduğunu, bedelini ödediğini belirtip davanın reddini savunmuş, eşi olan dahili davalı da benzer beyanlarda bulunmuştur.

Mahkemece, davanın kabulüne ilişkin verilen karar, Dairece ‘…Somut olayda, davanın murisin oğlu ... dışındaki mirasçıları tarafından murisin gelini (...'in karısı) ... aleyhine açıldığı; dava dışı mirasçı ...'in, davaya dahil edilse bile, açılan davaya muvafakat göstermediği, böylece taraf teşkilinin sağlandığından söz edilemeyeceği açıktır. Hal böyle olunca, muris ...'nın miras şirketine TMK'nın 640. maddesi uyarınca atanacak temsilci aracılığı ile yargılamanın sürdürülmesi gerekirken, davanın görülebilirlik koşulu göz ardı edilerek esas hakkında hüküm kurulması doğru değildir.’ gerekçesiyle bozulmuş, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda davanın kabulüne ilişkin olarak verilen kararın Dairece bu kez; “Somut olaya gelince, dinlenen tanık beyanları ve dosya içindeki bilgi ve belgelerden, miras bırakanın mal kaçırma kastını gösteren somut bir olgu bulunmadığı, davacılarla arasında bir husumet olmadığı sonucuna varılmaktadır. Hal böyle olunca; davacılar tarafından HMK'nın 190. ve TMK'nın 6. maddeleri uyarınca muvazaa iddiasının usulünce kanıtlanamadığı gözetilerek, davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsizdir.” gerekçesi ile bozulması üzerine bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde davanın reddine karar verilmiştir.

Karar, davacılar vekili ve tereke temsilcisi tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla Tetkik Hâkimi ...’ın raporu okundu. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.

-KARAR-

Hükmüne uyulan bozma kararında gösterildiği şekilde işlem yapılarak karar verilmiştir. Tereke temsilcisinin yerinde bulunmayan temyiz itirazının reddiyle, usul ve yasaya ve bozma kararının gerekçelerine uygun olan hükmün ONANMASINA,

Öte yandan; tereke temsilcisinin atanması ile mirasçıların terekeyi temsil ve davayı takip yetkisi ortadan kalkmaktadır. Bir başka söyleyişle, mirasçıların davayı takip yetkisi sona erer ve buna bağlantılı olarak da hükmü temyiz hakkı miras şirketini temsilen tereke temsilcisine geçer.

O halde, davayı takip yetkisi sona eren davacıların temyiz dilekçesinin REDDİNE, alınan peşin harcın temyiz eden davacılara geri verilmesine, tereke temsilcisinden harç peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,

24/11/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.