"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : GAZİANTEP BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 1. HUKUK DAİRESİ
İLK DERECEMAHKEMESİ : BATMAN 3. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil-bedel istekli dava sonunda Batman 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 08/05/2019 tarihli, 2015/451 Esas, 2019/433 Karar sayılı kararı ile davanın reddine dair verilen kararın davacı vekili tarafından istinafı üzerine Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesinin 21/06/2021 tarihli, 2019/1232 Esas, 2021/699 Karar sayılı kararı ile istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin olarak verilen karar yasal süre içerisinde davacı ... mirasçıları (dahili davacılar) vekili tarafından duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla; duruşma günü olarak saptanan 19/04/2022 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacılar vekili Avukat ... geldi, davetiye tebliğine rağmen temyiz edilen Davalı ... ve Davalı ... Güvenç gelmedi. Yokluklarında duruşmaya başlandı, süresinde verilen ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, gelen vekilin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı, dosya incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı, Mirasbırakanına ait 33, 181, 183, 195, 105, 34, 154, 204, 71, 78, 85, 86, 165, 167, 193, 206 parsel sayılı taşınmazların intikalen tescil işlemlerinin ve kendi adına tarımsal faaliyetlerin yapılabilmesini sağlamak için davalı ...'ı vekil tayin ettiğini, kardeşi olan diğer davalı ...'ın, ilerlemiş yaşını, okuma yazma bilmeyişini ve hukuki bilgiden yoksunluğunu fırsat bilerek intikal ve doğrudan gelir desteği işlemleri için satış yetkisinin de gerekli olduğuna kendisini inandırması neticesinde satış yetkisi de içeren vekaletname verdiğini, taşınmazlardaki paylarının davalı vekil ... tarafından diğer davalı ...'a satış suretiyle temlik edildiğini ileri sürerek tapu kayıtlarının iptali ile adına tesciline, mümkün olmazsa taşınmazların gerçek bedellerinin yasal faizi ile birlikte davalı ...'ten tahsiline karar verilmesini istemiş; istinaf aşamasında davacının ölümü üzerine mirasçıları davayı takip etmiştir.
II. CEVAP
1. Davalı ..., avukatlık yapmakta olduğunu, aralarında davacının da bulunduğu ... 'in bir kısım mirasçılarının avukatlık bürosuna gelerek mirasbırakanlarından kalan taşınmazların mirasçılar adına intikali ve davalı ...'a devri için vekaletname verdiklerini, sayıları yüzden fazla olduğundan ve biraraya gelmelerinin zorluğundan dolayı bu şekilde işlem yaptırdıklarını, onların iradesi doğrultusunda hukuki işlemleri yürüttüğünü, davalı tarafından davacıya herhangi bir bedel ödenip ödenmediğinden haberdar olmadığını, vekalet görevinin kötüye kullanılmadığını belirtip davanın reddini savunmuştur.
2. Davalı ..., ağabeyi dava dışı Çaçan ile mirasbırakan babalarından kalan taşınmazları bir kısım mirasçılardan satın aldıklarını belirtip davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Batman 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 08/05/2019 tarihli ve 2015/451 Esas - 2019/433 Karar sayılı kararıyla; vekalet görevinin kötüye kullanıldığı iddiasının ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
1. İstinaf Yoluna Başvuranlar:
İlk Derece Mahkemesinin kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2. İstinaf Nedenleri
Davacı vekili, dava dilekçesindeki iddiaları aynen tekrarla, vekil tarafından vekalet görevinin kötüye kullanıldığını, satış işleminin davacının iradesi dışında gerçekleştiğini, satış bedelinin ödenmediğini,bu hususun davalı tanık beyanları ile de ortada olduğunu, aksinin ispatına yönelik delil sunulmadığını, satış işleminin kız çocuklarını miras payından mahrum etme amacıyla yapıldığını, satışın hileli olup, gerçek bir satış olmadığını, davalıların fikir ve eylem birliği içerisinde hareket ettiklerini, vekalet verilirken sağlık ocağından rapor alındığını oysa ki tam teşekküllü devlet hastanesinden sağlık raporu alınması gerektiğini, eksik inceleme ve araştırma ile karar verildiğini ileri sürerek istinaf isteğinde bulunmuştur.
3. Gerekçe ve Sonuç
Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesinin 21/06/2021 tarihli, 2019/1232 Esas, 2021/699 Karar sayılı kararıyla; İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1. maddesi uyarınca davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
1. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı ... mirasçıları (dahili davacılar) vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.
2. Temyiz Nedenleri
Davacılar vekili, istinaf dilekçesindeki taleplerini tekrar ile hükmün bozulmasını talep etmiştir.
3. Gerekçe
3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, mümkün olmazsa tazminat isteğine ilişkindir.
3.2. İlgili Hukuk:
3.2.1. Borçlar Kanununun temsil ve vekalet akdini düzenleyen hükümlerine göre, vekalet sözleşmesi büyük ölçüde tarafların karşılıklı güvenine dayanır. Vekilin borçlarının çoğu bu güven unsurundan, onun vekil edenin yararına ve iradesine uygun davranış yükümlülüğünden doğar. 6098 s. Türk Borçlar Kanununda (TBK) sadakat ve özen borcu, vekilin vekil edene karşı en önde gelen borcu kabul edilmiş ve 506. maddesinde aynen; "Vekil, vekâlet borcunu bizzat ifa etmekle yükümlüdür. Ancak vekile yetki verildiği veya durumun zorunlu ya da teamülün mümkün kıldığı hâllerde vekil, işi başkasına yaptırabilir. Vekil üstlendiği iş ve hizmetleri, vekâlet verenin haklı menfaatlerini gözeterek, sadakat ve özenle yürütmekle yükümlüdür. Vekilin özen borcundan doğan sorumluluğunun belirlenmesinde, benzer alanda iş ve hizmetleri üstlenen basiretli bir vekilin göstermesi gereken davranış esas alınır." hükmüne yer verilmiştir. Bu itibarla vekil, vekil edenin yararına ve iradesine uygun hareket etme, onu zararlandırıcı davranışlardan kaçınma yükümlülüğü altındadır. Vekâletin kapsamı, sözleşmede açıkça gösterilmemişse, görülecek işin niteliğine göre belirlenir. (TBK'nin 504/1) Sözleşmede vekaletin nasıl yerine getirileceği hakkında açık bir hüküm bulunmasa veya yapılan işlem dış temsil yetkisinin sınırları içerisinde kalsa dahi vekilin bu yükümlülüğü daima mevcuttur. Hatta malik tarafından vekilin bir taşınmazın satışında, dilediği bedelle dilediği kimseye satış yapabileceği şeklinde yetkili kılınması, satacağı kimseyi dahi belirtmesi, ona dürüstlük kuralını, sadakat ve özen borcunu göz ardı etmek suretiyle, makul sayılacak ölçüler dışına çıkarak satış yapma hakkını vermez. Vekil edenin yararı ile bağdaşmayacak bir eylem veya işlem yapan vekil değinilen maddenin son fıkrası uyarınca sorumlu olur. Bu sorumluluk BK'de daha hafif olan işçinin sorumluluğuna kıyasen belirlenirken, TBK'de benzer alanda iş ve hizmetleri üslenen basiretli bir vekilin sorumluluğu esas alınarak daha da ağırlaştırılmıştır.
3.2.2. Vekil ile sözleşme yapan kişi 4721 s. Türk Medeni Kanunu'nun (TMK) 3. maddesi anlamında iyi niyetli ise yani vekilin vekalet görevini kötüye kullandığını bilmiyor veya kendisinden beklenen özeni göstermesine rağmen bilmesine olanak yoksa, vekil ile yaptığı sözleşme geçerlidir ve vekil edeni bağlar. Vekil vekalet görevini kötüye kullansa dahi bu husus vekil ile vekalet eden arasında bir iç sorun olarak kalır, vekil ile sözleşme yapan kişinin kazandığı haklara etkili olamaz.
3.2.3. Ne var ki, üçüncü kişi vekil ile çıkar ve işbirliği içerisinde ise veya kötü niyetli olup vekilin vekalet görevini kötüye kullandığını biliyor veya bilmesi gerekiyorsa vekil edenin sözleşme ile bağlı sayılmaması, TMK'nin 2. maddesinde yazılı dürüstlük kuralının doğal bir sonucu olarak kabul edilmelidir. Söz konusu yasa maddesi buyurucu nitelik taşıdığından hakim tarafından kendiliğinden (resen) göz önünde tutulması zorunludur. Aksine düşünce kötü niyeti teşvik etmek en azından ona göz yummak olur. Oysa bütün çağdaş hukuk sistemlerinde kötü niyet korunmamış daima mahkum edilmiştir. Nitekim uygulama ve bilimsel görüşler bu yönde gelişmiş ve kararlılık kazanmıştır.
3.3. Değerlendirme
3.3.1. Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden, 1928 doğumlu davacı ... ile dava dışı Çaçan’ın Batman 1. Noterliğinin 11/01/2007 tarihli vekaletnamesi ile, murisi ve murisi evvellerinden diğer mirasçılar yanında kendilerine her türlü yolla intikal eden veya edecek Batman Karayün köyü hudutları dahilindeki bilimum gayrimenkulleri ile ilgili olarak adlarına intikal ettirme, tescilini yaptırma, intikalden önce veya sonra dilediği bedel veya koşullarla toptan veya parça parça, hisseli veya hissesiz olarak satma, satış bedellerini alma, satış vaadi sözleşmesi yapma, dava açma vd. hususlarında yetkili olmak üzere davalı ...’ı vekil tayin ettikleri, vekil ...’ın, davacının çekişme konusu 33, 181, 183, 195, 105, 34, 154, 204, 71, 78, 85, 86, 165, 167, 193, 206 parsel sayılı taşınmazlardaki paylarının tamamını 31/07/2008 tarihinde davacının kardeşi olan diğer davalı ...’a satış suretiyle temlik ettiği, anılan akitle taşınmazlardaki pek çok paydaşın da paylarını davalı ...’a vekil aracılığıyla devrettikleri anlaşılmaktadır.
3.3.2. Somut olayda, davacının taşınmazlarını satma iradesi varsa da mahkemece, tapu iptali ve tescil isteğinin reddine karar verilmiş olması doğrudur. Zira, davacının satış iradesi bulunmakla birlikte satış bedelinin son malik davalı ...’tan veya vekil ...’tan tahsil edilmediği tarafların kabulündedir.
3.3.3. Hal böyle olunca, davacının isteği de gözetilmek suretiyle vekil olan davalı ...’ın vekil olunan davacıya hesap verme yükümlülüğü çerçevesinde bedelden sorumlu olduğu gözetilmek suretiyle davalı ... hakkındaki bedel isteğinin kabulüne karar verilmesi gerekirken hatalı değerlendirme ile davanın tümden reddi doğru değildir.
VI. SONUÇ
Açıklanan nedenlerle;
Davacıların değinilen yön itibariyle yerinde görülen temyiz itirazının kabulü ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 373/1 maddesi uyarınca Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA, İlk Derece Mahkemesi kararının 6100 HMK'nın 371/1-a maddesi uyarınca BOZULMASINA, dosyanın kararı veren Batman 3. Asliye Hukuk Mahkemesine, kararın bir örneğinin Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesine gönderilmesine, 20/11/2021 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince gelen temyiz eden davacılar vekili için 3.815,00-TL duruşma vekâlet ücretinin temyiz edilenden alınmasına, peşin alınan harcın temyiz edene geri verilmesine, 19/04/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.