Logo

1. Hukuk Dairesi2021/7931 E. 2023/4815 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Tapusuz taşınmaz tescili davasında, davacının zilyetlik yoluyla iktisap şartlarını sağlayıp sağlamadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece, zilyetliğin başlangıcı, süresi ve niteliği hususunda yeterli araştırma yapılmadan hüküm kurulduğu, hava fotoğrafları ve diğer delillerin değerlendirilmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkeme kararı bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2018/401 E., 2019/49 K.

DAVA TARİHİ : 13.02.2014

HÜKÜM : Kabul

Taraflar arasındaki tapusuz taşınmaz tescili davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesince, Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda davanın kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili; davacının Narlıçerkezler köyünde bulunan taşınmazı 25 yılı aşkın bir süredir çekişmesiz ve aralıksız malik sıfatıyla kullanmakta olduğunu, taşınmazın Hazine ve Köy Tüzel Kişiliği ile bir ilgisinin bulunmadığını ileri sürerek adına tesciline karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP

Davalı Hazine vekili, dava konusu yerin çay yatağı olduğunu ve zilyetlikle kazanımının mümkün bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemece, davanın kabulü ile teknik bilirkişi fen memurunun 18.04.2014 havale tarihli rapor ve krokisinde A harfi ile gösterdiği 1273,08 m2 kadastro harici bırakılan yerin hükmen davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Mahkeme kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay 16.Hukuk Dairesinin 02.07.2018 tarih ve 2017/4844 Esas, 2018/2146 Karar sayılı kararı ile, davalı Hazine vekilinin sair temyiz itirazları incelenmeksizin 6360 sayılı Kanun uyarınca Kahramanmaraş İlinin mülki sınırlarının Büyükşehir Belediyesi sınırı olarak belirlendiği, Büyükşehir sınırlarındaki köy ve belde belediyelerinin tüzel kişiliklerinin sona erdiği dikkate alınarak Kahramanmaraş Büyükşehir Belediye Başkanlığının da davaya dahil edilmesi gerektiği belirtilerek karar bozulmuştur.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; dava konusu yerin Kadastro Kanunu'nun 14 üncü ve 17 nci maddeleri gereği masraf ve emek sarfı ile imar ve ihya edilerek tarıma elverişli arazi haline getirildiği gerekçesiyle davanın kabulü ile fen bilirkişinin 18.04.2014 havale tarihli rapor ve krokisinde A harfi ile gösterdiği 1273,08 m2 kadastro harici bırakılan yerin davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuran

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı Hazine vekili temyiz başvuru dilekçesinde; taşınmaza ilişkin hava fotoğraflarının uzman olmayan orman bilirkişisi tarafından değerlendirildiğini, zilyetlik süresinin belirlenmesinde esaslı unsur olan hava fotoğraflarından faydanılamadığını, taşınmaza ev yapmanın ve çevresine duvar çekmenin imar ve ihya kabul edilemeyeceğini, zilyetlikle mal edinme koşullarının oluşmadığı belirtilerek eksik incelemeye dayalı kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, tapusuz taşınmaz tescili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 4721 sayılı ... Medeni Kanunu’nun 713 üncü maddesi,

2. 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14 üncü ve 17 nci maddeleri.

3. Değerlendirme

Kahramanmaraş ili, Pazarcık ilçesi, Narlıçerkezler köyünde yer alan mahallesinde yaklaşık 1273,08 m² yüzölçümlü alan 1962 yılında yapılan kadastro çalışmaları sırasında tescil harici bırakılmıştır.

Mahkemece tapusuz taşınmaz tescili için aranan şartların bulunduğu gerekçesiyle kabule karar verilmişse de yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır.

O halde Mahkemece, dava tarihinden geriye doğru 15-20-25 yıl öncesine ilişkin farklı dönemlerde çekilmiş stereoskopik hava fotoğraflarının en az üç tanesi tarihleri açıkça yazılmak suretiyle Harita Genel Müdürlüğünden, bu fotoğraflardan yararlanılarak üretilmiş memleket haritaları ile en eski ve yeni tarihli uydu fotoğrafları ise ilgili kurumlardan getirtilmeli, komşu taşınmazlara ait kadastro tutanakları celp edilmeli,bundan sonra mahallinde elverdiğince yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek üç kişilik mahalli bilirkişi kurulu, taraf tanıkları, ziraat mühendisi, jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişisi ve fen bilirkişisinin katılımıyla yeniden keşif yapılmalı, keşif sırasında dinlenilecek yerel bilirkişi ve tanıklardan çekişmeli taşınmazın öncesi itibariyle kime ait olduğu, kimden kime ne zaman ve ne şekilde intikal ettiği, kim tarafından ne zamandan beri ve hangi tasarruflarla zilyet edildiği, imar-ihya gerektiren yerlerden olup olmadığı, böyle yerlerden ise imar-ihyaya konu edilip edilmediği ve edilmiş ise imar-ihyasının hangi tarihte tamamlandığı hususları etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, dinlenen yerel bilirkişi ve tanık beyanlarının çelişmesi halinde gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle oluşan çelişkilerin giderilmesine çalışılmalı, bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsellerin tespit tutanakları ve dayanaklarıyla denetlenmeli; ziraat mühendisi bilirkişisinden, dava konusu taşınmazın toprak yapısını ve niteliğini, zirai durumunu, üzerinde sürdürülen zilyetliğin şeklini ve süresini, taşınmaz üzerindeki bitki örtüsünü, taşınmazın imar-ihyaya konu olabilecek yerlerden olması halinde imar-ihyaya konu olmaya başladığı ve imar-ihyanın tamamlandığı tarihi bildirir, komşu parsellerle karşılaştırmalı değerlendirmeyi ve taşınmazın değişik yönlerden çekilmiş fotoğraflarını içerir ve önceki bilirkişi raporunu da irdeler mahiyette ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı; jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişiden, hava fotoğraflarının stereoskop aletiyle incelenmesi neticesinde, taşınmazın sınırlarını ve niteliğini, taşınmazda imar-ihya tamamlanmış ise tamamlandığı tarih ile üzerinde sürdürülen zilyetliğin başlangıcını, şeklini ve süresini belirtir şekilde rapor alınmalı ve Kadastro Kanunu'nun 14 üncü maddesi uyarınca davacının belgesiz zilyetlik yoluyla sulu arazide 40 dönüm kuru arazide 100 dönüm taşınmaz edinilebileceği gözetilerek senetsizden edindiği taşınmazların sulu ve kuru arazi ayrımı ve oranlaması yapılmak suretiyle davacının belgesiz zilyetlik yoluyla edinilebileceği taşınmaz miktarı belirlenip Kanun'un getirdiği sınırlamanın aşılıp aşılmadığı saptanarak dava tarihine kadar zilyetlikle iktisap koşullarının davacı yararına gerçekleşip gerçekleşmediğine ilişkin tüm deliller birlikte değerlendirilmek suretiyle sonucuna göre karar verilmelidir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalı Hazine vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün 6100 sayılı HMK'nın geçici 3 üncü maddesi yollamasıyla HUMK'un 428 inci maddesi uyarınca BOZULMASINA,

Temyiz eden Hazine harçtan muaf olduğundan, bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,

25.09.2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.