Logo

1. Hukuk Dairesi2021/8361 E. 2023/3434 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı tarafından, Hazine adına kayıtlı taşınmazlar üzerindeki zilyetliğe dayanarak kazandırıcı zamanaşımı yoluyla tapu iptali ve tescil istenmesine karşı Hazine'nin itirazı.

Gerekçe ve Sonuç: Davacı zilyetliğinin yirmi yılı aşkın süredir ve malik sıfatıyla olduğu bilirkişi raporları, hava fotoğrafları ve tanık beyanlarıyla ispatlandığı, kadastro çalışmalarında yapılan ilanlara rağmen davacının dava açma hakkının düşmediği değerlendirilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi

DAVA TARİHİ : 21.03.2016

KARAR : Davanın kısmen kabulü - Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2018/471 E., 2019/909 K.

Taraflar arasındaki kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayalı tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı Hazine vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde, ... ili, ... ilçesi, ... mahallesi 120 ada 14 ve 41 parsel sayılı taşınmazın eklemeli zilyetlikle birlikte 35 yıldır davacının zilyetliğinde olduğunu, dava konusu taşınmaz üzerinde 20 yaşın üzerinde ağaçlar bulunduğunu ancak kadastro çalışmaları sırasında Hazine adına tespit gördüğünü ileri sürerek, 120 ada 14 ve 41 parsel sayılı taşınmazların davacıya ait kısımların Hazine adına tapu kaydının iptali ile davacı adına tescilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı Hazine vekili cevap dilekçesinde, dava konusu taşınmazın kadastro tespitinin doğru olduğunu, davacı açısından zilyetlikle kazanım şartlarının oluşmadığını belirterek, davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 22.03.2018 tarih ve 2016/157 E., 2018/187 K. sayılı kararı ile dava konusu 120 ada 41 parsel sayılı taşınmaz içinde kalan A harfi ile gösterilen alanın ziraat bilirkişi heyeti raporuna göre uzun zamandır tarım yapıldığı ve genel itibariyle susuz tarım arazisi niteliğinde olduğu, jeodozi bilirkişi raporundan da dava konusu yere ait 1984 tarihli hava fotoğrafından tarımsal faaliyet yapıldığının tespit edildiği, bilirkişi raporları ile mahalli bilirkişi ve tanık beyanlarının uyumlu olduğu, dava konusu yerin davacı tarafından imar ihya edildiğinin anlaşıldığı gerekçesiyle kabulüne, C harfi ile gösterilen yerin kıraç yapıda olduğu, tarımsal faaliyet yapılmadığının bilirkişi raporları ile tespit edildiği gerekçesiyle bu parsel yönünden davanın reddine, E harfi ile gösterilen alanın 1984 tarihli hava fotoğrafından tarımsal faaliyet yapılmadığının tespit edildiği, ziraat bilirkişi heyeti raporundan ise 10 yıldır bağcılık yapıldığı kanaatine varıldığı, zilyetlikle kazanım için aranan sürenin dolmaması nedeniyle davanın reddine, F harfi ile gösterilen alanın 1984 tarihli hava fotoğrafından tarımsal faaliyet yapıldığının tespit edildiği, ziraat bilirkişi heyeti raporundan da bu alanda uzun zamandır tarım yapıldığı kanaatine varıldığından bu parsel yönünden de davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili ve davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Bölge Adliye Mahkemesi'nin Kaldırma Kararı

Bölge Adliye Mahkemesinin 26.06.2018 tarih, 2018/445 E., 2018/495 K. sayılı kararı ile davacının dava konusu taşınmazlardaki zilyetlik durumunun mahalli bilirkişi ve tanıklara açıklattırılması, tespit bilirkişilerinin mahallinde dinlenilmesi, davacının eşi ... adına senetsizden zilyetlikle elde ettiği taşınmazların araştırılması gerekçesiyle, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmiştir.

C. Bölge Adliye Mahkemesinin Kaldırma Kararı Sonrası İlk Derece Mahkemesi Kararı

İlk Derece Mahkemesi'nin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, fen bilirkişi raporunda A harfi ile gösterilen alanda ziraat bilirkişi heyeti raporuna göre uzun zamandır tarım yapıldığı ve genel itibariyle susuz tarım arazisi niteliğinde olduğu, jeodozi bilirkişi raporu ile dava konusu yere ait 1984 tarihli hava fotoğrafından tarımsal faaliyet yapıldığının tespit edildiği, bilirkişi raporları ile mahalli bilirkişi ve tanık beyanlarının uyumlu olduğu, dava konusu yerin davacı tarafından imar ihya edildiğinin anlaşıldığı gerekçesiyle kabulüne, C harfi ile gösterilen yerin kıraç yapıda olduğu, tarımsal faaliyet yapılmadığının bilirkişi raporları ile tespit edildiği gerekçesiyle bu parsel yönünden davanın reddine, E harfi ile gösterilen alanın 1984 tarihli hava fotoğrafından tarımsal faaliyet yapılmadığının tespit edildiği, ziraat bilirkişi heyeti raporundan ise 10 yıldır bağcılık yapıldığı kanaatine varılmakla birlikte zilyetlikle kazanım için aranan sürenin dolmaması nedeniyle davanın reddine, F harfi ile gösterilen alanın 1984 tarihli hava fotoğrafından tarımsal faaliyet yapıldığının tespit edildiği, ziraat bilirkişi heyeti raporundan da bu alanda uzun zamandır tarım yapıldığı kanaatine varıldığından bu parsel yönünden de davanın kabulüne karar verilmiştir.

D. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

E. İstinaf Sebepleri

Davalı Hazine vekilli istinaf dilekçesinde özetle, kadastro çalışmaları sırasında gerekli ilanın yapıldığını bu nedenle kadastro tespitinin doğru olduğunu, fen bilirkişi raporunda A ve F olarak gösterilen kısımlarda 20 yıllık zilyetlik süresinin dolmadığını, tanık beyanlarının taraflı olduğunu, yargılama gideri ve vekalet ücreti yönünden de kararın incelenmesi gerektiğini belirterek, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

F. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile fen bilirkişi raporunda A ve F harfi ile gösterilen alanlarda ziraat bilirkişi, hava fotoğrafı incelemesi, mahalli bilirkişi ve tanık beyanları ile davacının kazandırıcı zamanaşımı ile mülkiyet kazanım şartlarının oluştuğu anlaşıldığından, davalı Hazine vekilinin istinaf talebinin reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı Hazine vekili temyiz dilekçesinde özetle, kadastro çalışmalarının üzerinden neredeyse 10 yıl geçtiğini, davacının dava hakkının düştüğünü, kadastro çalışmaları sırasında gerekli ilanların yapıldığı bu nedenle tespitin doğru olduğunu, fen bilirkişi raporunda A ve F harfi ile gösterilen alanlarda davacı lehine zamanaşımı ile kazanım şartları oluşmadığını, mahalli bilirkişi ve tanık beyanlarından dava konusu taşınmazın davacının eşi ... tarafından satın alındığı ve ona ait olduğunun ifade edilmesine rağmen davacının zilyetliğinin ispatlandığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verildiğini belirterek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1.... Medeni Kanunu’nun 713. maddesinin ilk fıkrasında; “Tapu kütüğünde kayıtlı olmayan bir taşınmazı davasız ve aralıksız olarak yirmi yıl süreyle ve malik sıfatıyla zilyetliğinde bulunduran kişi, o taşınmazın tamamı, bir parçası veya bir payı üzerindeki mülkiyet hakkının tapu kütüğüne tesciline karar verilmesini isteyebilir.”,

2.3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14. maddesinde, “Tapuda kayıtlı olmayan ve aynı çalışma alanı içinde bulunan ve toplam yüzölçümü sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönüme kadar olan (40 ve 100 dönüm dahil) bir veya birden fazla taşınmaz mal, çekişmesiz ve aralıksız en az yirmi yıldan beri malik sıfatıyla zilyetliğini belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanlarıyla ispat eden zilyedi adına tespit edilir.” Düzenlemeleri mevcuttur.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 ... maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı Hazine vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 ... maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Temyiz eden harçtan muaf olduğundan, bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

19.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.