Logo

1. Hukuk Dairesi2021/8490 E. 2023/4035 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro sırasında yol vasfıyla tespit harici bırakılan taşınmazın davacı adına tapuya kayıt ve tescili isteminin reddine ilişkin kararın temyiz incelemesi.

Gerekçe ve Sonuç: Çekişmeli taşınmazın toplanan delillerden ezelden beri zeminde mevcut umumi yol vasfındaki yerlerden olduğunun anlaşılması ve davacı lehine zilyetlikle iktisap koşullarının oluşmadığının tespiti gözetilerek, yerel mahkemenin davayı reddeden kararı onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki kadastro sırasında tespit harici bırakılan taşınmazın TMK'nın 713. maddesi ve 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. ve 17. maddeleri uyarınca davacı adına tapuya kayıt ve tescili istekli davadan dolayı yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne karar verilmiştir.

Mahkemenin önceki tarihli kararının davalı ... vekili ile ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay (Kapatılan) 16.Hukuk Dairesi tarafından bozulmasına karar verilmiştir.

Yargıtay kararına uyularak yapılan yargılama sonunda Mahkemece davanın reddine dair verilen karar davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı ... ve ... A.Ş. vekili, ... Köyü çalışma alanında bulunan ve kadastro sırasında yol olarak tespit harici bırakılan taşınmaz hakkında satın alma ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak Kadastro Mahkemesi huzurunda dava açmış, Kadastro Mahkemesinin dava konusu taşınmazın hakkında tutanak tanzim edilmeyen yerlerden olduğu gerekçesiyle verdiği görevsizlik kararının kesinleşmesi üzerine yargılamaya devam olunmuştur.

II. CEVAP

1.Davalı ... vekili aşamalarda sunduğu sözlü ve yazılı beyanlarında taşınmazın devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğunu, dava açılması için belirlenen hak düşürücü sürenin ise dolduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.

2.Dahili davalılar, davacı lehine iktisap koşullarının oluşmadığından bahisle davanın reddini savunmuştur.

3.Müdahil ... vekili feri müdahale dilekçesinde; müvekkilinin davalı yanında feri müdahil olarak davaya katılmasında hukuki yararı bulunduğunu, dava konusu taşınmazın umuma açık yol olduğunu, bölge halkının yaylaya giden kervan yolunu niteliğinde olan bu yerin dava sonunda verilecek bir tescil kararı halinde kullanamayacağını belirterek davacının davasının reddini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

... 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 05/12/2013 tarih, 2013/343-2013/745 sayılı kararı ile davacı yararına zilyetlikle mülk edinme koşullarının oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulüne, 04.11.2013 tarihli fen bilirkişi raporu ve eki krokisinde sarı renkle gösterilen 2.330,17 metrekarelik taşınmazın davacı şirket adına kayıt ve tesciline karar verilmiştir.

IV. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili ile ... vekili tarafından temyiz başvurusunda bulunulmuştur.

B. Bozma Kararı

Yargıtay (Kapatılan) 16.Hukuk Dairesinin 08.09.2015 tarih 2014/17015 Esas, 2015/9855 Karar sayılı kararıyla; 6360 sayılı yasa uyarınca TMK'nın 713. maddesinde belirtilen yasal hasımların davaya dahil edilmesi suretiyle taraf teşkilinin tamamlanması ve TMK'nın 713/4 ve 5. fıkralarında belirtilen yasal ilanların yapılması gereğine değinilmek suretiyle önceki tarihli hüküm bozulmuştur.

C. Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemece bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonunda davacı yararına iktisap koşullarının oluşmadığı ve taşınmazın umumi yol olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

D. Bozma Sonrası Mahkeme Kararına Karşı Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.

E. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde, dava konusu taşınmazın davacının evvelki zilyetlerinden satın aldığı ve ekilip biçilen tarım arazilerine dahil olduğu, ardından bölgede yer alan kaynak suyunun işlenmesi amacıyla gerekli izinleri tamamlanmak suretiyle özel kullanıma mahsus olarak bu bölümün yol olarak yalnızca davacı şirket tarafından kullanılmak üzere açıldığı, buranın umumi yol vasfında olmadığını belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

F. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, kadastro sırasında yol vasfıyla tespit harici bırakılan çekişmeli taşınmazın davacı adına tapuya kayıt ve tescili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı ... Medeni Kanunu’nun 713/1. maddesi, "Tapu kütüğünde kayıtlı olmayan bir taşınmazı davasız ve aralıksız olarak yirmi yıl süreyle ve malik sıfatıyla zilyetliğinde bulunduran kişi, o taşınmazın tamamı, bir parçası veya bir payı üzerindeki mülkiyet hakkının tapu kütüğüne tesciline karar verilmesini isteyebilir." şeklinde düzenlenmiştir.

3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14. maddesi, "Tapuda kayıtlı olmayan ve aynı çalışma alanı içinde bulunan ve toplam yüz ölçümü sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönüme kadar olan (40 ve 100 dönüm dahil) bir veya birden fazla taşınmaz mal, çekişmesiz ve aralıksız en az yirmi yıldan beri malik sıfatıyla zilyetliğini belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanlarıyla ispat eden zilyedi adına tespit edilir." hükmünü içermektedir.

3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 16. maddesi, "Kamunun ortak kullanılmasına veya bir kamu hizmetinin görülmesine ayrılan yerlerle Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan sahipsiz yerlerden:

A) Kamu hizmetinde kullanılan, bütçelerinden ayrılan ödenek veya yardımlarla yapılan resmi bina ve tesisler, (Hükümet, belediye, karakol, okul binaları, köy odası, hastane veya diğer sağlık tesisleri, kütüphane, kitaplık, namazgah, cami genel mezarlık, çeşme, kuyular, yunak ile kapanmış olan yollar, meydanlar, pazar yerleri, parklar ve bahçeler ve boşluklar ve benzeri hizmet malları) kayıt, belge veya özel kanunlarına veya Cumhurbaşkanlığı kararnamelerine göre Hazine, kamu kurum ve kuruluşları, il, belediye köy veya mahalli idare birlikleri tüzelkişiliği, adlarına tespit olunur.

B) Mera, yaylak, kışlak, otlak, harman ve panayır yerleri gibi paralı veya parasız kamunun yararlanmasına tahsis edildiği veya kamunun kadimden beri yararlandığı belgelerle veya bilirkişi veya tanık beyanı ile ispat edilen orta malı taşınmaz mallar sınırlandırılır, parsel numarası verilerek yüzölçümü hesaplanır ve bu gibi taşınmaz mallar özel siciline yazılır.

Bu sınırlandırma tescil mahiyetinde olmadığı gibi bu suretle belirlenen taşınmaz mallar, özel kanunlarında yazılı hükümler saklı kalmak kaydıyla özel mülkiyete konu teşkil etmezler.

Yol, meydan, köprü gibi orta malları ise haritasında gösterilmekle yetinilir.

C) Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan kayalar, tepeler, dağlar (bunlardan çıkan kaynaklar) gibi, tarıma elverişli olmayan sahipsiz yerler ile deniz, göl, nehir gibi genel sular tescil ve sınırlandırmaya tabi değildir, istisnalar saklıdır.

D) Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan ormanlar, bu Kanunda hüküm bulunmayan hallerde, özel kanunları hükümlerine tabidir." hükümlerini içermektedir.

3. Değerlendirme

1.Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun'un 428 ... maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, somut olayda toplanan delillerden çekişmeli taşınmazın ezelden beri zeminde mevcut umumi yol vasfındaki yerlerden olduğu anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

V. KARAR

Açıklanan sebeplerle davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 134,90 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,

06.07.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.