Logo

1. Hukuk Dairesi2021/8507 E. 2023/3425 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro öncesi nedene dayalı olarak tapu iptal ve tescil isteminin kabul edilip edilmeyeceğine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davacı yararına zilyetlikle iktisap koşullarının oluştuğu ve davalının zilyetliğinin bulunmadığı, ayrıca ilk derece mahkemesince delillerin değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırılık görülmediği gözetilerek, davalının temyiz itirazlarının reddine ve istinaf mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2018/1166 E., 2021/30 K.

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Çemişgezek Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2017/12 E., 2018/32 K.

Taraflar arasındaki kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptal ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı; Paşacık köyünde kain 141 ada 3 parselin güney doğu köşesine isabet eden tahmini 200 m² ye tekabül eden kısmının dava dışı...’dan satın aldığını,söz konusu yerin kadastro sırasında hataen davalı adına yazıldığını ileri sürerek dava konu yerin ifrazen adına tespit ve tesciline karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP

Davalı; dava konusu 200 m² yere 1986-1987 yıllarında Orman Köy İşleri Bakanlığından aldığı kredi ile edindiği arılarını koyduğunu, söz konusu yerin tapusunun kendisine ait olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 28.06.2018 tarihli ve 2017/12 Esas, 2018/32 Karar sayılı kararıyla;dava konusu yerin evvelden beri...'a ait iken davacının bu alanla birlikte 141 ada 4 parseli...'dan satın aldığı, fen bilirkişi tarafından 10/01/2018 havale tarihli ek raporlarında kuru derenin kırmızı renkli kalemle ekli krokide gösterildiği, dava konusu A alanının aşağı yola kadar indiği belirtilen kuru derenin doğu kısmında olduğunun sabit olduğu, evvelden beri bu şekilde kullanılan kısmın kadastro tespiti sırasında davalı adına tescil edilmesinin hukuka uygun olmadığı, davalının lehine hiçbir beyana rastlanılmadığı, alınan beyanların birbiriyle benzer nitelikte olduğu, aralarında herhangi bir çelişkinin söz konusu olmadığı, davalının bu alana arılarını koymasının dava konusu kısmın ona ait olduğu anlamını taşımayacağı,dava konusu yerin davalıya ait olduğuna dair hiçbir bilgi, belge ve delilin bulunmadığı,106,81 m2'lik kısmın zeminde içerisinde bulunduğu davalıya ait 141 ada 3 parselden ayrıldığı, davacıya ait 141 ada 4 numaralı parseldeki eve ait arsanın içerisine dahil olduğu, alınan raporlar ve beyanlarla bu durumun sabit olduğu, ispat edilen davanın kabulüne karar vermek gerektiği gerekçesiyle davanın kabulü ile 141 ada 3 parsel içinde kalan ve 27/09/2017 havale tarihli fen bilirkişilerinin raporunun ekinde düzenlenen krokide A harfi ile turuncu kalemle işaretlenerek gösterilen 106,81 metrekarelik kısmın ifraz edilerek davalı adına olan tapu kaydının iptali ile davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B.İstinaf Nedenleri

Davalı istinaf başvuru dilekçesinde; mahkemece yargılama aşamasında dinlenen tanıkların davacının akrabası olduğunu, doğruları söylemediklerini, eksik araştırma neticesinde davanın kabulüne karar verildiğini belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 29.01.2021 tarihli ve 2018/1166 Esas,2021/30 Karar sayılı kararıyla; dava konusu taşınmazda davalının zilyetliğinin bulunmadığı, davacı yararına zilyetlikle iktisap koşullarının oluştuğunun anlaşıldığı, İlk Derece Mahkemesince delillerin değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırılık görülmediği gerekçesiyle davalının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı temyiz başvuru dilekçesinde; davacı tanığı...’ın çelişkili beyanda bulunduğu ve çelişkinin giderilemediğini, dava konusu taşınmazı 1986 yılından bu yana aralıksız ve davasız bir şekilde arıcılık faaliyetleri kapsamında kullandığını, kadastro tespit tutanağının resmi bir evrak olduğu, evrakta tespit edilen hususların aksinin ancak yazılı bir delille ispat edilebileceğini, tanıkların somut delile dayanmayan yersiz iddialarının kabulü ile hüküm kurulduğunu belirterek kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık; kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14. maddesi; “Tapuda kayıtlı olmayan ve aynı çalışma alanı içinde bulunan ve toplam yüzölçümü sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönüme kadar olan (40 ve 100 dönüm dahil) bir veya birden fazla taşınmaz mal, çekişmesiz ve aralıksız en az yirmi yıldan beri malik sıfatıyla zilyetliğini belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanlarıyla ispat eden zilyedi adına tespit edilir.”

4721 sayılı ... Medeni Kanunu’nun 713/1. maddesi; “Tapu kütüğünde kayıtlı olmayan bir taşınmazı davasız ve aralıksız olarak yirmi yıl süreyle ve malik sıfatıyla zilyetliğinde bulunduran kişi, o taşınmazın tamamı, bir parçası veya bir payı üzerindeki mülkiyet hakkının tapu kütüğüne tesciline karar verilmesini isteyebilir.” hükümlerini içermektedir.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanunu’nun 371 ... maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanununun 370 ... maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 120,60 TL bakiye onama harcının davalıdan alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

19.06.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.