Logo

1. Hukuk Dairesi2021/8547 E. 2023/3086 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro sırasında tespit harici bırakılan taşınmazın davacı adına tapuya kayıt ve tescili isteminin kabul edilip edilmeyeceği.

Gerekçe ve Sonuç: Davacı yararına zilyetlikle mülk edinme koşullarının oluştuğu ve kararda hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı gözetilerek, yerel mahkemenin davacı lehine kısmi kabul kararı onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasında görülen kadastro sırasında tespit harici bırakılan taşınmazın davacı adına tescili istekli davada, Mahkemece önceki tarihli bozma kararı uyularak yapılan yargılama neticesinde davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olup, ... bu karar davalı Hazine ile davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiş olmakla; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı ..., ... ili, ... ilçesi, ... Mahallesi kadastro çalışma alanında bulunan ve kadastro sırasında tespit harici bırakılan taşınmazın bir bölümünün kendisine ait 162 ada 1 parselin devamı niteliğinde olduğunu ileri sürerek bu kısmın kendi parseline eklenerek adına tescili istemiyle Kadastro Mahkemesi huzurunda dava açmış, Kadastro Mahkemesinin dava konusu taşınmaz bölümünün hakkında tutanak tanzim edilmeyen yerlerden olduğu gerekçesiyle verdiği görevsizlik kararının kesinleşmesi üzerine yargılamaya ... Sulh Hukuk Mahkemesi tarafından devam olunmuştur.

II. CEVAP

1.Davalı Hazine vekili aşamalarda sunduğu sözlü ve yazılı beyanlarında taşınmazın Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğunu, zilyetlikle kazanılamayacağını, davacı yararına iktisap koşullarının oluşmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.

2.Dahili davalılar, davacı lehine iktisap koşullarının oluşmadığından bahisle davanın reddini savunmuştur.

3.Müdahil ..., 30.01.2009 tarihli dilekçe ile dava konusu yerin öncesinde kendisine ait olduğunu, burayı köy tüzel kişiliğine yol olarak kullanılması amacıyla bıraktığını belirterek çekişmeli bölümlerin yol olarak kalmasını istediğini beyan etmiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 09/08/2011 tarih, 2009/319 Esas 2011/392 Karar sayılı kararı ile davanın kısmen kabulüne, müdahilin davasının reddine, 162 ada 1 sayılı parselin bitişiğinde bulunan ve 16.02.2011 tarihli teknik bilirkişi raporuna ekli krokide mavi renkte ''A'' harfi ile gösterilen 18,93 metre karelik kısmın ve pembe renkte ''C'' harfi ile gösterilen 3,66 metre karelik kısmın davacı adına tapuda kayıtlı 162 ada 1 sayılı parsel ile birleştirilmek suretiyle davacı ... adına tapuya kayıt ve tesciline, bilirkişi raporuna ekli krokide ''D'' harfi ile gösterilen 38,41 metre karelik kısma ilişkin davanın ise reddine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.

2. Yargıtay 8.Hukuk Dairesinin 25.03.2010 tarihli ve 2014/13546 Esas, 2014/14085 Karar sayılı kararıyla: '' İddiaya konu taşınmaz bölümlerine komşu olan ve tapuda davacı adına kayıtlı bulunan 162 ada 1 parsel sayılı taşınmazın tutanağının davalı olduğu anlaşılmakla, tespite itiraza ilişkin dava sonucu verilecek kararın kesinleşmesi beklenip, tapu kaydı oluştuktan sonra tüm deliller değerlendirilerek sonucuna göre hüküm kurulması '' gereğine değinilerek hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin 21/04/2015 tarih, 2014/343 Esas, 2015/130 Karar sayılı kararı ile davanın kısmen kabulüne, 162 ada 1 sayılı parselin bitişiğinde bulunan ve kadastro fen bilirkişileri tarafından birlikte hazırlanan 16.02.2011 tarihli bilirkişi raporuna ekli krokide (A) harfi ile gösterilen 18,93 metrekare ve (C) harfi ile gösterilen 3,66 metrekare yüz ölçümündeki taşınmaz bölümlerinin davacı adına tapuda kayıtlı 162 ada 1 sayılı parsel ile birleştirilmek suretiyle davacı adına tapuya tesciline; (D) harfi ile gösterilen 38,41 metrekarelik kısma ilişkin davanın reddine karar verilmiştir.

C. İkinci Bozma Kararı

1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.

2. Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 18.12.2018 tarih, 2016/5627 Esas, 2018/7925 Karar sayılı kararıyla: 6360 sayılı Yasa uyarınca taraf teşkilinin tamamlanması gereğine değinilmek suretiyle Mahkeme kararının bozulmasına hükmedilmiştir.

D. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemece bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonunda davacı yararına iktisap koşullarının kısmen oluştuğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, hükme esas teknik bilirkişi raporuna ekli krokide (A) harfi ile gösterilen 18,93 metrekare ve (C) harfi ile gösterilen 3,66 metrekare yüz ölçümündeki taşınmaz bölümlerinin davacı adına tapuda kayıtlı 162 ada 1 sayılı parsel ile birleştirilmek suretiyle davacı adına tapuya tesciline; (D) harfi ile gösterilen 38,41 metrekarelik kısma ilişkin davanın ise reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine temsilcisi ile davalı ... Belediye Başkanlığı vekili tarafından temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davalı Hazine temsilcisi temyiz dilekçesinde hak düşürücü sürenin geçtiğini, dava konusu taşınmaz bölümlerinin köyün genel yolu olarak kullanılan Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğunu, davacı yararına zilyetlikle iktisap koşullarının oluşmadığını belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

2. Davalı ... Belediye Başkanlığı vekili davalı Hazine vekili ile aynı dilekçeyi ibraz etmek suretiyle, hak düşürücü sürenin geçtiğini, dava konusu taşınmaz bölümlerinin köyün genel yolu olarak kullanılan Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğunu, davacı yararına zilyetlikle iktisap koşullarının oluşmadığını belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık, kadastro sırasında tespit harici bırakılan taşınmazın davacı adına tapuya kayıt ve tescili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 4721 sayılı ... Medeni Kanunu’nun 713. maddesinin ilk fıkrasında; “Tapu kütüğünde kayıtlı olmayan bir taşınmazı davasız ve aralıksız olarak yirmi yıl süreyle ve malik sıfatıyla zilyetliğinde bulunduran kişi, o taşınmazın tamamı, bir parçası veya bir payı üzerindeki mülkiyet hakkının tapu kütüğüne tesciline karar verilmesini isteyebilir.”

2. 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14. maddesinin ilk fıkrasında; “Tapuda kayıtlı olmayan ve aynı çalışma alanı içinde bulunan ve toplam yüzölçümü sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönüme kadar olan (40 ve 100 dönüm dahil) bir veya birden fazla taşınmaz mal, çekişmesiz ve aralıksız en az yirmi yıldan beri malik sıfatıyla zilyetliğini belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanlarıyla ispat eden zilyedi adına tespit edilir.”

3. Kadastro Kanunu'nun 17. maddesinde; "Orman sayılmayan Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan ve kamu hizmetine tahsis edilmeyen araziden, masraf ve emek sarfı ile imar ve ihya edilerek tarıma elverişli hale getirilen taşınmaz mallar 14 üncü maddedeki şartlar mevcut ise imar ve ihya edenler veya halefleri adına, aksi takdirde Hazine adına tespit edilir.

İl, ilçe ve kasabaların imar planının kapsadığı alanlarda kalan taşınmaz mallarda bu hüküm uygulanmaz." düzenlemeleri mevcuttur.

3. Değerlendirme

1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3/2. maddesinin yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'un uygulanacağı davalar yönünden HUMK'un 428. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen kararın bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, somut olayda temyize konu taşınmaz bölümleri üzerinde davacı yararına zilyetlikle mülk edinme koşullarının oluştuğu anlaşılmakla temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalı Hazine vekili ve davalı ... Belediye Başkanlığı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna ve bozma kararının gerekçelerine uygun olan kararın ONANMASINA,

492 sayılı Harçlar Kanunu'nun değişik 13. maddesinin j. bendi gereğince Hazine'den harç alınmasına yer olmadığına,

Aşağıda yazılı 155,50 TL bakiye onama harcının davalı ... Belediye Başkanlığından alınmasına,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

01.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.