Logo

1. Hukuk Dairesi2021/8556 E. 2023/4626 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasında, mirasbırakanın satış yoluyla temlik yaptığı taşınmazlar üzerinde davacıların miras paylarını talep etmeleri.

Gerekçe ve Sonuç: Davalıların tapu kayıtlarının geçerliliği, davacıların muvazaa iddiasının HMK’nın 141. maddesi kapsamında iddianın genişletilmesi niteliğinde olması ve davalıların açık rızasının bulunmaması, 103 ada 207 parsel sayılı taşınmazla ilgili kesinleşmiş mahkeme kararı ve delillerin değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmaması gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2018/1387 E., 2021/865 K.

HÜKÜM/KARAR : Davanın reddi / İstinaf isteminin reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : İspir Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2014/287 E., 2018/153 K.

Taraflar arasında görülen tapu iptal ve tescil istekli davada İlk Derece Mahkemesince davanın reddine ilişkin verilen kararın istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince davacı ... vekilinin istinaf isteğinin HMK'nın 353/1-b-1 inci maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

Karar, davacı ... tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildi. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar vekili, 103 ada 207 parsel sayılı taşınmazın davalılar ve dava dışı ... , 226 ada 5, 247 ada 37 parsel sayılı taşınmazların ise davalılar adına tespit edildiğini, dava konusu taşınmazların mirasbırakanları ...'dan intikal ettiğini ve mirasçılar arasında rızai taksim yapılmadığını, bu taşınmazların davacılar ve davalılar tarafından 50-60 yıldır nizasız ve fasılasız malik sıfatıyla zilyet olarak tarla vasfı ile kullanıldığını, kadastro tespitinin hatalı yapıldığını ileri sürerek tapu kayıtlarının iptali ile miras payları oranında davacılar adına tescilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalılar, dava konusu taşınmazların kendi zilyetlik ve tasarrufları altında olduğunu, 266 ada 5 parsel sayılı taşınmazın 194 Yevmiye, 111 Cilt, 72 Sahife, 23 Sıra, 23.08.1990 tarihli tapu kaydı ile, 247 ada 37 parsel sayılı taşınmazın 43 Yevmiye, 113 Cilt, 11 Sayfa ve 02/06/1997 tarihli tapu kaydı ile satın alındığını, 103 ada 107 parsel sayılı taşınmaza ilişkin olarak ise İspir Kadastro Mahkemesi'nin 2009/5 Esas, 2012/36 Karar sayılı dosyası ile verilen hükmün kesinleştiğini belirterek davanın reddini savunmuşlardır.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin tarih ve sayısı yukarıda belirtilen kararı ile; mirasbırakan ...'in dava konusu taşınmazları davalılara satış suretiyle temlik ettiği, satıştan itibaren de taşınmazların davalıların zilyetliğinde bulunduğu, kadastro çalışmalarına mirasbırakan ...'in de katıldığı, davalı tarafın dayandığı tapu kayıtlarının dava konusu taşınmazlara uyduğu, dava konusu 103 ada 207 parsel sayılı dava konusu taşınmaz yönünden ise İspir Kadastro Mahkemesi'nin 2009/5 Esas, 2012/36 Karar sayılı dosyasında aynı taraflar arasında aynı hukuki sebebe dayalı olarak daha önce yapılan yargılamanın kesinleştiği, davacı tarafın iddiasını kanıtlayamadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı ... vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazların tarafların ortak mirasbırakanından geldiği belirlenmesine rağmen davanın reddine karar verilmesinin doğru olmadığını, kadastro tespiti sırasında davalıların dayandıkları tapu kayıtlarının sunulmadığını, anılan tapu kayıtlarının düzenlendiği tarihte mirasbırakanın ehliyetsiz olduğunu, temlikin davacılardan mal kaçırmak amaçlı yapıldığını, dava dilekçesinde muvazaa hukuki nedenine de dayanıldığını belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin tarih ve sayısı yukarıda belirtilen kararı ile; davacı vekilinin 27.10.2015 tarihli satış işlemlerinin mal kaçırma maksatlı yapıldığı yönündeki iddiasının HMK’nın 141 nci maddesi kapsamında iddianın genişletilmesi mahiyetinde olduğu, davalı tarafın bu iddianın ileri sürülmesine açık muvafakatinin bulunmadığı, muvazaa iddiasının dinlenemeyeceği, davalıların dayandığı tapu kayıtlarının 266 ada 5 ve 247 ada 37 parsel sayılı taşınmazları kapsadığı, 103 ada 207 parsel yönünden kesin hüküm bulunduğu, delillerin değerlendirilmesinde usul ve kanuna aykırılık olmadığı, davacı ... yönünden 07.11.2017 tarihli celsede dosyanın takip edilmediğinden işlemden kaldırılmasına karar verildiği ve üç aylık kanuni süre içinde yenilenmediği halde HMK’nın 150 nci maddesi gereğince davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerekirken reddedilmesi doğru değil ise de, bu husus istinaf sebebi yapılmadığından davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK.nun 353/1-b.1 inci maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı ... temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesindeki itirazları tekrar ederek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı ... Medeni Kanunu'nun 713 üncü, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14 üncü maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olduğu; her ne kadar, Bölge Adliye Mahkemesi kararında davacı ... yönünden davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerektiği ancak bu husus istinaf sebebi yapılmadığından yeniden hüküm kurulmadığı belirtilmiş ise de, davacı ... yönünden dosyanın işlemden kaldırıldığı 07/11/2017 tarihli duruşmada davalı tarafça anılan davacı yönünden davanın takip edilmediği bildirilmediğinden, dosyanın işlemden kaldırılması isabetli olmayıp, İlk Derece Mahkemesince davanın her iki davacı yönünden de reddine karar verilmesi sonucu itibariyle doğru bulunduğuna göre davacı ...’nın temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. SONUÇ:

Açıklanan nedenlerle, davacı ...’nın yerinde bulunmayan temyiz itirazının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı HMK'nın 370 inci maddesi uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 210,55 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

20.09.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.