"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2019/1712 E., 2020/586 K.
DAVA TARİHİ : 26.01.2015
HÜKÜM/KARAR : Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : İncesu Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2017/150 E., 2019/167 K.
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından yapılan inceleme sonucunda; istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1.Davacı, mirasbırakan ...'den intikal eden 187 ada 2 parsel sayılı taşınmazın kadastro tespiti sırasında davalı kardeşi ... adına tespit edildiğini, davalı ...’in mirasçılardan adi yazılı satış senedi aldığını, kendisinin ağır bir beyin travması ve ameliyatı geçirdiğinden temlik tarihinde tasarruf ehliyeti bulunmadığını, davalı ...’in kendisinin rahatsızlığından haberdar olduğunu, bu durumundan istifade ederek belge imzalattığını, taşınmazı satış amacının olmadığını, kendisine herhangi bir bedel ödenmediğini, satış senedine o tarihte sağ olan anneleri ...'nin imzasının bulunmadığını, davalının çekişmeli taşınmazı diğer davalı ...’e devrettiğini, bu satışın gerçek bir satış olup olmadığını bilmediğini ileri sürerek, dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile mirasbırakan ... mirasçıları adına tesciline karar verilmesini talep etmiş, 13.01.2016 havale tarihli dilekçesinde ise, senetteki imzanın kendisine ait olup olmadığını bilmediğini, beyin kanaması geçirdiğinden hafıza kaybı yaşadığını, senette alıcı Muzafferin imzasının olması gerektiğini, senette imzası bulunan mirasçı...’in ve tanık ...’ın da okuma yazma bilmediğini beyan etmiştir.
2. 22.01.2016 tarihli dilekçe ile mirasçı ... davaya asli müdahale talebinde bulunmuş, yargılama sırasında mahkemece asli müdahilin davası tefrik edilerek ayrı bir esasa kaydedilmiştir.
II. CEVAP
Davalılar, davacının ehliyete ilişkin iddialarının asılsız olduğunu, aradan çok uzun zaman geçmesine rağmen dava açmadığını, davacının oğlu ile davalı ... arasında husumet olduğunu, davanın bu nedenle açıldığını, anlaşmanın rızai taksim gereği yapıldığını, anne Ayşe’ye mirasbırakanın ölümünden önce onsekiz dönüm yer verildiğinden taksime karışmadığını belirterek, davanın reddini istemişlerdir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
1.Kayseri Kadastro Mahkemesinin 04.02.2015 tarihli ve 2015/6E., 2015/5K. sayılı kararıyla; görevsizlik kararı verilmiş, davacının süresindeki talebi üzerine dosya görevli mahkemeye gönderilmiştir.
2.İncesu Asliye Hukuk Mahkemesinin 27.12.2016 tarihli ve 2015/69Esas, 2016/363Karar sayılı kararı ile; 16.12.2004 tarihli satış senedi ve senet gereğince devrin geçerli olduğu, davalı ...'e yapılan satışın ve akabinde yapılan kadastro tespitinin usulüne uygun olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
3.Yukarıda belirtilen kararın davacı ve asli müdahil tarafından istinaf edilmesi üzerine, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesinin 19.04.2017 tarihli ve 2017/270E., 2017/272K. sayılı kararıyla; satış senedinin düzenlendiği 16.12.2004 tarihi itibariyle davacı ...'ın ehliyetli olup olmadığı yönünde rapor alınması, dahili davalılar ... ile ... hakkında yalancı şahitlikten İncesu Cumhuriyet Başsavcılığının 2016/1484 sayılı soruşturma dosyasının da getirtilip içeriğinin değerlendirilmesi, asli müdahilin davası hakkında da olumlu veya olumsuz bir karar verilmesi gerektiği gerekçeleriyle davacı yanın istinaf talebinin kabulü ile, HMK’nin 353/1-a-6'ıncı maddesi gereğince İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
4.İncesu Asliye Hukuk Mahkemesinin 24.06.2019 tarihli ve 2017/150Esas, 2019/167Karar sayılı kararıyla; davacının adi yazılı satış senedi tarihinde fiil ehliyetine haiz olduğu, mirasçıların babalarından kalan taşınmazı diğer mirasçı ...'e bedel mukabilinde sattıkları gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İncesu Asliye Hukuk Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı vekili istinaf talebinde bulunmuştur.
B.İstinaf Nedenleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde; senedin imzalandığı tarihte davacının ehliyete haiz olmadığını, davalının kötüniyetli olduğunu, senedin kanunun aradığı resmi şekil şartını taşımadığını, senette sağ olan mirasçı Ayşe Sezer'in imzasının ve alıcı ...’in imzasının bulunmadığını, senedin geçersiz olduğunu, senette belirtilen taşınmazın 3.000m², dava konusu taşınmazın ise 7.615,07m² olduğunu, senedin dava konusu taşınmaza ait olmadığını, ayrıca satış senedindeki imzanın davacıya ait olmadığını, İncesu Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 2019/3 soruşturma numaralı dosyanın sonucunun beklenmesi gerektiğini belirterek, kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 17.06.2020 tarihli ve 2019/1712Esas, 2020/586 Karar sayılı kararıyla; dava konusu 187 ada 2 parsel sayılı taşınmazın öncesinde mirasbırakan ...’e ait olduğu, davacı ...’in miras payını 16.12.2004 tarihli satış senedi ile ... Sezer’e devrettiği, davacı ...'in işlem tarihinde fiil ehliyetinin yerinde olduğu ve mirasçılar arasında pay satışı ve devrinin geçerli olduğu gerekçesiyle davacının istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nin 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A.Temyiz Yoluna Başvuranlar
Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Nedenleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde; satış senedinin usulüne uygun düzenlenemediğini, tüm sürelere uygun şekilde delillerini ve beyanların sunulduğunu, HMK 145. maddesi gereğince yargılamayı geciktirme amacı taşımayan dilekçenin kabulü gerektiğini, İncesu Cumhuriyet Başsavcılığının 2019/64 sayılı dosyası ile yapılan soruşturmada imzanın sahte olduğunun tespit edildiğini belirterek, kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı ... Medeni Kanunu 9,10,13,409/2 ve Kadastro Kanunu 15. maddeleri
3. Değerlendirme
1.Kadastro sırasında Kayseri ili, İncesu ilçesi, Kızılören Mahallesi çalışma alanında bulunan187 ada 2 parsel sayılı 7.615,07 metrekare yüz ölçümündeki taşınmaz, Ahmet evlatlarının ceddinden intikalen ve taksimen gelme malı olup, 20 yılı aşkın zamandır nizasız fasılasız malik sıfatıyla zilyet ve tasarrufunda iken 2004 yılında Ahmet oğlu ...’e satarak zilyetliklerini devrettiğinden adına tescil edilmiş; bilahare taşınmaz davalı ... tarafından 20.08.2009 tarihli akitle davalı ...’e devredilmiştir.
2.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 ... maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
3.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup, davacı vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle,;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 ... maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı 215,45 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
12.09.2023 tarihinde oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.