Logo

1. Hukuk Dairesi2021/8684 E. 2023/3237 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sonucu Hazine adına tescil edilen taşınmazın davacı tarafından zilyetlikle kazanıldığı iddiasıyla açılan tapu iptali ve tescil davasında, davacının zilyetlik şartlarını sağlayıp sağlamadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının taşınmaz üzerinde uzun süredir zilyetliğinin bulunduğu, hava fotoğrafları ve bilirkişi raporlarıyla sabit olduğundan, davacının zilyetlikle kazanma koşullarını sağladığı gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı Hazine vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I .DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde, ... ilçesi ... Mahallesinde yapılan kadastro çalışmaları sonucu 196 ada 1 parsel sayılı taşınmazın hatalı olarak davalı Hazine adına tespit ve tescil edildiğini, oysa davacının taşınmaza sınırda bulunan maliki olduğu 196 ada 2 parsel sayılı taşınmaz ile bir bütün olarak uzun süredir zilyet olduğunu, taşınmazın davacıya babasından kaldığını ileri sürerek, tapu kaydının iptali ile davacı adına tapuya tescilini istemiştir.

II. CEVAP

Davalı Hazine vekili cevap dilekçesinde, dava konusu taşınmazın Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olduğunu, davacı taraf lehine zilyetlikle kazanma koşullarının gerçekleşmediğini belirterek davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEME KARARI

... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 01.07.2020 tarihli ve 2019/191 Esas, 2020/177 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı Hazine vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine ... Bölge Adliye Mahkemesinin 5. Hukuk Dairesinin 19.11.2020 tarihli ve 2020/929 Esas 2020/528 Karar sayılı kararı ile kararın gerekçesiz olarak kısa karar ile yazılıp onaylandığı daha sonra ek karar ile gerekçesinin oluşturulduğunu, bu durumun yasaya aykırı olduğunu ve infazının mümkün olmadığı gerekçesiyle istinaf başvurusunun kabulüne, 6100 sayılı HMK'nın 353/(1)-a/6 maddesi gereğince İlk Derece Mahkemesinin karar ve ek kararının kaldırılmasına ve yeniden karar verilmesi için davanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne, çekişmeli 196 ada 1 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile tarla vasfı ile davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Nedenleri

Davalı Hazine vekili istinaf dilekçesinde, kazandırıcı zamanaşımı ile iktisap şartlarının oluşup oluşmadığının yeterli araştırılmadığını, dava konusu edilen alanın 1 dönümden küçük olması nedeni ile hava fotoğrafı incelemesinde net gözükemeyeceğini, bu sebeple uydu fotoğraflarının incelenmesi gerektiğini ancak dosyaya uydu fotoğrafların gelmediğini, kabul kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile çekişmeli taşınmaz hakkında jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişi tarafından hazırlanan rapora göre 1984, 2002, 2011 ve 2018 yıllarına ait hava fotoğrafında taşınmazın sürülü olduğu, tarımsal faaliyetin yapıldığı ve kullanımın olduğunun tespit edildiği, ziraat bilirkişisi tarafından hazırlanan raporda ise çekişmeli taşınmazın davacıya ati olan 196 ada 2 parsel ile bütünlük arz ettiği, yaklaşık 30-40 yıllık tarım arazisi vasfında olduğu ve imar ihyanın tamamlandığının tespit ve rapor edildiği, Mahkemece yapılan gözlemde de taşınmazın sürülü ve ekili olduğu, komşu parsellerle bütünlük arz ettiğinin gözlemlendiği, eklemeli zilyetlikle davacı yararına kazandırıcı zamanaşımı yoluyla mülk edinme koşullarının gerçekleştiği, davanın kabulüne karar verilmesinde isabetsiz bulunmadığı gerekçesiyle davalı Hazine vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı Hazine vekili temyiz dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesi ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek istinaf dilekçelerindeki taleplerini tekrar ile kabul kararının hükmen bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, kadastro öncesi nedene dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 190. maddesinde; "İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir."

4721 sayılı ... Medeni Kanunu'nun 6. maddesinde; "Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür."

4721 sayılı ... Medeni Kanunu’nun 713/1. maddesinde; "Tapu kütüğünde kayıtlı olmayan bir taşınmazı davasız ve aralıksız olarak yirmi yıl süreyle ve malik sıfatıyla zilyetliğinde bulunduran kişi, o taşınmazın tamamı, bir parçası veya bir payı üzerindeki mülkiyet hakkının tapu kütüğüne tesciline karar verilmesini isteyebilir. "

3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. maddesinde; “Tapuda kayıtlı olmayan ve aynı çalışma alanı içinde bulunan ve toplam yüz ölçümü sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönüme kadar olan (40 ve 100 dönüm dahil) bir veya birden fazla taşınmaz mal, çekişmesiz ve aralıksız en az yirmi yıldan beri malik sıfatıyla zilyetliğini belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanlarıyla ispat eden zilyedi adına tespit edilir.”

3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 17. maddesinde; "Orman sayılmayan Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan ve kamu hizmetine tahsis edilmeyen araziden, masraf ve emek sarfı ile imar ve ihya edilerek tarıma elverişli hale getirilen taşınmaz mallar 14 üncü maddedeki şartlar mevcut ise imar ve ihya edenler veya halefleri adına, aksi takdirde Hazine adına tespit edilir.

İl, ilçe ve kasabaların imar planının kapsadığı alanlarda kalan taşınmaz mallarda bu hüküm uygulanmaz." düzenlemeleri yer almaktadır.

3. Değerlendirme

Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 ... maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı Hazine vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 ... maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

492 sayılı Harçlar Kanun'un değişik 13. maddesinin “j” bendi gereğince Hazineden harç alınmasına yer olmadığına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

06.06.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.