Logo

1. Hukuk Dairesi2021/8768 E. 2022/8288 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro tutanaklarının kesinleşme tarihinden itibaren 10 yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra açılan tapu iptali ve tescil davasının reddine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesinde belirtilen 10 yıllık hak düşürücü sürenin, kadastro tutanaklarının kesinleştiği tarihten itibaren işlemeye başladığı ve davacı Hazine'nin dava açma tarihi itibariyle bu sürenin geçmiş olduğu gözetilerek, yerel mahkemenin davayı reddetme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil istemine ilişkin açılan davada bozma kararına uyularak verilen görevsizlik kararından sonra, görevli Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine dair verilen karar, süresi içinde davacı Hazine temsilcisi tarafından temyiz edilmekle; dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı Hazine temsilcisi dava dilekçesinde; Bingöl ili, .... ilçesi, ..... köyünde bulunan ... parsel ve 1035 parsel sayılı taşınmazların davalılar adına yapılan tespitinin yerinde olmadığını ileri sürerek, tespitlerin iptali ile davacı Hazine adına tapuya tesciline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalılar cevap dilekçesi sunmamışlardır.

III. MAHKEME KARARI

Solhan Kadastro Mahkemesinin 17/06/2015 tarihli ve 2014/5 E. 2015/28 K. sayılı kararıyla; dava konusu taşınmazların 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14. ve 17. maddesi kapsamındaki tarıma elverişli kültür arazisi niteliğinde özel mülkiyete konu olabilecek arazilerden olduğu, 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 16. maddesi kapsamında ya da Hazine adına tespiti gerekli 18. maddede belirtilen yerlere ilişkin herhangi bir durumun söz konusu olmadığı, davalılar lehine zilyetlikle iktisap koşulları gerçekleştiği gerekçesiyle davanın reddine, dava konusu Bingöl ili Solhan ilçesi Mutluca köyünde bulunan 1035 parsel (yeni 298 ada 83 parsel) sayılı taşınmaz ve 1087 parsel (yeni 298 ada 226 parsel) sayılı taşınmazların davalılar adına tespit gibi tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.

IV. TEMYİZ

1. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Solhan Kadastro Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı Hazine temsilcisi temyiz başvurusunda bulunmuştur.

2. Bozma Kararı

Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 03/04/2019 tarihli 2019/1054 E., 2019/2436 K. sayılı kararıyla; Mahkemece işin esasına girilerek davalılar lehine zilyetlikle mülk edinme koşullarının gerçekleştiği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Ne var ki, dava konusu 1035 ve 1087 parsel sayılı taşınmazlarla ilgili olarak daha önce Yargıtay 7. Hukuk Dairesinin 13/09/1983 tarihli 1983/16330 Esas, 1983/12782 Karar (1087 parsel yönünden); 15/11/1983 tarihli ve 1983/19759 Esas, 1983/16551 Karar (1035 parsel yönünden) sayılı düzelterek onama kararları ile “...Tapulama Komisyon kararının iptaline ilk düzenlenen tutanağa göre askı ilanının yapılması için tutanak ve eklerinin Tapulama Müdürlüğüne gönderilmesine" karar verilmiş, kararların 19/01/1984 ve 27/01/1984 tarihlerinde kesinleşmesi üzerine tutanaklar 23/02/1984-25/03/1984 tarihleri arasında askı ilanına çıkartılmış ve Komisyona itiraz edilmemekle 26/03/1984 tarihinde kesinleşmiştir. Buna rağmen, tutanakların 05/08/2011-05/09/2011 tarihleri arasında ikinci kez askı ilanına çıkartıldığı ve eldeki davanın da 26/08/2011 tarihinde açıldığı anlaşılmaktadır. Kadastro tutanakları 26/03/1984 tarihinde usulünce kesinleştiğine ve ikinci kez askı ilanına alınmasını gerektirir bir durum da bulunmadığına göre, dava konusu taşınmazlar hakkında askı ilan süresi geçtikten, bir başka ifade ile tutanaklar kesinleştikten sonra açılan davada Kadastro Mahkemesinin görevli olmadığı, görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu kuşkusuzdur. Görev hususu, kamu düzenine ilişkin olup, mahkemelerce re'sen nazara alınması gerekir. Hal böyle olunca Mahkemece, görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, yargılamaya devamla esasa ilişkin hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz talebinin açıklanan nedenlerle kabulü ile hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

3. Mahkemece Bozma Kararına Uyularak Verilen Karar

Solhan Kadastro Mahkemesinin 11/09/2019 tarihli ve 2019/3 E., 2019/5 K. sayılı kararıyla; Mahkemenin görevsizliğine karar verilmiş, kararın kesinleşmesi üzerine dosya görevli Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmiştir. Solhan Asliye Hukuk Mahkemesinin 06/07/2020 tarihli ve 2019/908 E., 2020/52 K. sayılı kararıyla; kadastro tutanağının 1984 yılında kesinleştiği, her ne kadar 2. kez askı ilanına çıkarılmış ise de bu işlemi gerektiren bir durum olmadığı, tutanakların kesinleşme tarihi ile davanın açılma tarihi olan 26/08/2011 tarihleri arasında 3402 sayılı Yasa'da öngörülen 10 yıllık sürenin geçmiş olduğu anlaşıldığından, davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar verilmiştir.

4. Bozma Sonrası Mahkeme Kararına Karşı Temyiz Yoluna Başvuranlar

Solhan Asliye Hukuk Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı Hazine temsilcisi temyiz isteminde bulunmuştur.

5. Temyiz Nedenleri

Davalı Hazine temsilcisi temyiz dilekçesinde; Mahkemenin eksik inceleme neticesinde karar verdiğini belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

6. Gerekçe

6.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.

6.2. İlgili Hukuk

3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesi “Bu tutanaklarda belirtilen haklara, sınırlandırma ve tespitlere ait tutanakların kesinleştiği tarihten itibaren on yıl geçtikten sonra, kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanarak itiraz olunamaz ve dava açılamaz.” hükmünü içermektedir.

6.3. Değerlendirme

Dosya içeriğine, Mahkemece hükmüne uyulan bozma kararında açıklandığı gibi işlem yapılıp sonucuna göre hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinin yerinde bulunmasına göre (IV./3.) numaralı paragrafta yer verilen Solhan Asliye Hukuk Mahkemesi kararında isabetsizlik bulunmamaktadır.

V. SONUÇ:

Açıklanan nedenlerle davacı Hazine temsilcisinin yerinde bulunmayan temyiz itirazının reddiyle, usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, 492 sayılı Harçlar Kanunu'nun değişik 13. maddesinin “j” bendi gereğince Hazineden harç alınmasına yer olmadığına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 19/12/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.